I stopped traduction Turc
8,583 traduction parallèle
I did do heroin when I was pregnant, and then I stopped.
Hamileyken eroin kullandım ama sonra durdum.
That's why I stopped praying.
O yüzden dua etmeyi bıraktım.
Well, he didn't abuse me when I stopped being his wife.
Karısı olmayı bıraktığımda, o da beni dövmekten vazgeçti.
And then two weeks after I stopped shooting... Then he died.
Ondan iki hafta sonra çekimleri bitirdim ve sonrasında da Clark Gable öldü.
I stopped being his bitch.
- Ne oldu? Sürtüğü olmamaya karar verdim.
- The reverend wasn't there when I stopped by the church this morning.
- Rahip yoktu. Bu sabah kilise tarafından durduruldu ne zaman.
And that's why I stopped eating ceviche.
Bu yüzden de o deniz ürününü yemeyi bıraktım.
I stopped by her apartment yesterday. And she didn't answer but...
dün gece dairesine uğradım kapıyı açmadı ama
I stopped by the station.
Merkeze uğradım.
And I stopped seeing... other things... important things.
Diğer şeyleri görmeyi bıraktım. Önemli şeyleri.
I stopped him.
Ben onu durdurdum.
Three, I stopped when I was in seventh grade.
Hatta 3 yaşımda başladım. Yedinci sınıfta bıraktım.
I stopped by your work.
İş yerinden yönlendirdiler.
I stopped by a few times and helped her fill out the paperwork.
Birkaç kez uğradım ve evrakları doldurmasına yardım ettim.
I stopped the Minstrels, I stopped with the Coke, bottles of Coke.
Minstrels'i bıraktım, Kolayı, kolaları bıraktım.
Which I stopped.
Devam etmedim ki.
I was drunk, but I didn't sleep with her, I stopped it.
Sarhoştum, ama onunla yatmadım. Durdum.
And if I get stopped at the airport, the US Embassy will... get involved, and I will face the consequences there... but one thing I can not do is be caught here.
Havaalanında durdururlarsa işe ABD Büyükelçiliği müdahale eder, işin sonuçlarıyla orada yüzleşirim ama yapamayacağım bir şey varsa o da burada yakalanmak.
The guy stopped Hitler.
Adam, Hitler'i durdurdu.
But I followed them through streets, and alleyways, sir, then I waited while he stopped in a tavern.
Ancak caddeler, sokaklar boyunca onları takip ettim efendim. Adam bir meyhaneye uğradığı zaman bekledim.
- I never stopped...
- Durdurmadım.
I don't know. The stupid thing stopped working hours ago.
Bilmiyorum. saatlerdir çalışmıyor.
She stopped by where I work for, like, five minutes.
Çalıştığım yere 5 dakikalığına uğradı.
I thought you said he'd stopped working.
- Çalışmayı bıraktığını söyledin sanmıştım. Bıraktı.
I never stopped sleeping with him, you know.
Ama onunla yatmaya da devam ettim.
I just... Stopped growing with her.
Sadece onunla devam etmek istemedim.
I actually stopped to pay you back.
Aslında sana geri ödemek için geldim.
I used to have a dad, but he stopped coming home.
Babam vardı ama eve gelmeyi bıraktı.
I never stopped thinking about you.
Seni düşünmeyi hiç bırakmadım.
I know it's hard to believe this, but I never stopped loving you.
Buna inanman zor biliyorum ama, seni sevmekten asla vazgeçmedim.
Either way, I could have stopped it.
Öyle ya da böyle, önüne geçebilirdim.
I used to be a very open kid, and since Gabriel died, I just stopped talking to people.
Bir hayli içten bir çocuktum ve Gabriel öldüğünde insanlarla konuşmayı kestim.
It was the first time I was to read to him, and I was... Very nervous. I didn't get ten words out before he stopped me.
İlk defa ona okuyacaktım ve çok heyecanlıydım.
If I'd told you the truth, you'd have stopped it.
Dogru söylesem bunu engellerdin.
Stopped Liber8, prevented whatever future they might have built, and I made sure you will never build the broken future that I came from.
Özgürlük'ü durdurdum, gelecekte olacakların önüne geçtim ve geldiğim gelecekte yapacaklarının gerçekleşmemesini sağladım.
F.B.I. stopped his plane at o'Hare.
FBI uçağını havaalanında durdurmuş.
I'm so glad you stopped by.
Uğramana sevindim.
- I could've stopped this.
- Bunu durdurabilirdim.
[Sniffles] after a while, I just, uh... I just stopped going to the cafeteria at all.
Bir süre sonra da kafeteryaya gitmeyi bıraktım.
I stopped by to return this.
- Bunun için uğradım.
I told myself that at least Major would be safe if he stopped hunting down the Candyman and checked himself into that hospital.
Birileri Çılgınların Yanında Takılıyor. Kendi kendime Major Şekerci'yi kovalamayı bırakıp deliler hastanesine gitmesinin onu güvende tutacağını söyleyip dururdum.
I remember my dad complaining about the fact that she never stopped speaking out, but that's who she was.
Babam annemin çenesini asla tutamadığından yakınıyordu ama annem öyle biriydi.
Can I tell her who stopped by?
- Kim uğradı diyeyim?
And when you stopped listening, I found new people who would.
Ve siz dinlemeyi bıraktığınızda dinleyen başka insanlar buldum.
The only thing I know for sure is that the texts stopped when Mona was killed.
Emin olduğum tek şey Mona öldükten sonra mesajların kesilmesi.
If I hadn't stopped to write this, I would have been able to make a clean getaway.
Bunu yazmak için durmasaydım yoluma daha temiz devam edebilirdim.
I never stopped.
Hiç bırakmadım ki.
I just stopped by to give you guys a little care package to show you there's no hard feelings.
Aramızda kırgınlık olmadığını göstermek için sizi uyarmaya geldim.
You know, Charlie, I think we dug up all the skeletons the last time you stopped by.
Biliyorsun Charlie, en son uğradığında eski zamanlar hakkında konuşmuştuk.
I have stopped you having children.
Çocuk sahibi olmanı ben engelledim.
Now look me in the eye and tell me that I couldn't have stopped this.
Şimdi gözüme bak ve bunu durduramayacağımı söyle.