English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I would have said

I would have said traduction Turc

1,001 traduction parallèle
If she was alive, I would have said so.
Yaşasaydı söylerdim.
I would have said it to their faces.
Yüzlerine söylemek istedim. " Evet, evet onu seviyorum.
I would have said we'd never get here.
Buraya ulaşabileceğimizi bile sanmıyordum.
Had so great a victory been mine, I would have said the same.
Bu kadar büyük bir zafer kazanmış olsaydım, ben de tıpkı böyle konuşurdum.
not long ago I would have said a man could be happy with any one of a 100 women.
Bir adam, bir kadın, kısa zaman önceye kadar bir adam 100 kadından herhangi biriyle mutlu olur derdim.
- I would have said "Sure"!
- "Tabi!" derdim. Şimdiden sorun yaşamaya başladık. - Gördün mü?
I would have said the Devil.
Şeytan'a demeliydim.
I would have said that... it could be several American pistols...
Şunu söyleyecektim... Birkaç Amerikan silahı olabilir...
I don't know what I would have said to her anyway.
Ona ne söyleyeceğimi bilemezdim zaten.
So that "I'm sorry" I would have said 100 times, how many more times will I have to say it now?
Şu ana kadar özür dilemek benim için yeterdi. Ama artık bundan sonra arkamın sağlam olduğunu söyleyecekler.
At first, I would have said English.
İlk başta ben İngilizce söylerdim.
You probably would have begged me to help you..... I would have said "Yes, of course my darling."
Büyük olasılıkla, yüzüstü bırakmamam için bana yalvarırdın ben de "olur, elbette sevgilim" derdim.
I asked Secretary Kim for a favor and he said you would have it, and he told me to come talk to you about it.
Sekreter Kim'den bir şey rica ettim. Sende olduğunu ve gelip seninle konuşmamı söyledi.
Say listen, if he'd have said one more word to me, I would've...
Dinle, bana bir kelime daha söylersen...
I hate to return things, it's not my habit. But you said you would take it back whenever I changed my mind and I have changed my mind.
Eşya iadesi hoşuma gitmez ama fikrimizi değiştirirsek alacağınızı söylemiştiniz fikrimi de değiştirdim.
Why else would I have said it?
Neden ciddi olmayayım?
I said plenty and if I could've spelled raspberry I would have told him a lot more.
- Bu onlara ders olur. Günde üç sent! - Evet.
I said if I had known he was recovering so rapidly... I would have come sooner.
Bu kadar çabuk iyileştiğinizi bilseydim daha önce gelirdim dedim.
It does seem an odd thing to say. Had anyone said that to me a year ago... I'm not at all sure I would have known what a zombie was.
Söylemesi biraz garip ama bir sene önce birisi bana bunu söylese zombinin ne olduğunu bile bileceğimi sanmıyorum.
What would I have said?
Ne söyleyecektim ki?
I wouldn't have said it, Esther, if I thought it would make you cry.
Seni ağlatacağını düşünseydim, hiç söylemezdim, Esther.
I have thought a great deal about what you said at our last meeting and I have tried to think what Henry's wishes would be.
Son karşılaşmamızda söyledikleriniz üzerine çokça düşündüm... Ve Henry'nin isteğinin ne olabileceğini kestirmeye çalıştım.
These and other members of the D'Ascoyne family, had they been alive would, I know, have echoed every word that I have said.
Onlar ve D'Ascoyne ailesinin diğer fertleri bugün hayatta olmuş olsalar biliyorum ki sarf etmiş olduğum her sözcüğü aynen dile getirirlerdi.
I wonder what my father would have said.
Babamdan bana kalan bir yâdigârdı.
I wonder what he would have said if you'd bought the stuff, tiger.
Bu zıkkımı sen alsan herif ne derdi acaba Kaplan.
I would have died if you'd said no.
Hayır deseydin kahrolurdum.
He said none of it would have happened... if I hadn't made eyes at Curt.
Eğer Curt ile ilgilenmeseydim... bunların hiçbirinin olmayacağını söyledi.
I would rather have had a little sister, but mother said she had promised you a little brother.
Keşke küçük kız kardeş olsaydı ama, annem sana küçük oğlan için söz vermiş.
I said I would have...
Sana anlatacağımı söyledim.
I had to have 20 quid by this morning or the bookie said he was coming round here to get it, and I knew what that would mean if the boss found out, so I got Martin to let me stay on the lift last night.
Bu sabah 20 sterlinimin olması gerekiyordu yoksa bahisçi almaya buraya geleceğini söyledi, ve patron duyduğunda bunun ne anlama geleceğini biliyordum, Bu nedenle Martin'in asansörü dün gece bana bırakmasını sağladım.
I would never have said it but Your Majesty ordered me to.
Bunu hiç açıklamazdım ama Majesteleri söylememi emrettiler.
I had morning sickness and your wife was there. She said my husband would have been happy, if I were married.
Bulantım vardı ve karın da dedi ki evli bir kadın olsaymışım kocamı mutlu edermişim.
I guess yesterday this bird would have said the same thing about you, Mr. Spilett.
Dün de bu kuş aynı şeyi sizin için söyleyebilirdi Bay Spilett.
He would have done as I said.
Dediğim gibi yapmış olabilir.
I believe if Bette had said to even one reporter that she regretted Joan not getting a nod, all that unpleasantness would have gone away.
Bence Bette bir muhabire bile, Joan'ın aday olmamasını esefle karşıladığını söyleseydi tüm o tatsızlık biterdi.
If I'm the skipper, we would have returned to port the first time I said to go back.
- Kaptan mı? Geminin kaptan bendiysem, ilk söylediğimde kıyıya dönerdik.
Weetie have said that I would ikje see on the day of your death?
Ölmeye hazır mısın? Evet.
Now, what would I have said to Captain Harris?
Yüzbaşı Harris'le ne konuşmalıydım?
I understand. I'm sure the captain would have said, "Forget it, Bones."
Anlıyorum. Kaptan, bu durumda, eminim, "Unut gitsin, Bones," derdi.
I said you wouldn't have had much fun - in Stalingrad, would you?
Stalingrad'da pek eğlenemezdiniz herhalde dedim.
After Austerlitz - - I said I would have six more good years.
Austerlitz'den sonra altı yılım kaldı demiştim.
Doctor said if I'd waited any longer, there would have been.
Doktor, "Geciktirseydin iz kalırdı," dedi.
I said that I preferred my scampi without garlic and my wife would have liked a steak, provided that the meat was first-class.
Karidesimi sarımsaksız istediğimi söylemiştim. Eşimde ancak etiniz birinci sınıf ise biftek istemişti.
What did I say? You said at my mother's, you would have a baby but I'm not ready.
Bu gece annemlerde bebek istediğini ama benim hazır olmadığımı söyledin.
Had I said innocent, you would surely have found me guilty.
Masumum deseydim beni kesinlikle suçlu bulacaktınız.
"I'm sure that he would have said to you what I'm saying to you now."
"Eminim ki, o da size şu anda benim söylediklerimi söylerdi."
I would have IDO with it, but I could not because it had. How it is that it is said?
Ben de onunla gitmeliydim ancak buna izin verilmedi çünkü "roodvonk" um vardı.
I don't think that I said anything that would have done them any harm.
Reşit olmayan çocuklar da izledi ama onlara zarar verecek bir şey söylediğimi sanmıyorum.
Only by interrogating the other passengers could I hope to see the light. But when I began to question them, the light, as Macbeth would have said, thickened.
Daha sonraki sorgularımın konuyu aydınlatacağını sanmıştım ama tam tersine, Macbeth'in dediği gibi ışık daha da karardı.
Had I said that two months ago, you'd have slapped me so hard the walls would have shaken.
Bunu iki ay önce söylesem beni o kadar kötü tokatladın ki, duvarlar yıkılırdı.
When he came to me today, he was so violent that I said I would come to you and have you send him away.
Bugün bana geldiğinde o kadar hiddetliydi ki sana geleceğimi ve kendisini buradan yollatacağımı söyledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]