English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / If he didn't

If he didn't traduction Turc

3,230 traduction parallèle
He said if things didn't turn around, he was thinking of leaving.
Ve eğer işler yolunda gitmezse, gitmeyi düşündüğünü söyledi.
The only reason Finn didn't have Glitch killed was Brian, because he knew he was crazy enough to go after him if anything happened to his kid.
Finn'in Glitch'i öldürmemesinin tek nedeni babasıydı çünkü biliyordu ki oğluna birşey olursa Brian onun peşine düşecekti.
You would never have agreed to break him out if you didn't think he had something to offer.
Eğer sana sunabileceği bir şeyler olduğunu düşünmeseydin, onu hapisten kaçırmayı asla kabul etmezdin.
Liv, if they find out he didn't die at home...
Adli tabip, ölümün şüpheli olduğunu düşünüyorsa yok. Liv, pederin evinde ölmediği ve...
I threatened to out him if he didn't sign with me ; that's why the kid tried to clobber me.
Benimle sözleşme yapmazsa onu ifşa etmekle tehdit ettim. Bu yüzden beni benzetmeye kalktı.
He threatened to kill me if I didn't tell him who I was talking to, but I stood up to him.
Kiminle konuştuğumu söylemezsem, beni öldüreceğini söyledi. Ama ben ona karşı durdum.
If he didn't think he could do it, he should've at least gotten out a penalty kick. Enough. Enough.
Madem yapamayacaktı bari numaradan düşüp penaltı kazandırsaydı.
Even if it's a lion robot, and even if he didn't use the word robot, he did create a functioning robot.
O bir aslan robotu olmasaydı bile, robot kelimesini kullanmasa bile, fonksiyonel bir robot yaratmıştı.
Fury wouldn't have come to you with this if he didn't have someone pegged.
Fury birine kancayı takmasa sana gelmezdi.
He said that if I didn't go on helping him, he would tell you everything, and I was caught.
Ona yardım etmeyi sürdürmezsem, sana her şeyi anlatacağını söyledi ve ben de mecbur kaldım.
My Goldman source says, "If the House Republicans continue this debate, " I hope they're willing to mark the end of the dollar as a global reserve currency. " Please notice that he didn't say
Goldman'dan kaynağım, "Cumhuriyetçiler bu toplantıya devam ederlerse doların küresel değerini koruyamayacağını bildiklerini umuyorum."
Patrick Sr. threatened to kill them both if he didn't give her up.
Senyör Patrick eğer kızdan vazgeçmezse ikisini de öldürmekle tehdit etmiş.
All right, well, if he didn't kill Tommy, who did?
Peki Tommy'i o öldürmediyse, kim öldürdü?
What if he didn't?
Ya yapmadıysa?
You certainly didn't know if he was gonna turn up and what state he was gonna be, and then what was he gonna be able to do in that state, what job could you give him.
Grubu bırakınca ne yapabilirdi? Hangi ülkede yaşayacaktı o ülkede ne iş yapabilirdi ona kim ne işi verecekti?
Well, even if you didn't know that, you knew that he'd given a $ 50 million endowment to the university.
Bunu bilmiyor olsanız bile, onun üniversitenize 50 milyon dolar bağış yaptığını biliyordunuz.
If he was trying to scare me, tell him it didn't work.
Eğer beni korkutmaya çalışıyorlarsa, işe yaramadığını söyle.
I didn't know if he was gonna show.
Gelip gelmeyeceğini bilmiyordum.
Afraid that if he didn't, he'd suffer the same fate.
Korkarım yapmasaydı aynı şeyleri o da yaşayacaktı.
I tried to stop him, but he was bigger than me, and he said he would kill me, too, if I didn't stand very still and be quiet.
Onu durdurmaya çalıştım ama o benden daha büyüktü ve kenarda durup sesimi çıkarmazsam bana bir şey yapmayacağını söyledi.
And if he didn't wind up with the coins, who did?
Sikkeler onda değilse, kimde?
Because, Jack, it would be really cruel if she thought her father was living a cab ride away, and he still didn't have time for her.
Çünkü Jack, eğer babasının bir taksiye atlayıp gelebilecek mesafede yaşadığını düşünürse ve yine de onu görmek için zamanın olmazsa bu gerçekten çok acımasızca olabilir.
After eight years of loneliness eight years of not seeing each other if someone had warned me how he'd look at me as if he didn't know me anymore how violent his nightmares would be
Sekiz yıllık yalnızlıktan sonra sekiz yıl boyunca görüşmedikten sonra birisi bana nasıl baktığı hakkında beni uyarsaydı sanki artık beni tanımıyormuş gibi bakıyordu geceleri o kadar şiddetli kâbuslar görüyordu ki uykusunda bana saldırıyordu.
He had plenty of time to say it, if you remember, but he didn't quite say it. "There's nothing that's going to happen here".
Söylemedi.
Well, now he wouldn't be much of a security head if he didn't keep things secure.
Güvenliği sağlamazsa güvenlik şefi olamaz ki.
Well, if that's where Rachel and Grace are moving... he didn't have much of a choice, huh?
Eğer gerçekten, Rachel ve Grace taşınacaksa fazla seçeneği yok gibi gözüküyor, değil mi?
I really couldn't handle living in this town with Nathan if you disappeared and... and he didn't know why.
Eğer ortadan kaybolursan ve Nathan bunun nedenini bilmezse onunla bu kasabada yaşamaya katlanamam.
I told him if he didn't bite the hygienist, I'd take him for ice cream.
Hijyenisti bu sefer ısırmazsa dondurma alacağımı söyledim.
I will, but another solution would be if he just didn't scrub in.
O da olur ama bir diğer çözüm de onun ameliyata girmemesi.
Steve, mate, I overheard Cuckoo talking to Rachel earlier and he said he'd be devastated if he didn't visit a traditional English strip bar.
Steve, dostum, biraz önce Cuckoo'nun Rachel'la konuşmasına kulak misafiri oldum ve geleneksel İngiliz striptiz barına gitmezse yıkılacak.
But, if he wasn't killed, then why didn't he want to know me?
Öldürülmediyse neden beni tanımak istemedi?
Said they were gonna burn down his barbershop if he didn't come.
Gitmezse dükkânını yakacaklarını söylemişler.
If he didn't work so hard, he wouldn't have been able to donate that land.
Eğer bu kadar sıkı çalışmasaydı o arsayı da bağışlayamazdı.
Okay, what are you supposed to do when you really like a girl, but you didn't know it at first, then you sort of blew your shot with her, and now this other dude's really into her who you used to think was a total poser, but turns out he's actually a really cool guy who totally has your back, and you know you'll be a world-class D-bag if you jump in now and try to break them up?
Bir kızdan çok hoşlandığında ama ilk önce bunu bilmediğinde ve sonra eline geçen fırsatı kaçırdığında ve şimdi ilk başta artist sandığın ama iyi bir çocuk olduğunu sonra anladığın ve seni kollayan başka biri onunla ilgileniyorsa ve eğer şimdi kıza sarkar ve aralarını bozmaya çalışırsan hödüğün alası olacağını bilsen ne yapardın?
I wouldn't even allow it if I didn't know you'd be in there to take over when he craps out.
Çuvalladığı zaman müdahale etmek için orada olacağını bilmesem müsaade dahi etmezdim.
Even if he didn't have a car Han-river was right in front of you
Arabası yoksa bile Han Nehri tam yanındaydı.
If he didn't do anything in 3 years maybe he lost touch with the North?
Üç yıl içerisinde bir aktivitesi yoksa Kuzey'le teması kaybetmiş olamaz mı?
If you didn't know about he's plan with the money, why didn't you just say so?
Parayla ne yapacağını bilmiyorsan neden bilmiyorum demedin ki?
Come on, lil'bit of joking didn't kill anyone. I'm just wondering who's gonna bring him down, If he has those two up there with him?
Eğer yanında şu ikisini de taşıdıysa onu kimin getireceğini merak ediyorum?
He said we could make more money if we didn't involve our agency.
Ajansımızın haber olmazsa daha çok para kazanacağımızı söyledi.
Our agreement was that you could date Nate if he didn't distract you from what's important.
Anlaşmamız ; eğer senin için önemli olan şeyler hakkındaki dikkatini dağıtmazsa Nate'le çıkabileceğindi.
So if he put that much thought into killing her, then why didn't he have an alibi prepared?
Yani onu öldürmeyi kafasına o derece koymuşsa o halde neden bir mazeret de hazırlamamış?
I don't think he would be upset if he didn't still care.
Önemsemeseydi üzülmezdi bence.
I thought Liam and I had something real, but if he's already back with Vanessa, then I guess I didn't mean anything to him.
Liam'la aramızda gerçek bir şeyler var sanmıştım. Ama çoktan Vanessa'ya döndüğüne göre hiçbir önemim yokmuş onun için.
James Surasky didn't have that luxury, and I'm sure if he had known, he wouldn't have volunteered to help you.
James Surasky bu şansa sahip olamadı, ve eğer bilseydi, size yardım etmek için buna gönüllü olmazdı.
He would've killed me if you didn't show up.
Zamanında gelmeseydin beni öldürtecekti!
If he's in that family, why didn't he use their ice?
Eğer öyle bir aileden geliyorsa, neden evinde ki buzları kullanmıyor?
If it makes you feel any better, he didn't like you before.
Kendini daha iyi hissettirecekse senden önceleri de hoşlanmazdı.
Well, if that's a gunshot wound, then he didn't die in the crash.
Bu bir tabanca yarası değilse eğer, demek kazada ölmemiş.
If he was trying to steal the microfilm, he didn't succeed.
Mikrofilmi çalmaya çalışıyorsa başaramadı.
"if he didn't come with a blank check." End quote. I didn't quote you.
Senden değil, bir Beyaz Saray yetkilisinden alıntı yaptım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]