If i'm lying traduction Turc
559 traduction parallèle
God strike me dead if I'm lying!
Yalan söylüyorsam, çarpılayım!
If you think I'm going to let a cheating, lying wretch like that upset my plans, you're wrong.
Öyle hilekâr, yalancı bir zavallının planlarımı bozmasına izin vereceğimi sanmıyorsun ya?
If I said I was madly in love with you, you'd know I was lying. - You say we have a lot in common...
Sana deli gibi aşığım desem, yalan olduğunu anlarsın ama sen her zaman ortak yönlerimizin olduğunu söylersin...
I could almost wish... that I were lying there in your place... if it meant reading this book again for the first time.
Keşke senin yerinde orada yatıyor olsaydım. Ve keşke bu kitabı ilk defa okuyor olsaydım.
- Look, if you think I'm lying.
- İnanmıyorsan kendin bak.
And if I say we ran out of gas, they say I'm lying.
Benzinimizin bittiğini söylüyorum, yalan söylediğimi söylüyorlar.
If you tell me I'm not, you're lying.
Değilsin demek yalan olur.
I'll kick your ass if you're lying!
Yalan söylüyorsan kıçına tekmeyi basarım!
This way I can tell if you're lying in a few minutes.
Bu şekilde birkaç dakikada yalan söyleyip söylemediğinizi anlarım.
I wouldn't be lying on the floor with some man if he wasn't married.
Evli olmayan bir adamla gecenin bir saati yerde yatmazdım.
If you want, I can fill the sorcerer's ears with lead... but I don't want to be lying here, alone with him
İsterseniz, büyücünün kulağına kurşun doldurayım ama burada yatmak, onunla yalnız kalmak istemiyorum.
- No reason to lie about it. If I'm lying, may my mother keel over this instant!
Annemin başı üzerine yemin ederim, hemen anında olsun.
Well, I suppose if you hadn't... she would still have been lying there.
Sanırım, ıslatmasaydınız hala orada uzanıyor olurdu.
I'd be lying to you if I didn't tell you I was a happy man, Ruth.
Eğer sana mutlu bir adam olmadığımı söylediysem yalan söylemişim Ruth.
I don't know if you're lying to me, or if you're insane and I don't really care any longer, but that man, I believe was in the car that's been following us.
Yalan mı söylüyorsun, aklını mı kaçırdın bilmiyorum... ve artık umrumda da değil, ama sanırım o adam... bizi izleyen arabadaki adamdı.
To find out if we really went out to lunch and if I wasn't lying earlier.
Gerçekten öğle yemeği için dışarıya çıkıp çıkmadığımızı ve tabi şimdiye dek yalan söyleyip söylemediğimi anlamak için.
I know, if I were to kill a man, I wouldn't leave him lying around to be discovered.
Birini öldürseydim, bulunsun diye ortalıkta bırakmazdım.
If I don't go along, they'll know I'm lying.
Gitmezsem yalan söylediğimi anlarlar.
If you think I'm lying, why don't you try and take that barricade?
Yalan söylediğimi düşünüyorsan, neden barikatı geçmeyi denemiyorsun?
You know, Hyakutaro... I'm hardly in a position to be giving sermons... but if you've been making a habit of lying and deceiving people... you really should try to give it up if you can.
Biliyorsun Hyakutaro..... öyle sana vaaz verebilecek bir konumda değilim..... fakat yalan söylemeyi ve insanları kandırmayı bir alışkanlık hâline getirdiysen..... eğer gerçekten yapabilirsen bütün bunlardan bir an önce vazgeçmelisin.
If you're holding out, I'll rip your lying tongue out.
- Para saklıyorsan o yalan söyleyen dilini koparırım.
If you think I'm lying, try to drink it.
Yalan söylediğimi düşünüyorsan, içebilirsin.
Ask Unari, if you think I'm lying!
Yalan söylediğimi düşünüyorsanız, Unari'ye sorun!
But I must know if he's lying. And we can't answer that sitting up here.
Ama yalan söyleyip söylemediğinden emin olmalıyım.
Well, that proves I'm not lying because, if I was going to lie,
Aslında, bu yalan söylemediğimi ispatlar çünkü yalan söylesem,
I'll tell you if he is lying.
Yalan söylüyorsa anlarım.
If I'm lying to you may I be struck by lightning and my lips fried.
Eğer yalan söylüyorsam yıldırım çarpsın ve dudaklarım kızarsın.
If you think I'm lying, snitch to the cops.
Yalan söylediğimi düşünüyorsan, beni polise ihbar edebilirsin.
If you so much as hesitate before answering, I shall assume that Mrs. Smith has been lying.
Cevaplamadan önce tereddüt edersen Bayan Smith'in yalan söylediğini varsayacağım.
And if I feel like lying around till the day after tomorrow, then I'll lie around.
Öbür güne kadar canım aylaklık etmek isterse aylaklık ederim.
Or if we were outside, say, with a group, that the flag could be the thing we lay on at night... and that somehow, between working on this flag and lying on this flag... this flag flying over us... that the flag would pick up vibrations of a kind... that would still be in the flag when I brought it home.
Diyelim ki bir grupla beraber dışarıdayız, gece yatarken altımıza bu bayrağı sereceğiz ve her nasılsa, çalışırken bayrakla, uyurken bayrakla bayrak yanımızda dalgalanacak bayrak bu heyecanı toplayacak ve eve döndüğümde de halen bunları taşıyor olacaktı.
If I didn't wanna be honest about it, do you think I'd be silly enough to leave a poem he gave me lying around in the house in a book of Walt Whitman?
İstemesem, bana verdiği şiiri aptal gibi Walt Whitman kitabının arasına koyar mıydım?
God strike me dead if I'm lying.
Yalan söylüyorsam, iki gözüm önüme aksın.
If I catch you lying again I'll shoot you in the face so that you'll remember it for the rest of your life
Eğer bir daha seni yalan söylerken yakalarsam çok feci yaparım böylece hayatın boyunca onu hatırlarsın.
If you're lying, or if you warn Prince... we'll be back and pull your drapes for good.
Yalan söylüyorsan, Prince'i uyarırsan geri dönüp derini yüzeriz. Anladın mı?
If you're lying to me, I'm gonna deep-fry your ass.
Eğer yalan söylüyorsan, kıçını kızartacağım.
Emily, I'd be lying if I said that I wasn't, but the...
Emily, korkmadım desem yalan söylemiş olurum ama...
Man, I swear to God.Just give me one more chance... and I swear to God if I'm lying, may God strike me down right here!
Tanrı'ya yemin ederim. Bana bir şans daha verin... ve Tanrı'ya yemin ederim, yalan söylüyorsam beni şuracıkta çarpsın!
Say "Vito should get stomach cancer if I'm lying to Charlie." Say that.
Söyle. "Eğer Charlie'ye yalan söylüyorsam Vito mide kanseri olsun." Söyle bakalım.
Say it. "Vito should get slow stomach cancer if I'm lying to Charlie."
"Eğer Charlie'ye yalan söylüyorsam Vito yavaş yavaş mide kanseri olsun."
If I know a song of Africa... of the giraffe... and the African new moon lying on her back... of the ploughs in the fields... and the sweaty faces of the coffee pickers... does Africa know a song of me?
Eğer bir Afrika şarkısı biliyorsam... zürafalardan... ve Afrika'nın uzanmış yatan yeni ayından... tarlalardaki pulluklardan... ve kahve toplayanların terli yüzlerinden söz eden... Afrika benim şarkımı bilir mi?
If I'm crazy or lying', you don't lose nothin'.
Eğer deliysem veya yalan söylediysem hiçbir şey kaybetmezsin.
And I'm always trying to decide who's lying, or who killed who... before the police do. See if I can beat them.
Ve her zaman polisten önce kimin yalan söylediğini ya da katilin kim olduğunu bulmaya çalışıyorum.
If I catch you lying, you'll tell me.
Eğer yalan söylersen ve ben bunu anlarsam, itiraf edeceksin. Tamam mı?
If I were lying with you, then I would sleep.
Seninle yatsaydım, rahat uyurdum.
If I'm lying, may I not live to wake up in the morning.
Yalan söylüyorsam, sabah uyanmak nasip olmasın.
If they lied to me, then I'm lying to you.
Eğer bana yalan söyledilerse, o zaman ben de sana yalan söylemiş oluyorum.
If our positions were reversed I wouldn't have been in here treating skinned elbows while you were lying passed out on your office floor.
Konumlarımız tam tersi olsaydı sen ofisinde, yerde yatarken burada sıyrık dirsekleri tedavi etmezdim.
So... you'll forgive me if I tell you that night after night, I dreamed of you lying on that big feather bed.
Şey... tüm o geceler boyunca kuştüyü yatağımda uzanırken seni hayal ettiğimi söylesem umarım bana kızmazsın.
I hope you realize it would be very hard to be a brilliant public speaker if you're lying dead in the snow.
Karda uzanmış ölmeyi bekleyince, parlak bir konuşmacı olmanın ne kadar güç olacağını umarım fark ediyorsunuzdur Bayan Foster.
If you fail I will personally remove your lying tongue.
Eğer başaramazsan o yalancı dilini bizzat ben koparacağım.
if i'm not mistaken 223
if i'm honest 98
if i'm right 186
if i'm being honest 85
if i'm gonna die 24
if i'm not there 22
if i'm dead 18
if i'm wrong 104
if i'm correct 22
if i'm late 20
if i'm honest 98
if i'm right 186
if i'm being honest 85
if i'm gonna die 24
if i'm not there 22
if i'm dead 18
if i'm wrong 104
if i'm correct 22
if i'm late 20
if i'm gonna do this 16
if i'm not back in 17
if i'm lucky 62
if i'm not 21
i'm lying 82
lying 195
lying bitch 21
lying down 18
lying to me 23
lying there 19
if i'm not back in 17
if i'm lucky 62
if i'm not 21
i'm lying 82
lying 195
lying bitch 21
lying down 18
lying to me 23
lying there 19