English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / In case what

In case what traduction Turc

1,420 traduction parallèle
In case what?
Ne olması durumunda?
What is it about this case the Secret Services are so interested in?
Bu davayla gizli servisin bu kadar ilgilenmesinin sebebi ne?
Well in that case I know exactly what to do ill call Percy, lll explain everything to her.
Aslında bu durumda ne yapılması gerektiğini biliyorum. Percy " yi arayacağım, ona herşeyi açıklayacağım.
What happens if tomorrow's deadline comes and goes and there's no break in the case? .
Eğer yarın verdikleri süre dolduğunda hala dava çözülememiş olursa ne olacak?
What I'd like is, you to put a qualified adult in line... and give me some back up just in case.
Sizden tek istediğim, bir şey olursa diye... destek sağlaması için yetenekli bir yetişkin yollayın.
If somebody like her came to see me back in New York with this dogshit case you know what I'd do?
New York'tayken onun gibi birisi gelip böyle boktan bir davayı üstlenmemi istese ne yapardım biliyor musun?
Now, I wonder what kind of case that would be in, Capt. Tuliver?
Acaba bu nasıl bir çantada saklı Yüzbaşı Tuliver?
What's in the case?
Çantada ne var?
What do we do in a case like this?
Böyle durumlarda ne yapılır?
What was behind the case in Memphis was the religious right.
Memphis'de olanların ardında dini haklar vardı.
There are still some in the case, Hans. - What?
- Bavulda biraz daha var, Hans.
In the case of Timothy and Amie, what I had were body parts.
Timothy ve Amie vakasında, elimde olanlar insan parçalarıydı.
That what's in that case of yours?
Çantanın içindeki bunun için mi?
What we'll do is, I'll prescribe you a little trinitrin just in case, if you feel an attack coming on.
Şimdi şöyle yapacağız : size trinitrin yazacağım,... ihtiyaç hissettiğinizde kullanırsınız.
- In case... - What is the number? You have to do two things at once.
Aynı anda iki işi yapabilmelisin.
What should we do in such a case?
Ne yapılması gerekiyor?
In case of what?
Ne olursa?
Now, in case you're wondering why I have a certain interest and fascination, let's call it with torture and beheadings, and all of these things I've mentioned is becasue each of these items, reminds me in life... every time I... one of them occurs, reminds me over and over again what beasts we human beings really are, you know when you get right down to it, when you get right down to it...!
Şimdi, neden merak edip ilgi duyduğumu merak ediyorsunuzdur diye, Buna İşkence, kafa kesme ve bahsettim herşey diyelim Çünkü bunlardan herbiri... nezaman birtanesi olsa, bana tekrar tekrar hatırlatır İnsanların gerçekten de nekadar şeytan olduklarını, biliyorsunuz Nezaman buna tamamen dikkatinizi vereceksiniz, Ne zaman buna tamamen dikkatinizi vereceksiniz...!
So what is in case?
Çantadaki nedir?
But in this case, I don't know what the hell you're talking about.
Ama bu durumda neden bahsettiğin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
But in this case I don't know what the hell you're talking about.
Ama bu durumda, neden bahsettiğini bilmiyorum.
Um, you know what, put these on, just in case.
Her ihtimale karşı şunları giy.
This idea of yours is a no-go, because i don't like waiting around for 2 months while a judge determines exactly what a special master can do in this case and then maybe lose the hearing.
Senin bu fikrin iş görmez, çünkü yargıcın teki bu davada Bilirkişi'riin ne yapıp ne yapamayacağını belirlesin belki sonunda da takipsizlik kararı versin diye bekleyemem.
Agent Jackson hasn't said what his interest in this case is.
Ajan Jackson bu olayın nesiyle ilgilendiğini söylemedi.
Where you or me would have... slammed that hoople up, planted him back... and twisted the cocksucker... till all the points of that buck's rack showed out of his chest... and then done it twice more in case the fuck mistook the first for accident... what did Adams do?
Sen ya da ben... o pisliği oraya kaldırır, boynuzlara saplar... boynuzun her bir ucu... göğsünden çıkana kadar pezevengi eğip bükerdik. Sonra kazayla olduğunu sanmasın diye bunu iki kez daha yapardık. Adams ne yaptı?
I'm pretty sure I can quash it, but you might want to tell your family what's going on, just in case.
Bunu önleyebileceğimi düşünüyorum. Ama her ihtimale karşı ailenize olan biteni anlatmak isteyebilirsiniz.
Because whether they admit it or not, clients care about what's in your trophy case.
Çünkü kabul edin ya da etmeyin... müşteriler ödül kutunuzda neler olduğunu merak ederler. İki :
for those of you just joining us, we have a new development in the melanie foster case... lonny, what are you doing here?
Televizyonunun başına yeni geçenler için Melanie Foster davasında yeni gelişmeler yaşandığını belirtmek istiyoruz. Lonny! Burada ne işin var?
- What's in the case?
- Çantada ne var?
I asked the care taker to show me what vaccines that they had in case that we needed more, and...
Bekçiden aşıları göstermesini istedim yani ihtiyacımız olabilir diye ve...
What was in the case?
Çantanın içinde ne vardı?
- So, what else is in the case?
- Peki çantada başka ne var?
What else is in the case?
Çantada başka ne var?
But what I do know is, in the 90-some years prior to that, in fact for as long as they kept records, there wasn't one other case thought to be murder-suicide among couples married more than one year but less than two.
Fakat bildiğim 90 yıl içinde de olabilir. Doğru eğer kayıtları korudularsa, bu düşünülen olaylardan birisi değil. bir yada iki yıldan daha az evli kalmış çiftlerin cinayet ve intiharı.
Now, given that fact, the court has a right to know specifically what Mrs. Dubois's involvement in this case is, and what her function was within the office of the District Attorney.
Şimdi gerçeği söyleyin, Bu davada Mrs. Dubois'in katılımının ne olduğunu Ve savcılık bürosunda onun fonksiyonunun ne olduğunu mahkemenin bilmeye hakkı var.
And if the comparison shows me what I think it's going to- - that the man raised as Jason Morrow is in fact Tomas Soto- - then I'll have more than enough to make a case against your client.
Bu karşılaştırmanın sonuçlarında düşündüğüm şey çıkarsa yani Jason Morrow olarak yetiştirilen kişinin Tomas Soto olduğu ortaya çıkarsa, dava açmak için elimde kanıtım olur.
It's just... you know what? In case you change your mind.
Neyse, fikrinizi değiştirirseniz.
What, to discuss his possible involvement in a year-old hit-and-run case?
Bir yıl önce bir vur-kaç davasıyla ilgili olası bağlantısı için mi?
Find out what's in the case yet, boss?
Çantanın içinde ne olduğunu öğrendiniz mi patron?
Not to mention what we have in that case downstairs.
Bir de aşağıdaki çanta var.
In that case, tell me what you don't like about yourself.
Bu durumda, bana nerenizden hoşlanmadığınızı anlatın.
What's up? I wanted to ask Don about the eyewitness in the Lisa Bayle case.
Lisa Bayle davasında ki görgü tanığı ile ilgili Don'a bir şeyler sormak istiyordum.
'Cause you know what, we need you as an alternate, in case somebody gets hurt.
Çünkü birisi yaralanırsa, yedek olarak sana ihtiyacımız var.
Mr Kellerman, what is it about this case that the Secret Service is so interested in?
Bay Kellerman, Gizli Servis bu davayla neden bu kadar yakından ilgileniyor?
What are you looking at that for? Well, I just thought it'd be worth considering. You know, just in case.
Değerlendirmeye değer diye düşünüyorum.
Oh, well, in that case, maybe I should wear my black leather pants. What, you mean the ones you wore...
Bu durumda, belki de siyah deri pantolonumu giymeliyim.
In any case, you will take the gifts to her and see what she's thinking.
Ne olursa olsun hediyeleri ona götürecek ve ne düşündüğünü öğreneceksin.
All right, now, before we start, just in case my wife asks, and she probably will, what'd this guy do to get his foot cut off?
Tamam, başlamadan önce, karım sorarsa, ki soracaktır, bu adam, ayaklarının kesilmesini hak edecek ne yaptı?
Authorities had been searching in that case For what eyewitnesses had claimed was a dark-Blue nissan maxima.
Yetkililer görgü tanıklarının iddiaları doğrultusunda lacivert bir Nissan Maxima arıyordu.
And in case you've forgotten, that's what friends do.
Eğer unutmadıysan, arkadaşlar birbirleri için bunu yapardı.
In our case, what?
Bizim durumda, ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]