Inhale traduction Turc
582 traduction parallèle
Inhale rapidly through the mouth, on one side only at first.
Öncelikle yalnızca bir yanınızdan hızla nefes alın.
Inhale.
Nefes al.
Inhale, Mrs. Smith.
İçinize çekin, Bayan Smith.
I've got to inhale.
Nefes almam gerek.
Lie still and inhale.
Kımıldamadan uzan ve içine çek.
Now inhale.
Şimdi nefes al.
Here. Eat them slowly. You don't have to inhale them.
Şimdi yavaşça ye bakalım.
In my last few experiments, as I inhale... my whole being is stimulated for a short time.
Son bir kaç deneyde, içime çektiğimde bütün benliğim kısa bir süreliğine uyarıldı.
So inhale.
O zaman içine çek.
Don't any of you guys ever inhale?
Hiçbiriniz bir an düşündü mü?
Inhale.
İçine çek.
The accredited procedure is, of course, to partake of a small mouthful, like this, whoosh it around in the mouth like that, and then inhale like this, thus releasing the aroma...
Bu işin geleneksel yöntemi aromasını hissedebilmek için şaraptan küçük bir miktar alıp ağzın içinde bu şekilde yuvarlamak ve hızla içine çekmektir.
Inhale. Breathe deeply.
Derin derin içinize çekin.
Inhale down.
Aşağı inerken nefes al.
Inhale, my beauty, inhale!
Çek içine, güzelim, çek içine!
As to how they work, I've noticed that I inhale and exhale... and use the thin Martian atmosphere.
Nasıl çalışıyorlar... Ciğierime çekiyorum ve hava veriyorlar, farkettim. Ve ince Mars atmosferini kullanıyorum.
Inhale.
Soluk al.
Well... inhale.
Ne? Nefes al...
Inhale deeply.
İyice çek içine.
Now, don't inhale until the tip glows.
Şimdi ucu iyice yanana dek sakın içme.
I forgot to say, you shouldn't inhale unless you're used to it.
Söylemeyi unuttum, alışık değilsen içine çekme.
Sandy, let me teach you how to French inhale.
Sandy, Fransız tarzını öğreteyim sana.
I saw him inhale the nose spray.
Burun sprey'ini kullandığını gördüm.
- Why pretend to inhale the spray?
- Neden spreyi kullanma numarası?
My CX22 cleans up all noxious fumes dust, mist, noxious particles exhaust fumes... all the pollution that we inhale in the cities.
CX22, kentlerde soluduğumuz dumanı, sisi, tozu, egzoz dumanını, her tür kirli havayı birkaç saniyede temizler.
I don't inhale because it gives you cancer, but
Kanser yaptığından içime çekmiyorum.
Now, you inhale your carbon dioxide, and that's all there is to it.
Şimdi sadece karbondioksit soluyorsun, çünkü torbada sadece o kaldı.
Now inhale, with your diaphragm relaxed...
Diyaframınızı serbest bırakarak soluk alın şimdi...
And inhale, other side.
Nefes al, diğer taraf.
Okay, guys, inhale, other side.
Evet çocuklar, nefes alın, diğer yan.
Just inhale it real deep and hold it.
İyice içine çek ve tut.
I didn't inhale.
Nefesimi tutmuştum
You don't even know how to inhale.
Sen içine çekmeyi bile beceremiyorsun.
When you inhale it, and it lodges in your lungs... you're married to cancer.
Bunu solur, o da gidip ciğerinize yapışırsa kanserle evlenmiş olursunuz.
You inhale and keep it nice and firm.
Nefes alın ve tutun.
- Then how come you can't inhale?
- Peki niye içine çekemiyorsun?
I can inhale real good.
Hem de bütün nefesimle.
Please, I had to turn you from the window so you wouldn't inhale the drapes!
Yapma, horlarken perdeleri içine çekmeyesin diye yüzünü pencereden öteki tarafa çevirmek zorunda kalıyordum.
Inhale, my dear.
İçinize çekin canım.
READ FROM CHAPTER ONE TO CHAPTER 20- - INHALE ALL OF IT AND THEN THE NEXT MORNING GO TAKE THE TEST AND PASS.
Bölüm 1 den Bölüm 20'ye kadar hepsini yuttun ve sonra sabah da sınava gittin ve geçtin.
what do you do? inhale it?
Hiç nefes almadın mı?
Inhale the spirit and energy of full moon for strengthen'yin the power of bearing a boy
Ayın ruhunu ve enerjisini içine çek. Bu,'yin'i arttırır ve bir oğlan doğurmak için güç verir.
Inhale this, but do not touch.
Kokla ama dokunma.
To inhale.
Buğunuzu.
Yeah, well, yes, but you don't inhale nylon socks.
Tabii ama naylon çorabı içine çekmiyorsun.
Inhale joy, courage.
Nefes... neşe, cesaret
You just inhale that.
Sadece içine çek.
Did you inhale the gas, Scotty?
İçine çektin mi?
Inhale.
Nefes alın.
- Inhale deeply.
- İyice çek.
Do not inhale.
İçinize çekmeyin.