English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / Instead of you

Instead of you traduction Turc

6,717 traduction parallèle
Might be me up on that gibbet, instead of you.
Senin yerinde darağacında ben olabilirdim.
I met her at a barbecue the other day, and she keeps calling me, instead of you guys, by mistake.
Geçen gün barbeküde tanıştık ve yanlışlıkla sizin yerinize beni arayıp duruyor.
They talk as though they are responsible for your success instead of you.
Senin başarının sebebinin sen yerine kendileri olduğunu sanıyorlar.
Pierce? You're going to believe Pierce instead of your husband?
Kocana değil de Pierce mı güveneceksin?
Well, you have to wonder, if Manendra changed his mind, why did he come to you instead of his own son?
Peki ya sence Manendra fikrini değiştirdiyse neden kendi oğlu yerine seninle konuşmaya geldi?
One small chromosome here or there and you walk on two legs instead of four.
Küçük bir kromozom değiştiği zaman 4 yerinde 2 bacaklı olursun.
You could've told us that first, instead of playing with goldfish!
Bunu süs balığıyla, oynamadan önce söyleyemez miydin!
You lost your job, so instead of finding something else you had some students rent some rooms to cover your rent.
Sen işini kaybettin, bu yüzden onun yerine başka bir şey bulma Kiranı karşılayacak şekilde birkaç odayı bazı öğrencilere kiraladın.
You know, instead of grilling his friend, maybe take a look at one of the countless jilted boyfriends of the girls Javier slept with.
Onun arkadaşlarını mercek altına alacağınıza Javier'in yattığı kızların reddedilmiş... -... sevgililerine bir göz atın derim.
I think you scare people, because you live in the real world instead of up your butt.
Çünkü kötü olduğunu düşünmüyorum. Bence insanları korkutuyorsun, çünkü hayal aleminde değil de gerçek dünyada yaşıyorsun.
To get Abdul Rehman... But if only they had quietly carried out the strike instead of propagating it then today we would've been in a better position. How many do you need?
Abdul Rehman almak için...... daha iyi bir pozisyonda olurduk.
You wear blue eyeshadow instead of green?
Yeşil yerine mavi göz farı sürmek mi?
You shouted out Emma's name instead of hers while you were knocking on heaven's gate.
Cennetin kapısını çalıyorken onun yerine, Emma'nın ismini bağırdı.
So maybe instead of, "Did they ask you to do this?" say, "Did they ask you to lie?"
"Bunu yapmanızı mı istediler?" yerine "Yalan söylemenizi mi istediler?" diyebilirsin belki.
If you interview Survivor contestants instead of survivors of the genocide... your ad rates go up.
Soykırımdan kurtulanlar yerine Survivor yarışmacılarıyla röportaj yaparsan reklam oranların artar.
So instead of supporting you, I've been thinking of running against you.
O yüzden seni desteklemektense sana rakip olmayı düşünmekteyim.
And if you only do solid research instead of making a groundbreaking discovery, what does it matter?
Çığır açan bir buluş yerine sırf araştırma yaparsan da ne önemi var ki?
Okay, instead of protecting me, why don't you try being excited when something good happens?
Tamam, beni korumak yerine iyi bir şey olunca heyecanlanmaya çalışsana.
When you talk, instead of bringing up a new idea, respect what was just said by building on it.
Konuşurken yeni bir fikir ortaya atmak yerine önceki söylenene saygı duyup üzerine ilave edeceksiniz.
Like, they should just tell you ahead of time whether or not you're gonna get the job so you don't have to waste all that time and energy doing your hair and, like, getting your nails done, and then you could just stay home and, like, look for other work instead.
İşe girip giremeyeceğini önceden söylemeleri gerek böylece saçını ve tırnaklarını yaptırmak için o kadar zaman ve enerji harcamazsın ve evde oturup diğer iş olanaklarına bakabilirsin.
Maybe you should do something instead of just screaming, you know?
Belki de bağırmak yerine başka bir şey yapmalısın.
Could we agree on a system where you raise a hand or another visible limb when you wish to speak, instead of interrupting?
Şöyle bir sistem getirsek daha faydalı olur konuşmak isteyen kişi, lafı bölmek yerine parmak kaldırsın.
Dee, the one time we bring you in on a thing instead of Charlie and all we get is back-sass and questions?
Dee, seni bu göreve Charlie'nin yerine getiriyoruz ama aldığımız karşılık küstahlık ve sorular mı?
Instead of eating it last, you don't have to eat beak at all.
Gagayı son yemek yerine onu hiç yeme.
You're telling us there are drug dealers and murderers walking the streets but instead of them, they wanna put an innocent man in jail?
Yani şimdi uyuşturucu satıcıları ve katiller sokakta gezerken onların peşinden gitmek yerine masum bir adamı mı hapse atmak istiyorlar?
If you could maybe listen, instead of grandstanding.
Laf kalabalığı yapacağınıza dinleyin.
Okay, how about instead of being a little baby, you be a big, fat man and you convince me we should go.
Böyle çocuk gibi davranacağına kalıbının adamı olup beni ikna etmeye çalışsana.
I totally should've told you before instead of lying to you about it.
Sana yalan söylemek yerine daha önceden anlatmalıydım.
Of course, instead of being a man of science, you raise your fists like an animal, the animal we are proving your people to be.
Tabii bir bilim adamı olmak yerine senin ve senin gibilerin olduğunu kanıtladığımız bir hayvan gibi yumruklarını kaldırmana şaşmamalı.
So instead of waiting three weeks for the $ 4 I'm owed, you're offering to pay me $ 1 right now?
Yani bana üç hafta sonra 4 $ almak yerine şimdi 1 $ ödemeyi öneriyorsun?
And instead of hitting the ball into the clown's nose, you had to hit the ball into...
Ve topu deliğe sokmak yerine onun şeyine...
YOU took him for one of those overbred idiots who trade on their name instead of their wits.
Asıl sen onu zekaları yerine adlarını kullanan ahmaklarla aynı kefeye koydun.
I mean, who sits in the backseat of a car like it's a limo or something, like I'm driving you to some fancy party instead of to a crime scene?
Demek istediğim, bir Iümuzin veya birşey gibi olan arabanın arkasında oturan, bir suç mahalli yerine bazı fantezi partilere gidiyor gibi olan kimdi?
He's copying you, lieutenant, only with forensics instead of people.
Seni taklit ediyor, teğmen, sadece insan yerine adli tıpla.
You could be here with me, in this five-star suite instead of testing our tantric limits online.
Tantrik limitlerimizi internette test etmek yerine benimle bu beş yıldızlı bir süitte olabilirsin.
Can you help me out here instead of busting my hump, Sam?
Sırtıma basmak yerine yardım edebilir misin Sam?
If she was sitting here now instead of me, you would ignore every word she said, and you wouldn't get the information you so obviously need to grow into a safe, responsible, sexually-active adult.
Eğer benim yerime burada oturan o olsaydı söylediği her kelimeyi duymazdan gelirdin. Güven içinde, sorumlulukla, cinsel yönden aktif bir yetişkin olman gerektiği için bilgi alamıyorsun.
You need to start acting like a professional instead of a hood rat.
Bir orospu gibi davranmayı bırakıp profesyonel gibi davranmaya başlaman gerek.
I just wish you'd told me first, instead of Dutch.
Dutch yerine ilk bana söylemeni isterdim.
♪ Instead of dreary who you were ♪ ♪ Well, are ♪
# Bunun yerine kasvetlisin #
I'M GLAD YOU'RE THINKING ABOUT CHICKS INSTEAD OF OUR SHIT ASS PREDICAMENT.
Aklında boktan durumumuz yerine kızlar olmasına sevindim.
Instead of a straight sale, us to you, we pay you $ 1 million cash money plus 20 % of our territory in Minnesota.
Kendimizi doğrudan satmak yerine 1 milyon nakit ile Minnesota bölgemizin yüzde yirmisini vereceğiz.
And instead of sharing this plan with us, he trusted you?
Ve bu plânını bizimle paylaşmak yerine sana mı güvendi yani?
I heard you decided to go corporate in San Francisco instead of saving the world in Starling City.
Starling'de dünyayı kurtarmak yerine San Francisco'da işe girmeye karar verdiğini duydum.
I thought you'd like it if we went back together instead of alone.
İçeri beraber girmemizin daha uygun olacağını düşünüyorum.
You know, instead of having a steady paycheck and a cushy job, you'd be locked away in prison.
İstikrarlı bir maaş ve rahat bir meslek yerine hapiste olurdun.
So maybe you can just refill them because it's the right thing to do instead of giving us the official line?
Yani yenileyebilirsiniz de. Çünkü resmiyetten ezbere konuþmak yerine öyle yapmanýn doðru olacaðýný biliyorsunuz.
Why wouldn't they have a team of state grand jury investigators working Vinci instead of just you and the kid?
Neden eyalet büyük jürisi müfettişlerinden bir ekip kurup Vinci'yi araştırmak varken sadece sen ve çocuk?
Instead of reporting directly to me, you'll be reporting to the new general manager.
Artık direkt bana rapor vermek yerine yeni genel müdürümüze vereceksin.
A confession might have kept some small part of your honour intact. Instead, you disgrace yourself with these outrageous lies.
Bir itiraf şerefinin küçük bir parçasını lekesiz bırakabilirdi ama sen bu sefil yalanlarla kendini rezil ediyorsun.
I should've gotten you real help instead of bringing you down here.
Buraya taşınacağımıza gerçek yardım vermeliydim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]