Interaction traduction Turc
595 traduction parallèle
That's a matter of the relative interaction between you and the knife.
Bu senin bıçakla karşılıklı etkilişeminden kaynaklanıyor.
I believe I've got the right catalyst to promote interaction... Between the reactive groups at the end of the peptide chains... And the carbohydrate combination,
Peptit zincirlerin sonundaki reaktif grupların etkileşimini artıracak doğru katalizörü ve karbonhidrat kombinasyonunu buldum sanırım.
Shame and norm control are two phenomena of life in society whose interaction is taken for granted by everyone Polos tries to get out of it by making a distinction between'aischrón'and'kakón'.
Utanç ve norm kontrolü, toplumsal yaşamın birbiriyle etkileşimi herkes tarafından sorgulanmadan kabul edilen iki fenomenidir. Polos,'aischrón've'kakón'arasında bir ayrıma giderek bunun dışına çıkmaya çalışır. 'Aischron'a bakarsanız ;
There is increasing interaction between images and language
Söyleyiş ile düşünüş arasında gelişen bir etkileşim var.
No, they come from social interaction, and...
Hayır, toplumsal pratikten kaynaklanırlar. Bir de...
That interaction between starlight and petal- - or water, or Van Gogh- - is what makes blue.
Yıldız ışığı ile yaprak, su veya Van Gogh arasındaki bu etkileşim mavi olarak bildiğimiz rengi doğuruyor.
There was a vigorous and heady interaction of many traditions, prejudices, languages and gods.
Gelenek, anlayış, dil ve din anlamında büyük bir iletişim yakalandı.
Democritus understood that the complex forms changes and motions of the material world all derived from the interaction of very simple moving parts.
Bu meta dünyasının karmaşık yapısı ve döngüsünün küçük detaylardan oluştuğunu kavramıştı.
And if you can't react to another person... then there's no possibility of action or interaction.
Ve eğer başka bir insana tepki veremiyorsan eylem veya etkileşim ihtimali de olmuyor.
Let's try some interaction.
Biraz etkileşim dene.
Heavy disturbance, resulting from interaction between subtropical and polar air currents.
Huzursuz edici, kutupsal hava akımları etkili oluyor.
I have to admit that the interaction with the neighbours is not going perfectly yet.
Ben etkile? im oldu? unu itiraf etmeliyim kom?
The two worlds have sought interaction, harmony, and coexistence... Still, there have been fierce and bitter battles... fought between our worlds, again and again.
İki dünya, barış içinde bir arada olmayı arzulamasına rağmen tekrar tekrar çetin ve amansız mücadelelere girmiştir.
Interaction required.
Etkileşim gerekli.
Commander, I want an analysis of the interaction between the Thelusian flu and the children.
Komutan, Thelusian gribi ve... çocuklar arasındaki etkileşimin bir analizini istiyorum.
To learn about alien interaction, we borrowed you, Tholl and Esoqq.
Yabancı etkileşimini öğrenebilmek için, seni, Tholl'u ve Esoqq'u ödünç aldık.
It would require a high-energy interaction in the area to be formed.
Oluşabilmesi için bölgede yüksek enerjili bir girişim gerekir.
The one to normalize or sterilize, to remove the erotic from our interaction.
Aramızdan erotizmi çıkaran normalize ve sterilize stratejisi.
Our defence system is based on the perfect interaction of pilot and navigator.
Savunma sistemimizin temeli pilot ve navigatörün mükemmel uyumuna bağlıdır.
But I often observe as she practises medicine and have learned much about human interaction from her.
Ama diğerlerini tedavi ederken onu sıklıkla gözlemlerim ve bu sayede ondan, insan etkileşimi hakkında çok şey öğrendim.
Between real and unreal, between human interaction and bullshit.
Gerçeklik ve sahtelik, insaniyet ve saçmalıklar arasında farklılık yaratır!
There is no way to predict their interaction with the new core.
Yeni çekirdekle nasıl etkileşime gireceklerini kestirmenin yolu yok.
Interaction with phenylbutazone may cause stomach irritation.
Fenilbütazon ile birlikte alınırsa midede tahrişe yol açabilir.
Perhaps there was an interaction between the radiation and the shield.
Belki de radyasyon ve kalkan arasında bir etkileşim olmuştur.
Our task is to see if the dynamics dictated by the interaction Hamiltonian generates a sufficiently rapid reaction to make cold fusion-powered engines feasible.
Amacımız, Hamiltonian etkileşimi sonucu dikte edilmiş olan dinamiklerin, soğuk füzyon donanımlı araçları olanaklı kılıp kılmadığını anlamak. - İyi. - Merhaba.
Is there much interaction between the two campaigns?
İki kampanya arasında hiç etkileşim oluyor mu?
- Were you missing that interaction?
- Aradaki etkileşimi kaçırdın mı?
We ask that you respect our practice of moderation in dress... and restraint in sexual interaction.
Organizasyonumuzda yer alanlara saygı çerçevesinde... elbise giyilmesi ve cinsel ilişkiden uzak durulmasını bekliyoruz.
Once again, the storm seems to have formed as a direct result of our interaction with the atmosphere.
Atmosfer giriş doğrultumuzda bir tane daha fırtına oluşmakta.
Well, it's not the same thing. I miss the interaction.
Aynı şey değil, etkileşimi özledim.
B'Elanna, maybe you can come up with a way to modify the system so it can run without bioneural interaction.
B'Elanna, belki de sen, sistemi modifiye edersin, bu şekilde, biyo nöro bağlantı olmadan çalıştırabilirsin.
The water, as you call it, is a special mixture of amaretto and brandy... blended for just the exact chemical interaction... with the last of our precious Thai stick.
Senin o "su" dediğin şey, özel bir amaretto ve brendy karışımı. Tam bir kimyasal etkileşime girsin diye harika Thai çubuğumuz ile karıştırdım.
The interaction between men and women is so illogical.
Kadınlar ve Erkekler arasındaki etkileşim mantıksızdır.
A society in which human interaction is all but obsolete? In which people are completely manipulated by technology?
İnsanlar arası iletişimin demode olduğu, insana olan ihtiyacın teknoloji tarafından karşılandığı bir toplum.
And he's had almost no interaction with organic beings.
Ve hiçbir organik ile, etkileşime girememek.
And perhaps... I finally have to realize that the forces of weak interaction, the fourth wall of the house of the world, that this weak force is that of art.
Ve belki de zayıf etkileşimin güçlerinin evin dördüncü duvarının zayıf gücün sanat olduğunun farkına varmam gerekti.
With the creation of this new Alliance, there will be even more interaction between races from different worlds.
İttifak yüzünden türler arasındaki etkileşim yeni dünyaların katılımıyla her gün artıyor.
We don't know a great deal about the interaction between nanoprobes and Borg physiology.
Nano-sondalar ve Borg fizyolojisi arasında ki, büyük etkileşim hakkında, hiçbir şey bilmiyoruz.
A crossaxial classification I've codified by extensive interaction with visitors like yourself.
Senin gibi ziyaretçilerin dış etkisiyle gizlediğim bir çeşit döngüsel sınıflandırma.
Did you know that cigarettes are a shield against meaningful interaction with other people?
Sigaranın diğer insanlarla arandaki etkileşim için bir sorun olduğunu biliyor musun?
Theories abound as to why, but I'm pretty sure she's just incapable of human interaction.
Niye böyle olduğuna dair teoriler var ama onun insanlarla iletişim kurmaktan aciz olduğuna eminim.
In groups, they share food when quantities are abundant, despite their limited social interaction.
Sınırlı sosyal ilişkilerine rağmen, gruplar halindeyken yemek bol ise paylaşırlar. Ayı hiç yırtıcılık içgüdüsü olmayan ideal bir hasımdır.
We've tuned in each day to see the human interaction... between Jimmy and some very special kids... and we hope there's thirty more years of watching that happen.
Jimmy'nin programında her gün, olağanüstü çocuklarla... insancıl ilişkilerini izledik. Umarız, daha otuz yıl onu izlemeye devam ederiz.
I hear you've got this victim-offender interaction program starting up.
Duyduğuma göre bir kurban-saldırgan etkileşim programı başlatıyormuşsun.
If both parties agree, I will meet with them separately... and talk about what they might be getting out of this eventual interaction.
Her iki taraf da kabul ederse, ikisiyle de ayrı ayrı görüşeceğim... ve nihayetinde bu etkileşimden kaçarlarsa ne olabileceğini anlatacağım.
Dating is a poor means of interaction.
Buluşma etkileşimin ufak bir parçasıdır.
Cease this interaction!
Bu etkileşimi bitirin!
The Captain instructed all away teams- - no personal interaction with the Varro crew.
Kapatan bütün mürtebata okuttu- -... Varro personeliyle hiç bir şekilde kişisel etkileşime girilmeyecek.
Interaction between wind from the star and the planet's atmosphere create a tail flowing away from the planet, and if the line of sight'goes through this tail,'you have access to the chemistry of the planet.'
Yıldızın rüzgârıyla gezegenin atmosferinin etkileşimi gezegenden uzağa doğru uzanan ve büyük bir kuyruğa benzeyen bir görüntü yaratır. Yıldızın ışığı da bu kuyruğa vuruyorsa gezegenin kimyası hakkında bilgi edinebilirsiniz.
- Human interaction helps too.
- Ayrıca insan ilişkilerinde de yardımcı olur.
I guess I could use a little social interaction.
Sanırım biraz sosyalleşmenin zamanı geldi.
internet 115
inter 39
interior 21
international 47
interpol 81
internal 17
interview 123
interest 156
interested 144
intern 45
inter 39
interior 21
international 47
interpol 81
internal 17
interview 123
interest 156
interested 144
intern 45
intercourse 27
interesting 2082
interrupted 16
intercom 16
interpreter 22
intervention 49
interests 34
interrupt 24
interrogation 38
interference 29
interesting 2082
interrupted 16
intercom 16
interpreter 22
intervention 49
interests 34
interrupt 24
interrogation 38
interference 29