English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / Is perfect

Is perfect traduction Turc

6,183 traduction parallèle
This is perfect.
- Bu iyi işte.
Ben McKenzie is perfect for the role of Gordon because he has a kind of natural integrity and strength... an old-fashioned set of values that really shines through his performance.
Ben McKenzie, Gordon rolü için biçilmiş kaftan çünkü kendisi gerçekte de dürüst ve dayanıklı biri geçmişe uyum sağlayabilen davranışları onun bu rolde parlamasına olanak sağlıyor.
You can not jump to this level anywhere else in USA 690 01 : 26 : 06,520 - - 01 : 26 : 13,994 - You have this launching pad to thousand meters in a leaning wall, it is perfect.
Birleşik Devletler'de bu düzeyde, istediğin yerde
Once you jump, that brief moment, everything is perfect
Bir kez adım attığında, kısa bir süre her şey mükemmeldir.
Oh, everything is perfect.
Her şey mükemmel.
This is perfect.
Mükemmel.
This is perfect.
Burası harika.
Nail art is perfect for your ugly nails.
Çirkin tırnaklarına manikür çok iyi gelecek.
And that site is perfect for my new federal offices.
- Ve mekân yeni federal ofisler için mükemmel yer.
- The wind is perfect, he should...
- Rüzgar gayet iyi, hemen...
She said everything is perfect.
Doktor teyze her şeyin mükemmel olduğunu söyledi.
Look, no marriage is perfect. Whitney, let's stay focused on your feelings.
Whitney, senin hislerine odaklanalım.
I mean, this is perfect for a bastard like Damon Williams.
Damon Williams gibi bir piç için mukemmel bir sonuç bu.
Tomorrow is perfect.
Yarın harika.
Yes, this is perfect.
Evet, bu mükemmel.
This is the perfect time of year for hunting.
Bu, av için yılın en mükemmel zamanı.
In her eyes, her perfect partner is the dominant male.
Onun nazarında, onun mükemmel eşi baskın erkek.
For aging, this is the perfect solution.
- Yaşlanmanın en iyi çözümü.
My perfect man is nice, smart, and, above all, honest.
- Benim mükemmel erkeğim hoş, akıllı - hepsinden de öte dürüst.
Look, I know that my mom isn't perfect... but she is trustworthy and reliable and free.
Bak annemin harika olmadığını biliyorum ama o güvenilir,, emniyetli ve bedava.
There is nothing perfect about this plan.
Bu planın mükemmel olan bir tarafı yok.
If my calculations are correct, this is the exact perfect time to hit the haunted mansion.
Hesaplamalarım doğruysa şu an perili köşk için mükemmel zaman.
There is perfect defence.
Mükemmel savunma var.
Question - why is there no such thing as perfect hiding?
Bir soru daha. Neden mükemmel saklanma diye bir şey yok?
He's never been realized in live action, and donal logue is the first person to ever play him, and he's absolutely perfect for the role.
Daha önce hiç ekranlarda yer almadı ve onu oynayacak ilk kişi, Donal Logue olacak ve bu rol için gerçekten de çok uygun biri.
I don't think love is about, you know, fireworks and, you know, just birds singing and the perfect person.
Yani aşkın havai fişeklerden, şarkı söyleyen kuşlardan mükemmel kişiden oluştuğunu düşünmüyorum.
And I thought, "well, this is too perfect."
Ve düşünüdüm ki "Bu mükemmel."
Well, I think the brute is the perfect vehicle for this state.
Bence Brute bu eyalet için harika bir araç.
And this is the perfect environment to preserve it... cool, dry, just like the Egyptians created for their mummies.
Ve burası da korumak için en iyi ortam... soğuk, kuru, tıpkı mısırlıların mumyaları yaptıkları ortam gibi.
Oh, come on, this is the perfect place to shop for a car.
Yapma lütfen, araba satın alman için en uygun yer burası.
Speaking of missing perfect chances and silver platters, your five minutes is up.
Gümüş tabaktaki mükemmel şansı kaçırmaktan bahsetmişken beş dakikan doldu. Evet. - Hayır.
Life is never perfect.
Hayat asla mükemmel değildir.
I mean, no relationship is that perfect.
Demek istediğim, hiçbir ilişki kusursuz değildir.
There is nothing perfect about this plan.
Bu planda kusursuz olan hiçbir şey yok.
What you need to win a drag race is a great car with a lot of horsepower... Insanely quick acceleration... And a perfect reaction time.
Bir kalkış yarışında galip gelmek için ihtiyacınız olan tek şey bol beygir gücü olan muhteşem bir arabadır deli gibi hızlanmasıdır ve mükemmel bir tepki süresidir.
This is the perfect time to be having a debate over the nature of man.
İnsan doğasını tartışmak için mükemmel zamanlama gerçekten.
Yes, now is the perfect time.
Evet, şimdi mükemmel bir zaman.
This is a process we've taken months to perfect.
Mükemmelleştirmek için aylarca uğraştığımız bir süreç bu.
It's perfect for your business trips.
İş seyahatleriniz için mükemmel.
Is this guy perfect or what?
Bu adam harika mı ne?
You know what? You were never interested - now is a perfect time.
Bizi buraya yardım etmemiz için falan çağırmadınız.
Then this is the perfect time to learn meditation and proper breathing technique.
O zaman bu, meditasyonu ve uygun nefes tekniklerini öğrenmek için mükemmel bir vakit.
I'D JUST LIKE TO STATE FOR THE RECORD THAT THIS ROOM IS NOT PERFECT.
Sırf kayıtlara geçsin diye söylüyorum bu oda harika falan değil.
It is the perfect gift.
Bu muhteşem bir hediye.
This is the perfect chance to try it.
Bu denemek için mükemmel bir şans.
Now this is the perfect gift for you.
Bu senin için mükemmel bir hediye işte.
We all have. Nothing's perfect, but this is as close as it gets.
Hepimiz öyleyiz. hiçbirşey mükemmel değil, ama bu olabileceklerin en iyisi.
See, I got a little sweet tooth, so this is, uh, perfect.
Baksana, biraz tatlı dişim var, bu yüzden, bu mükemmel, tamam.
This is gonna be perfect.
Bu çok harika olacak.
Is it true that Brazilian ladies have perfect asses?
Breziyalı kadınların süper kalçaları olduğu doğru mu?
The perfect couple for this child is waiting in our conference room.
Bebek için en mükemmel çift şu an toplantı odasında bekliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]