English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It'll take a while

It'll take a while traduction Turc

243 traduction parallèle
It'll take me a little while to get used to that.
Buna alışmam biraz zaman alacak.
It is very sad to love and lose somebody. But in a while, you'll forget, and you will take up the threads of your life where you left off not so long ago and you will work hard. There's lots of happiness in working hard.
Birisini sevmek ve kaybetmek çok üzücüdür ama bir süre sonra unutup hayatına kaldığın yerden devam edeceksin ve çok çalışacaksın, çok çalışmak insanı mutlu eder.
It'll take milk for a long while.
Bir süre için süt içmeli.
It may take a while, but I'll have you out in no time.
Biraz zaman alır ancak seni vakit geçirmeden dışarı çıkaracağım.
Well, if they don't find anything in his pockets, it'll take them a while longer to find out who he is.
Şey, eğer ceplerinde bir şey bulamazlarsa, kim olduğunu ortaya çıkarmaları daha uzun zaman alır.
It'll take a while, so you can drink up while you listen.
Bu arada içkilerinizi de içebilirsiniz.
- It'll take the edge off for a while.
- Bir süre için ortamı yumuşatır.
Oh, I'll get it down, but it may take a while.
Oh, Aşağı indireceğim... ama biraz zaman alabilir.
This is such a big house. It'll take me a while to get used to things.
Bu denli büyük bir evde malzemelerin yerini öğrenmek zaman alacak.
Now, I have to go a little ways to get it, but it'll only take me a little while.
Şimdi onu almak için biraz yol gitmem lazım ama çok uzun sürmez.
It'll take a while yet.
Daha zaman var.
This'll sure get the job done, if you can find a fence post to rest it on while you take aim!
Bu silah kesin işini görür, eğer nişan alırken destek alabilecek bir çit bulabilirsen!
The same with going to school, they'll take to it after a while.
Okula gitmekle aynı şey, bir süre sonra alışırlar.
It'll take a while.
Yol bayağı sürecek.
It'll take me just ten minutes to get a search warrant, and while Spinetti here is going to the trouble of doing that,
Arama emri çıkartmak sadece on dakikamızı alır ve bu sorunla Spinetti uğraşmak zorunda kalacak.
It'll take a while longer.
Biraz daha sürecek.
It'll take them a while to connect both murders, but in the end they'll be after you.
İki cinayeti birbirine bağlamaları vakit alır, ama sonunda peşine düşeceklerdir.
A group of my deputies will act as your posse. But it'll take a while.
Yardımcılarınız da olacak ama biraz zamana ihtiyaç var.
You see, it'll take me a while to go there and then back with the animal...
Gördüğünüz gibi oraya gidip hayvanı getirmek çok zamanımı alacak...
It'll take him a while to find out he's a certified imbecile.
Bir süre sonra anlar... ... tescilli bir gerzek olduğunu.
What do you mean, it'll take a while?
"Zaman alır" ne demek?
He wasn't the greatest guy, but it'll take a while to get over it.
Muhteşem biri değildi ama onu unutmak yine de biraz zaman alacak.
It'll take a little while.
Biraz zaman alacak.
It'll take me a while to get there.
Oraya gelmem biraz zaman alır.
We'll take it inside in a while.
İçeri sonra götürürüz.
It'll take 48 hours for a message to get to Starfleet. They'll be here for a while.
Bir mesajın Yıldızfilosuna ulaşması 48 saat sürer.
He may take a while with that last bite but it'll go.
Son lokmayı yutması biraz sürebilir, ama yutacak.
It'll take a while to revive them, but they will recover.
Onları ayıltmak biraz zaman alacaktır, ama toparlanacaklar.
Granted, it'll take me a while but you could end up looking almost normal.
Biraz zaman alacak, ama daha sonra yeniden normal görüneceksiniz.
It'll take a while.
Biraz zaman alır.
It might take a while, but you'll figure yourself out.
Biraz zaman alabilir belki ama kendini ifade edecek ve kabul ettireceksin.
It'll take them a little while to get on line.
Sıraya dizilmeleri zaman alacak.
It'll take a while.
Geliyorlar.
It'll take a while.
Girmek biraz zaman alacak.
It'll take a while to organise.
ayarlamak biraz zaman alacak.
It'll take the system a while to collate and cross-index the names.
İsimleri çapraz eşleşmeyle sıralamak bayağı vaktini alacak.
- In this weather, it'll take them a while.
- Bu havada biraz sürer.
It'll just take a little while... to climb down off this particular high horse.
sadece bu yüksek tepede inmem... biraz zaman alacak
That'll probably block the field, but it'll take a while to set up.
Muhtemelen alanı bloke edecektir, ama ayarlaması biraz zaman alacak.
It'll take me a while to get used to you again.
Beni bir an için seninle geçirdiğimiz günlere götürdü.
It'll take a while.
Bayağı sürecek gibi.
- It'll take a while.
Olanları düşünürsek, iyi sayılır.
It'll take a while-
Biraz zaman alacak ama-
We'll take it easy for a while, just get settled into the old caravan.
Öncelikle acele etmeyelim... karavana bir yerleşelim de.
The Medical Bay's all set but it'll take a little while to get Odo on board.
Sağlık Bölümü ayarlandı ama Odo'yu gemiye bindirmek biraz zaman alacak.
It'll take a while.
Bana biraz süre verin.
It'll take a little while to find out.
Biraz daha araştırma yapıp öğrenirim.
It'll take a while.
Biraz zaman alacak.
- Possibly... but it'll take them a while to regroup... and that'll give us the time we need to get everything in place.
- Olabilir ama yine de toparlanmaları biraz zaman alacaktır ve bize hazırlanmamız için gereken zamanı sağlayacaktır.
Yes, Captain, but it'll take a while.
Evet Kaptan, ama biraz zaman alacak.
It'll take a while for me to get my notes together so that you can understand them.
Notlarımı toparlamam biraz zaman alacak böylece anlayabileceksiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]