English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It isn't me

It isn't me traduction Turc

1,952 traduction parallèle
This isn't about me and my career. It's about saving Madeline Ross.
Kariyerim için değil, Madeline Ross'u kurtarmak için.
Well, today it did. And now my lawyer's telling me that the file isn't there.
Bugün oda oldu ve avukatım bana dosyanın orada olmadığını söyledi.
It isn't to me.
Benim için hepsi aynı değil.
And why don't you try doing it in a way that isn't a tremendous insult to me, your marriage and your daughter and all the things that we're in therapy trying to save?
Ama bunu yaparken beni, evliliğimizi, kızımızı ve terapi ile kurtarmaya çalıştığımız herşeyi aşağılamadan yap.
- It isn't easy being me.
- Ben olmak kolay değildir.
Isn't it possible there are parts of me you don't know?
Benimle ilgili bilmediğin bir şeyin olma ihtimali yok mu?
- and it isn't me. - Our children are behaving badly because they themselves have been treated badly.
- Çocuklarımız kötü davranıyor çünkü kötü muamele gördüler.
knowing that he's okay isn't good enough for me, so I've decided to do something about it.
Onun iyi olduğunu bilmek benim için yeterli değil ve bunun hakkında bir şeyler yapmaya karar verdim.
It isn't me.
Ben değildim.
Isn! t this my portrait looking back at me as if it were my reflection in a mirror?
Aynadaki aksimmiş gibi bana bakan bu tasvir, benim değil mi?
My instincts tell me it isn't.
İçgüdülerim öyle olduğunu söylüyor.
I know exactly how it looks, but believe me, that isn't how it is.
Nasıl göründüğünü biliyorum ama inan bana göründüğü gibi değil.
Oh, Tess, tell me it isn't true. - It is true.
- Tess, doğru olmadığını söyle.
Leave it to me, George Marcos isn't alright these days
Yeter George, bana bırak. Markus bu günlerde pek iyi değil.
I know it isn't easy not to be mad at me.
Beni affetmenin kolay olmadığını da biliyorum.
Even the rice that you eat has come from me as well, isn't it so?
Sizin yediğiniz her lokma, yine benden geliyor, öyle değil mi?
Oh, this is pretty isn't it enough for one member of my family to betray me now I find the half-brother is a traitor too?
Bu çok hoş. Ailemden bir kişinin bana ihanet etmesi yeterli değil mi! ?
They tell me you are happy in love and that is everything, isn't it?
Dediklerine göre aşkınla mutluymuşsun. Bu her şeye bedel değil mi?
Tell me it isn't so.
Lütfen, öyle bir şeyin olmadığını söyle.
And this isn't about me, and it's damn sure not about you.
Mesele ben değilim, eminim ki sen de değilsin.
- It's me, isn't it?
- Evet, benim dostum.
Well, that's for me to decide, isn't it?
Orası bana kalmış, değil mi?
What about what you were telling me about before, how you thought it'd be great if this area all came back. That's a big dream of sorts, isn't it?
Mesela bana daha önce anlattığın haline getirmek için buraları hiç bir şeyler düşünmedin mi sence bu da büyük bir düş sayılmaz mı?
Brow-beating me isn't gonna make her give it to you to invest in some harebrained scheme.
Beni azarlaman, annemin o parayı saçma sapan planına yatırım yapman için vermesini sağlamayacak.
It's been great having someone around who, like, likes me and isn't making fun of me or telling me to join the football team like my stepdad.
Benim gibi birinin etrafımda olması güzel bişey üvey babam gibi bana futbol takımına gir falan da demiyorsun.
Petra's lovely but there isn't much to say about Jordan... because it's me you're interested in.
Petra çok güzel ama Ürdün hakkında söylenecek başka şey yok. Çünkü asıl beni merak ediyordun.
It doesn't matter what you do to me, Tsubasa isn't coming back.
Bana ne yaparsan yap, Tsubasa geri dönmeyecek.
It's strange that you talk to me, isn't it?
Benimle konuşman tuhaf değil mi?
This isn't about me, and it isn't even about Burrell.
Bu ne benimle ne de Burrell ile alakalı.
So please tell me that it isn't true.
Lütfen bana doğru olmadığını söyle.
She stole it off me to kill herself. isn't that right. Bren?
Kendini öldürmek için benden çalmış, değil mi Bren?
This isn't about me, is it?
Bu benimle ilgili değil, değil mi?
- It is unselfish of me, isn't it?
- Evet, özverili, değil mi?
Isn't it your job to protect her from monsters like me?
Onu benim gibi canavarlardan korumak senin görevin, değil mi?
I know you won't give him up, but maybe you could tell me who it isn't.
Onun kim olduğunu söylemeyeceğini biliyorum belki kim olmadığını bana söyleyebilirsin.
It isn't just a job to me.
Benim için sadece iş meselesi değil.
Let me be clear, Recapturing almeida and bauer isn't just your top iority, it's your only priority.
Açık konuşayım. Almeida'yı ve Bauer'i ele geçirmek sadece öncelikli göreviniz değil bu, sizin tek göreviniz.
It really isn't fair for me, to just up and leave... without giving us a chance to work this through.
Bu işi çözmeye çalışmadan öylece çekip gitmek adil olmazdı.
Your being a sleepwalker is a hell of a lot better than me being senile, isn't it?
Benim gibi bunayacağına uyurgezer olman çok daha iyi bir şey değil mi?
Oh yeah it's always me being the asshole isn't it?
Evet, hep g * t olan benim değil mi?
Which isn't very interesting to me, because it isn't about me.
Ki umrumda değil ; çünkü benim hakkımda değil.
IT'S ME, ISN'T IT?
Bu benim, değil mi?
No. Your problem isn't that I can't give you a guarantee, it's that you can't give me one.
Hayır sen bana garanti vermeden ben sana garanti veremem
This isn't the part where you kiss me, is it?
Bu beni öpeceğin kısım değil, öyle değil mi?
You know it's - it's really not a problem with me if you're a whore, but then again, I isn't one of the ones you been hurting'.
Eğer bir fahişeysen benim için sorun değil, fakat tekrar söylüyorum, bildiğin erkeklere benzemem.
It's me isn't it?
Benim, değil mi?
Please tell me this isn't it.
Sakın bana burası olduğunu söyleme.
And to my utter astonishment, it isn't me.
Tüm şaşkınlığımla söylüyorum, o ben değilim.
And it made me realize that... life isn't fair for anybody.
Ve anladım ki hayat kimse için adil değil.
Somthing sure smells around here, but it isn't me.
Buralarda bir şeyler kokuyor ama o ben değilim.
Something sure smells around here but it isn't me.
Buralarda bir şeyler kokuyor ama o ben değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]