It isn't mine traduction Turc
178 traduction parallèle
- It isn't hers, it's mine.
- Bu onun değil, benim.
Is it his business what is or isn't mine?
Benim işimin ne olup, olmadığı onun işi mi peki?
But that lipstick on your shirt isn't mine So I'm getting off It's the end of the line
Ama gömleğindeki ruj tekesi benim değil Ben gidiyorum, her şey bitti
But that lipstick on your shirt isn't mine So I'm getting off It's the end of the line
Ama gömleğindeki ruj lekesi benim değil Ben gidiyorum, her şey bitti
NO, IT ISN'T- - IT WAS A FRIEND OF MINE.
Hayır, o değil... O benim arkadaşımdı.
The crown is mine by right of birth, isn't it?
Hükümdarlık benim doğuştan hakkım, değil mi?
And it isn't mine, you know.
Ve benim değildir, bilirsiniz.
Against Hotaling too. It isn't even mine.
Hem de Hoatling'e karşı!
It isn't every day a girl loses a gold mine.
Bir kız, herzaman altın madeni kaybetmez.
It's like you married an alcoholic, isn't it? Only, instead of bottles in the chandelier, it's rabbits'feet and four-leaf clovers in my pockets, in the car... and... and you're all mine.
seninle evleneceğim için sarhoş gibiyim bu yaptıklarım yerine olumlu düşünüp, bir tavşan ayağı ve dört yapraklı bir yonca bulundurmalıyım, cebimde, arabada... ve..
It's mine, isn't it? !
Keyif benim değil mi?
It may be Dalby's way of doing things but it isn't mine.
Bu Dalby'nin iş yapış şekli olabilir. Ama benim değil.
- It's mine, isn't it?
- Yüzük bana ait, değil mi?
little small for mine, isn't it?
Benim için küçük değil mi?
Tell me, this house that you're so hot about, it's mine, isn't it?
Bu kadar meraklısı olduğun bu ev aslında benim, öyle değil mi?
Yes, it's a shame yours isn't as attractive as mine.
- Seninki benimki kadar gösterişli değil.
It isn't mine anyway.
Benim değil ki zaten.
If it isn't nailed down, it's mine.
Eğer o batmamışsa, o benimdir.
It isn't mine.
Benim değil ki.
- Well, it's mine, isn't it?
- Şey, o benim, değil mi?
Well, it isn't mine.
Benim değil.
Part of it is mine, isn't it?
Onu paylaşabilirim, değil mi?
It isn't mine.
- Benim ereksiyonum değil.
Isn't it mine?
- Benim değil mi?
Because I'm positive it isn't mine.
Çünkü bana ait olmadığı kesin.
Your blood's as red as mine, isn't it, Mayo?
Kanın benimki gibi kırmızı, değil mi, Mayo?
It's mine, isn't it?
Burası bana ait, öyle değil mi?
This isn't mine, I can't give it to you...
Üzgünüm... başkasının, bunu veremem...
I mean, I respect your way of life, but, shh-shh-shh, it just isn't mine.
Yani, senin hayat tarzına saygı duyuyorum ama bana göre değil.
And it isn't his fault he cannot love you... any more than it's mine that I adore you.
Benim sana taptığım kadar artık seni sevemiyorsa bu onun hatası değil.
The post office isn't mine It's national
Bu postane benim değil. Ulusal bir kurum.
As you said about your work, Lieutenant, I'm sure mine isn't as interesting as you think it is.
İşiniz konusunda dediğiniz gibi, Komiser, eminim benimki sizin sandığınız kadar ilginç değil.
It isn't mine.
Benim değil.
It isn't mine.
Ne de olsa benim değil.
- That isn't mine. It isn't.
- O Benim degil, Benim degil,
It isn't mine anyway.
Benim değil nasıl olsa.
Whatever tape you found in that VCR, it isn't mine.
Videoda hangi kaseti buldun bilmiyorum, ama o kaset kesinlikle benim değil.
It isn't mine.
Benim yazım değil.
The truth is, the choice isn't yours, and it isn't mine.
Açıkçası seçme şansı senin değil, benim de değil.
Something that is mine. Nice. isn't it?
Benim olan bir şey Hoş, değil mi?
It isn't even mine.
Benim bile değil.
The room isn't mine, it's my sister Anna's.
Bu oda benim değil kardeşim Anna'nındı.
Um, it isn't mine.
Aslında benim değil.
It is mine, isn't it?
Benden, değil mi?
It isn't mine.
Bu benim değil.
It isn't a handbasin, it's a bidet, and I bet you that the Queen will soon have one like mine.
O leğen değil, taharet küveti ve bahse girerim yakında Kraliçe de aynısından bir tane alır.
The title is still mine, isn't it?
Başlığı hala benim, öyle değil mi?
Well, this isn't exactly a precise weapon, ok? It's more like a plasma mine than a gauss rifle.
Bu tam olarak kusursuz bir silah değil, tamam mı?
But it isn't as easy as, "Your nest or mine?"
Ama bu "Senin yuvanda mı olsun, benimkinde mi?" gibi basit bir şey değildir.
'I'm not clowning around, Please don't make me frown 'Be mine, my sweet Valentine If it isn't you I don't know what I'll do.' Course, it isn't signed.
"Oyun oynamıyorum, lütfen suratımı astırma Benim olmayacak mısın, Benim güzel sevgilim Sevgilim olmazsan, Ne yaparım bilmiyorum." Tabii ki imzasız.
- This essay, it isn't mine.
- Bu ödev benim değil.
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it isn't possible 18
it isn't fair 52
it isn't much 21
it isn't easy 32
it isn't working 26
it isn't here 19
it isn't safe 35
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it isn't possible 18
it isn't fair 52
it isn't much 21
it isn't easy 32
it isn't working 26
it isn't here 19
it isn't safe 35
it isn't over 20
it isn't me 34
it isn't true 86
it isn't you 23
it isn't funny 18
it isn't enough 18
it isn't like that 22
it isn't your fault 26
it isn't right 41
it isn't that 69
it isn't me 34
it isn't true 86
it isn't you 23
it isn't funny 18
it isn't enough 18
it isn't like that 22
it isn't your fault 26
it isn't right 41
it isn't that 69