Join the club traduction Turc
451 traduction parallèle
I oughtta join the club and beat you over the head.
Bir sopayla herkesin hakkından gelir, başarırdım.
No, he isn't. Well, then he'd have to join the club and pay the membership fee to start with.
- Değil.-Öyleyse öncelikle üyelik ücreti ödemesi gerekecek.
Cut off a button and you get to join the club.
Bir düğme koparabilirsen aramıza katılırsın.
Oh, then I might as well, uh, join the club.
O zaman ben de aranıza katılayım.
Join the club.
Kulübümüze katıl.
You want to join the club?
Kulübe katılır mısın?
- How do we join the club?
- Kulübe nasil katilabiliriz?
Join the club.
Kulübe katıl.
Join the club.
Kulübe sen de katıl.
"But for the colour of his face, we might even let him join the club."
Suratının rengi farklı olsaydı, onu Kulüp'e bile alabilirdik. "
- Sure. Join the club.
Tabi.Klübe katıl.
Join the club.
Kulübümüze hoş geldin.
Join the club.
Bence de.
Time to join the club.
Artık kulübe katılma zamanı.
- Join the club.
- Aramıza hoşgeldin.
Join the club.
Kulübe hoş geldin.
- Join the club.
Aramıza hoş geldin.
I want to join the club.
Kulübe katılmak istiyorum.
- Join the club.
- Kulübe hoş geldin.
- Join the club.
- Aramıza hoş geldin.
Join the club, pal.
Aramıza hoş geldin evlat.
Join the club.
Klübe katılın.
Join the club.
Klübe katıl.
Join the club.
Aramıza hoş geldin.
Join the club.
Aramıza hoşgeldin.
Join the club. Many of us have killed him over the years.
Yıllar boyunca hepimiz onu öldürdük.
Join the club.
Hadi tırmanışa katıl.
I said, join the club.
Kulübe katıl dedim.
Just join the club.
Sen de aralarına katıI.
Join the club.
Kulüp'e hoş geldin.
All I have to do is join the Kiwanis club and Fisher Sons will have all our bases covered.
Ben de Kiwanis KIübü'ne katıIırsam Fisher OğuIIarı köşeyi döner artık.
Join the country club and take up golf.
Kent kulübüne üye olup golfe başlayacağım.
Wouldn't it be nice if he could join the country club and play golf?
Kulübe üye olup, golf oynasan güzel olmaz mı?
He wants us, you and me, to join him and Lucy at the country club for dinner.
Seni ve benim kasaba kulübünde, akşam yemeği için ona ve Lucy'e katılmamızı istiyor.
Why don't you join the lonely hearts club?
Neden yalnız kalpler klubüne katıImıyorsun?
I'm supposed to join him there just as soon as my contract runs out at the club.
Klüpte kontratım yakında bitmek üzereydi onunla birlikte olmak zorundaydım.
Join the country club?
Kulübe üye olalım mı?
The cemetery's full of guys I liked! I ain't ready to join that club!
Mezarlıklar sevdiğim adamlarla dolu, henüz o kulübe katılmaya niyetim yok!
-'And your income would triple.'-'We can join the country club
- Ve gelirin üç katına çıkacak. - Tabii şehir kulübüne de katılırız.
"I expect you and Dr. Watson to join me at the club" "immediately upon receipt of this note."
"Bu notu alır almaz Dr Watson'la bana katılmanız için klüpte bekleyeceğim."
You're gonna join the Country Club, golf and Mah Jongg, silk pajamas with a monogram right across your chest...
Şehir klubüne üye olup, golf ve Mah Jongg oynarsın göğsünde isminin baş harfleri olan ipek pijamalar giyersin...
- Join the club.
- Kulübe katıl.
I have to join the tap club.
Yarına kadar 800 kurabiye gerekiyor.
We'll dress like bankers, join the Rotary Club.
Bankerler gibi giyinip, atyarışı kulübüne katılacağız.
Or you could join the Ladies Club and collect trash.
Ya da Hanımlar Kulübüne katılıp ortalığı toparlarsın.
Join the club. Don't touch me!
- Kulübe hoş geldin.
Why did you join the singles club?
Neden bekarlar kulübüne başvurdun?
Join the club.
Herkes öyle.
Just long enough to join the chess club and play Glinda in The Wizard of Oz.
Satranç kulübüne katılmaya ve Oz Büyücüsü'nde Glinda'yı oynamaya yetecek kadar uzun.
While I'm at it, why not just shoot my buddy, take his job, give it to his sworn enemy, hike up gas prices, bomb a village, club a baby seal, hit the hash pipe and join the National Guard?
İşini de yeminli düşmanına verelim. Benzin fiyatını yükseltelim, köyleri bombalayalım yavru fokları sopayla dövelim, ve Ulusal Güvenliğe katılalım.
You know, honey the guys at work tell me there's this club we can join if we meet in the bathroom.
Biliyor musun, tatlım iş yerindeki arkadaşlar dedi ki bir özel klüp varmış ve üye olmamız için tuvalette beraber olmamız gerekiyormuş.