Just let us know traduction Turc
254 traduction parallèle
Oh. And if there's anything we can do to help, just let us know.
O. Ve yardımcı olmak için yapabileceğimiz herhangi bir şey varsa, söyleyin.
Whenever you want to come, just let us know
Ne zaman gelmek isterseniz haber vermeniz yeterli.
If we're making too much noise for you, just let us know.
Hadi. Çok fazla gürültü yapıyoruz.
And any time you're through here, just let us know what you want done and we'll be right here for you.
Burada olduğun sürece, yapılmasını istediğin bir şey olursa senin için hallederiz.
You just let us know if he bothers you any more.
Seni rahatsız ederse bize söyle.
Just let us know any special requests.
Özel isteklerinizi bize bildirin.
You just let us know when we get to the spot where Baines was killed.
Sadece Baines'ın öldürüldüğü noktaya gelince haber ver.
Just let us know when you've cleared the track.
Sadece trafiği açtığında haber ver.
Alright, just let us know the second you get anything else.
Tamam. Yeni bir şey duyarsanız, derhal haber verin.
Yes... lf there's anything else you want just let us know
Peki... Bir şeye ihtiyacınız olursa, haber gönderirsiniz!
Just let us know you're all right.
Bize iyi olduğunu bildir.
IF THERE'S ANYTHING YOU WANT THAT WE DON'T HAVE, YOU JUST LET US KNOW.
Şayet bir isteğiniz varsa veya bir eksikliğimiz, yalnızca bize bildirin.
You just let us know if we can get you anything else, okay?
Bizden başka bir şey isterseniz, haber verin. Oldu mu?
Niles, if there's anything we can do to cheer you up? Just let us know...
Neyse, seni neşelendirmek için yapabileceğimiz bir şey varsa söyle Niles.
- Just let us know if you hear anything.
- Bir şey duyarsan haber ver sen.
And just let us know that, " Hey, I'm feeling it.
Yalnızca şunu bilmemizi istiyor...
If there's anything we can do for you... anything at all, just let us know.
Senin için yapabileceğimiz bir şey, herhangi bir şey varsa söylemen yeterli.
So I was wondering if you could just let us know if you see him.
Onu görürseniz, lütfen bize bildirir misiniz?
Anything you need, just let us know.
Bir şey istersen söyle yeter.
Just let us know when you want us to stop.
Ne zaman durmamızı istediğinizi söyleyin.
When you're ready to give up just let us know, heh?
Bırakmaya hazır olduğunda söyle yeter, heh?
Just let us know, bring him down, he signs the money over to you at the cage.
Bize haber ver, sen geldiğinde aşağı iner, kasada parayı sana aktarır. Peki, ya...
Look, Janet and I wanted you to know well, if there's anything we can do, please just let us know.
Dinle. Janet'le ben şunu bilmeni istiyoruz. Yapabileceğimiz bir şey varsa lütfen söyle.
Just let us know so we can be a little scared.
Ne olduğunu bilelim ki birazcık korkalım.
Anytime you want to play, just let us know.
Ne zaman oynamak isterseniz bize haber verin yeter.
Now, if you want a second look or you need more time, just let us know.
Şimdi, eğer ikinci kez bakmak ister ya da biraz daha zamana ihtiyacın olursa, bize söyle yeter.
Look'em over, and just let us know.
Bir göz atıp bize haber verin.
Just let us know when you're ready.
Hazır olduğunuzda haber verin.
If there's anything else you'd like, just let us know
İstediğiniz herhangi başka bir şey olursa, lütfen çekinmeyin.
Just let us know where you are all the time.
Sadece bize bu arada nerede olduğunu bildir yeter.
If you get scared, just let us know.
Heyecanlanırsanız söyleyin.
Just too ornery to let us know.
Ama inatçılık yapıyor.
Just follow up on the Rayton matter and let us know.
Sadece Rayton meselesini takip et ve haber ver.
I just wanted to let you know how much we appreciate this, your riding along with us.
Yalnızca bizimle geldiğiniz için ne kadar minnetkar olduğumu bilmenizi istiyorum.
Just let's have dinner tonight and the two of us will sit and talk, and maybe get to know each other.
Sadece bu akşam bir yemek yiyelim ve yalnızca ikimiz oturup, konuşalım. Ve birbirimizi biraz daha tanıyalım.
You don't want the phone to be busy just when they call to let us know.
Haber vermek için bizi aradıklarında telefonun meşgul olmasını istemezsin.
Yeah, well, I just wanted to let you know that I'm officially declaring us as an item officially over.
Evet, peki, sadece bilmeni istedim resmi olarak bildiriyorum ki aramızdaki her şey resmen bitti.
If there's anything you want, just pick up the phone and let us know.
Eğer canın bir şey isterse, telefon et ve sadece bize haber ver.
They're not going to let us just walk up in there, you know.
İçeri girmemize izin vermeyecekler, biliyorsun!
Everything moves in cycles so twice a century the ocean let's us know just how small we really are.
Herşey döner,..... yani yüzyılda iki kere okyanus bize aslında ne kadar küçük olduğumuzu hatırlatır.
Well, we just wanted to let you know that there are those of us out there who know the truth.
Sadece gerçekleri bilen bizim gibi insanlar olduğunu da bilmenizi istedik.
I'm just afraid that if we let a big company like Calnet take us over, you know, we're not gonna be us any more.
Ne biliyor musunuz? Kalnet gibi büyük bir şirketin bizi kontrol altına almasından korkuyorum. Artık kendimiz olamayacağız, hiç bir zaman.
I can just imagine the phone calls you got from Whitney Young... demanding to know why you let us crash their little party.
Neden onların dümenini bozduk diye Whitney Young'dakilerden telefon üstüne telefon aldığınız gözümün önüne geliyor.
Yes, and Raymond, dear, you just have to let us know when you want something, that's all.
Evet ve Raymond, tatlım birşey istediğin zaman, bize söylemen yeter.
You would think that he could take three lousy seconds just to shimmer and let all of us know that he's okay.
Üç saniye ışınlanıp hepimize iyi olduğunu söyleyebilir diye düşünüyor insan.
Well, I just wanted to let you know you're more than welcome to sit with us.
Pekala, sadece bizimle oturmaktan memnun olacağımızı bilmeni istedim.
- Oh. - Anyway... just call us tomorrow, let us know how you feel.
Neyse, yarın arayıp nasıl olduğunu bildirirsiniz.
We just wish you'd let us know a little bit more of what you're thinking, in words.
Ama aklındakileri bize sözlü anlatmanı isterdik. - Konuşarak.
I understand, sir, but you know, just let us shut you down for about an hour or so.
Onu anlıyorum ama bir saat kadar izin verin.
Well, I just wanted to let everyone know that we have a new student joining us.
Pekala, aramıza yeni bir öğrencinin katıldığını bilmenizi isterim.
Dr. Kim just called to let us know that you've been suspended, indefinitely.
Dr. Kim az önce aradı ve uzaklaştırıldığını söyledi, süresiz olarak.
just let it be 17
just let go 57
just let me in 37
just let me know 201
just let me die 21
just let it go 244
just let me help you 19
just let me go 210
just let me 104
just let me be 25
just let go 57
just let me in 37
just let me know 201
just let me die 21
just let it go 244
just let me help you 19
just let me go 210
just let me 104
just let me be 25