Kens traduction Turc
132 traduction parallèle
That way my Barbie wouldn't have to hide these Kens at 5 : 00 when the Al doll comes home from the shoe store.
O zaman, benim Barbie'min bu Ken'leri saat 5'te Al bebeği, ayakkabıcıdan geldiğinde saklaması gerekmez.
Barbie was meant to be dressed beautifully and properly accessorized, not to be lying around rubbed by a bunch of horny Kens.
Barbie'yi güzel giydirmek ve tüm aksesuarlarıyla donatmak lazım. Yatırıp da, bir sürü azmış Ken'ler tarafından okşanması değil.
I hope your Kens can handle it.
Umarım Ken'lerin başa çıkabilir.
My sister had all these Barbies and kens, and my parents made me play with them.
Kizkardesimin bütün Barbileri ve Kenleri vardi, Ailem onlarla oynamami istiyordu.
We can round up some Kens, some Barbies, some Cabbage Patches.
Birkaç Ken ve biraz Barbie'nin etrafını kuşatabiliriz.
Ah, Kens!
Kens!
Kensi, have all the bank employees been released yet?
Kens, bütün banka çalışanları bırakıldı mı?
Come on, Kens.
Hadi Kensi.
Stay with her, Kens.
Onunla kal Kens.
I got her, Kens.
Buldum onu, Kens.
Way to go, Kens.
Yine. - Aferin Kens.
Awesome air horn, Kens.
Harika klakson Kens.
You good, Kens?
Sen iyi misin Kens?
You okay, Kens?
Sen iyi misin Kens?
Kens, she lost her father last night.
Kens, kız dün gece babasını kaybetti.
Kens, what do you see?
Kens, ne görüyorsun?
Any idea what she's saying, Kens?
Ne söylediğini anlıyor musun Kens?
We can offer Deeks our moral support but not much else, Kens.
Deeks'e manevi destekten başkasını veremeyiz.
Kens, I flagged Angela Tully's contacts.
Kens, Angela Tully'nin bağlantılarını etiketledim.
Yeah, Kens?
Kens?
Thanks, Kens. All right, Khaled had a U.S. Operative.
Khaled'in Amerika'da adamı varmış.
Kens, if Hetty can get you a warrant, you think you and Deeks can get into Montalban International?
Hetty arama izni çıkartırsa, Deeks ile birlikte Montalban Uluslararasına girebilir misiniz?
Hey, Kens?
Kens.
Kens.
Kens.
What do we got, Kens?
Ne var Kens?
Got it? Yeah, thanks, Kens.
Sağ ol Kens.
You didn't exactly leave us a lot to interrogate, Kens.
Bize pek sorgulayacak bir şey bırakmadın Kens.
- I need a favor. All right, if you think that I'm gonna let you go out and do this on your own, it's not gonna happen, Kens.
Seni salıp, bunu tek başına yapmana izin vereceğimi düşünüyorsan Kens, yanılıyorsun.
See you tomorrow, Kens.
Yarın görüşürüz Kens.
Kens.
Kens. İfşa oldunuz. Hemen çıkın.
It's gonna be hard for you to believe, Kens, but this is actually one motel that I have no prior experience with.
İnanman zor olacak Kens ama bu motelde hiç tecrübem olmadı. Evet.
Kens, why don't you take Deeks and check out
Kens, Deeks'le beraber Clay'in evini kontrol edin.
You were right, Kens.
- Haklıydın Kens.
Thanks, Kens.
Sağol Kens.
No robot is ever gonna replace you, Kens.
Hiçbir robot senin yerini almayacak Kens.
What are we thinking, Kens?
Ne düşünüyoruz Kens?
You find Kens.
Kensi'yi bul.
Kens, there she is.
Kens, orada.
Keep moving, Kens!
Devam et, Kens!
I get it, Kens.
Hallediyorum, Kens.
Kens, Deeks, you're good to move in.
Kens, Deeks, İçeri girmenizin tam vakti.
Kens, Deeks, coming your way.
Kens, Deeks size doğru geliyor.
Kens, do the bump.
Kens, şu çarpışmanı yap.
All right, Kens, thanks. So, whoever killed Varlamov, he cut off one of his fingers and scratched that into his forehead.
Varlamov'u kim öldürdüyse, bir parmağını kesmiş ve alnına bunu kazımış.
Kens.
- Kens. - Eric.
Not yet.
Sağ ol Kens.
Kens?
Kens?
Kens?
- Kens?
Hey, Kens.
Kens.
We're sending you a photo right now.
- Tamam Kens, sağ ol.
Kens!
Kens!