English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ K ] / Know about what

Know about what traduction Turc

26,549 traduction parallèle
- You know, if you're nervous about what he thinks, then this is... I don't think this is helping much.
Onun ne düşündüğü konusunda endişeleniyorsan bunun bir yararı olduğunu pek sanmıyorum.
You know what, Mitch? Don't worry about me, okay?
Aslına bakarsan, Mitch sen beni dert etme, tamam mı?
What do you know about "slipping a mickey"?
İçkiye ilaç atmaktan ne anlarsın sen?
I don't know what you're talking about.
Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
Okay. Look, you don't know what you're talking about.
Bak, neyden bahsettiğini bilmiyorsun.
I do know what I'm talking about.
Neyden bahsettiğimi biliyorum ben.
I-I-I don't know what you're talking about.
Neden bahsettiğinizi anlamıyorum.
Now-now I know that adds up to be about 600 %, but what can I say?
Bu yaklaşık olarak yüzde altı yüz oluyor ama ne diyebilirim ki?
I don't know what you're talking about.
Neyden bahsettiğini bilmiyorum.
You know, I was walking around the beach all night, thinking about what you said. And... I tried to call Nicky to get her back.
Bütün gece sahilde yürüdüm, söylediklerini düşündüm ve bana geri dönsün diye Nicky'yi aramaya çalıştım.
You know what I like best about you?
- Senin en çok hangi yönünü seviyorum biliyor musun?
Do you know what I admire most about this guy with those giant balls?
Bu devasa toplu adamda en çok takdir ettiğim şey ne biliyor musun?
What do you know about math?
Sen matematikten ne anlarsın be?
Yes, I know what you're talking about, Jefferson.
Neden bahsettiğini biliyorum Jefferson.
Speaking of changing lives, we all talked about it, Barry, and we don't want to know what our lives were like in Flashpoint.
Hayat değiştirmekten bahsetmişken konuştuk ve Flashpoint'teki hayatlarımızın nasıl olduğunu bilmek istemediğimize karar verdik.
Yeah, I think I know a thing or two about what that feels like.
Bunun nasıl bir his olduğunu iyi bilirim.
You know, this is exactly what I was talking about.
Ben de bundan söz ediyordum işte.
You don't know. None of us knows a damn thing about what's going on in there.
Hiçbirimiz neler olduğuna dair bir şey bilmiyor.
We're very sorry about what happened to Mr. Wender, but I would like you to know that I've assigned the anti-crime unit to his case and I've asked them to make catching whoever did this their top priority.
Bay Wender'in başına gelenlerden dolayı üzgünüz.. ... fakat bilmenizi isterim ki adli suç birimimizi bu olayla görevlendirdim ve onlardan bu işi yapan kişiyi bulmanın ilk öncelikleri olduğunu söyledim.
I hardly even know Rory, and what I do know about him is that he has several - thousand-year-old rags that he can mystically use to strangle me.
Rory'i neredeyse tanımıyorum bile. Ve onun hakkında bildiklerim ise onun beni öldürmek için bin yıllık paçavraları kullanabildiğidir.
Well, Billy doesn't know that I work with the Green Arrow, and I'm not crazy about overlapping my work and my personal lives like that, and even if I was, what am I supposed to do,
Billy benim Green Arrowla.. .. çalıştığımı bilmiyor. Özel hayatımın..
I don't know what you're talking about.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
I don't know what it is about this building that's got me so scared.
Bu bina hakkında beni bu kadar korkutan şey ne bilmiyorum.
You know exactly what I'm talking about.
- Neden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun.
He didn't know what to do about his medication running out, and I think he thought we would just spend the time we had together until the pills ran out, and that would be it.
İlacı biteceği için ne yapacağını bilmiyordu. Sanırım ilaçları bitene kadar birlikte vakit geçirmemizi istedi ve sonra noktayı koyacaktı.
Okay, so this is what we know about Jacob Holm.
Pekâlâ, Jacob Holm'la ilgili bildiklerimiz şöyle.
Look, all we want to know is what Brigante was able to learn about Gabriel's whereabouts.
Bakın, sadece Brigante'nin Gabriel'in yerini öğrenip öğrenemeyeceği bilmek istiyoruz. Hepsi bu.
I know you told Agent Onofrio about what happened in the ambulance with Dr. Daudier last Tuesday, but could you repeat it for me?
Ajan onofrio'ya geçen salı ambulansta Dr. Daudier'e ne olduğunu anlattığını biliyorum ama benim için tekrar edebilir misiniz?
You know what I was thinking about yesterday?
Dün neyi düşünüyordum biliyor musun?
What do you know about CHIs?
Bu YKY hakkında ne biliyorsun?
Given what we know about who Dr. Naylor was, and what she did, and given the way Tetch was hired, you still think this is all going to lead back to your father?
Doktor Naylor'ın kim olduğunu, ne yaptığını ve Tetch'in nasıl tutulduğunu bilmemiz göz önüne alındığında hâlâ her şeyin babana çıkacağını düşünüyor musun?
I didn't know what to do. How about tell me the fucking truth?
Bana gerçekleri söylemek nasıl olurdu?
So I know what you think about this war, but what do you think about this peace?
Savaş hakkında ne düşündüğünü biliyorum ama barış hakkında ne düşünüyorsun?
But I don't know what I think about him yet.
Daha onun hakkında ne düşündüğümü bilmiyorum.
Uh, you know what, enough about Leonard.
Leonard'dan konuştuğumuz yetti.
What does she know about bikes?
Motorsikletten ne anlar ki?
What do you know about him?
- Onun hakkında ne biliyorsun?
You don't know "What About Bob?" I...
- "Peki Ya Bob?" filmini bilmiyor musun?
You know, I just heard some other kids talking about it and I was wondering what it was like.
Bilirsin, diğer çocukların konuştuğunu duydum ve nasıl birşey diye merak ettim.
Y... You know what? Just think about it.
Bu konuyu düşünmenizi istiyorum.
Does, um, Sofia know anything about - what her mommies are doing today? - Nope.
Sofia annelerinin bugün ne yapacağını biliyor mu?
I know what you think about that.
Böyle düşündüğünü biliyorum.
What do I know about getting married?
Ben evlilikle ilgili ne biliyorum ki?
Not until you tell me what you know about...
- Ne bildiğini anlatana kadar...
You're a little worked up, and we don't know exactly what happened here, so how about I go down there and try to straighten this thing out?
Biraz fazla yükseldin ve daha ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Oraya gidip bu şeyi düzeltmeye benim çalışmama ne dersin?
I know you two slept together, if that's what you're smiling about.
Eğer gülümsediğin şey şuysa, yattığınızı biliyorum.
I don't know what's funny about that.
Bunun neresi komik anlamadım.
And you know what? Forget about the glaze.
Sır çekmeyi boş verin.
A nose for the football. But you and I both know it's less about the body, more about what's between the ears whether or not you're gonna lead a defense in the NFL.
Ama eğer NFL'de defans yapacaksan olay bedeninden çok kulaklarının arasında kalan yerdedir.
- You know what that was about.
Neden yaptıklarını biliyorsun.
Even though I don't know what you guys are doing, just let me have Kim Byeong Deok and I'd generously pretend I know nothing about this.
Ne yapıyorsunuz bilmiyorum ama Kim Byeong Deok'u bana ver. Bir şey bilmiyormuş gibi de davranma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]