Last thing traduction Turc
8,182 traduction parallèle
Really? Because the last thing I remember,
Çünkü son hatırladığım şey yatak odandaki tartışmamız.
The last thing we need are satellite vans and media people turning this town into a circus.
Şu an son istediğim şey canlı yayın araçlarının şehri sirke çevirmesi.
Turned me into the last thing I touched, my gecko.
Dokunduğum en son şey beni, kertenkeleye dönüştürdü.
The last thing I wanted was for him to get arrested.
Tutuklanması istediğim en son şeydi.
I didn't want to bring this up, but your medical records were made public, and the last thing this company needs is a bipolar CEO.
Konuyu açmak istemedim ama hastalık geçmişin kamuya sızdı ve şirketin ihtiyacı olan son şey bipolar bozukluk hastası bir CEO.
The last thing he's thinking about is a...
Aklından son geçen şey bir...
Yes. It's the last thing I need right now.
Şu an ihtiyacım olan son şey.
- It's the last thing any of us need right now.
- Şu an hepimizin ihtiyacı olan son şey. - Evet.
The last thing we want is an embolism.
Embolizm olmasını istemeyiz.
If I were holding my ex-husband hostage and Mr. Ames found him, the last thing Tom would do is kill him, the one man who could alert the authorities and set him free.
Eğer eski kocamı rehin olarak tutsaydım ve Bay Ames de onu bulsaydı Tom'un yapacağı son şey onu öldürmek olurdu yetkilere haber verecek ve onu özgür kılacak tek kişiyi.
All right. One last thing.
Son bir şey daha var.
Victimization was the last thing on his mind because he thought carrying a U.S. Passport meant he was protected.
Aklındaki son şey kurban olmak, çünkü Amerikan pasaportunun kendini koruduğunu sanıyor.
And the last thing you do every night. Hmm, looks like I have a choice to make.
Ve her gece yaptığın son şey.
The last thing she wants is to be a burden.
Kadının da son isteği ona yük olmak.
Virtually the last thing he said to me was, "I do."
Neredeyse bana söylediği son söz "Kabul ediyorum." du.
You pull that trigger and it'll be the last thing you ever do.
Kımıldamayın. O tetiği çekersen yaptığın son hareket olur.
Last thing I remember was that salvage truck hitting the median before me.
Son hatırladığım, kar küreme kamyonunun bana çarpmadan önce orta refüje çarptığı.
The last thing I want is for her to pick up that bad habit.
- İsteyeceğim en son şey kötü bir huy kapması.
Riley... the last thing I wanted was to create any more problems for you.
- Riley... Yapmak isteyeceğim son şey senin için sorun yaratmak.
The truth of your betrayal was the last thing that he heard Before he collapsed.
Bayılmadan önce duyduğu son şey senin ihanetinin gerçekliğiydi.
I'm terrifically pleased it's the last thing you'll ever see.
Bunun göreceğin son şey olacağı için çok memnunum.
Charlene, the last thing I wanna do is pry but Dr. Harper mentioned his condition.
Charlene, yapmak istediğim son şey burnumu sokmak ama Dr. Harper, onun "durumundan" bahsetti.
I know this is a difficult time and it's the last thing you'd want to think about, but you do have a decision to make.
Çok zor anlar yaşadığınızı ve düşünmek isteyeceğiniz son şeyin bu olduğunu biliyorum ama karar vermek zorundasınız.
No, that's the last thing that I want.
Hayır, bu istediğim son şey.
The last thing this baby needs is an uncle psychopath.
Bu bebeğin ihtiyacı olan son şey sosyopat bir dayı.
It's the last thing I need now. And that's what you become.
Şu anda en son ihtiyacım olan şey bu.
- I came to ask you a few questions... the last thing I expected to find was you having a party one day after three people died on your watch.
Ciddi misin? Birkaç soru sormaya geldim. Senin gözetiminde üç kişinin ölmesinden bir gün sonra parti yapmanı hiç beklemezdim.
The last thing we need is for Andraz to be bitten by a dog the first day he's under our supervision.
Andraz için olabilecek en kötü şey gözetimimizin ilk gününde köpek tarafından ısırılması olur.
One last thing I learned?
Sonra bir şey daha öğrendim.
The last thing I wanna do now is get caught with my pants down.
Donum düşük yakalanmak istemezdim.
It's the last thing you want to do.
Yapmak isteyebileceğin en son şey bu.
... the last thing she posted was that she was coming here and since then she hasn't posted anything so I thought I'd come by on my way back to make sure everything's okay but then like, you're here and she's not and I'm kinda like, WTF is going on.
Ve paylaştığı son şey buraya geliyor olduğuydu ve o zamandan bu yana hiçbir şey paylaşmadı ben de geri dönüp her şey yolunda mı diye bir bakayım dedim ama sen buradasın ve o da değil, ne oluyor lan falan diyorum yani.
The last thing that you accomplished is, quite possibly, to ruin all of it.
Yaptığın son şey, muhtemelen diğer hepsini berbat edecek.
If the last thing I do, I'm going to teach you how to recognize when that is happening.
Yapacağım son şey bile olsa, sana bunun ne zaman olduğunu hatırlamanı öğreteceğim.
The last thing I want to talk to mom about is your love life.
Annemle konuşmak istediğim en son şey senin aşk hayatın ya.
He's not gonna like it, but i, uh, bet i could get jacob To shave off a buck for one last thing.
Bu onun hoşuna gitmeyecek fakat bir isteğimi daha yerine getirirseniz bir doları Jacob'tan koparabilirim.
Frank, the last thing you need is trouble with the police.
Frank, isteyeceğin son şey polisle başını belaya sokmak olur.
I mean, what happens if eventually you get your humanity back and you hate me for destroying the last thing your mom wanted to say to you?
Bir gün insanlığın geri gelirse annenin sana son sözlerini söylediği şeyi yaktım diye benden nefret etmeyeceğin ne malum?
I think being a human is the last thing you want.
- Bence insan olmak senin son isteyeceğin şey.
The last thing we need is panic after the siege.
Kuşatmadan sonra isteyeceğimiz son şey panik...
Christine... the last thing I remember was us finding that egg.
- Christine hatırladığım son şey yumurtayı bulduğumuz.
Could you do that thing you did last year where you lose and then you try and throw a chair but not realize it's bolted down and wrench your back and then curse at me while I wave a trophy in your big, red face, could you?
Geçen sene yaptığın şeyi yine yapabilir misin acaba? Hani kaybedince, tutturulmuş olduğunu fark etmeden sandalyeyi alıp fırlatmaya çalıştın da belini burktun sonra da ben kupayı koca, kırmızı suratına sallarken bana küfür etmiştin ya?
We'll stay here for the night, and that thing will go back where it came from, just like it did last time.
Bu gece burada kalacağız, ve o şey geldiği gibi geri dönecek, önceden olduğu gibi.
Would that be a... last name or the whole thing, like Madonna?
Bu isim soyadı mı yoksa Madonna gibi tek bir isim mi?
But the last time that we found this thing, three of us had almost drowned in ice water.
Ama orayı son bulduğumuzda üçümüz, neredeyse buzlu suda boğuluyorduk.
Last time he invited me to one, we ended up battling some kind of giant lion / goat / snake monster thing.
Son eğlenmeye çağırdığında dev bir aslan-keçi-yılan tarzı bir şeyle savaşarak sonlanmıştı.
Turns out it was the last nice thing he ever did.
Görünen o ki, hayatında yaptığı son güzel şey buymuş.
The thing I told you to investigate last time...
Geçen sefer senden bulmanı istediğim şey...
Well, last time, you ran away with the consultant thing.
Geçen sefer danışmanlık yaparken kaçtın. Resmiyete dökelim.
But his network is the best thing to happen to us,
Ancak sahip olduğu ağ karşılaştığımız en iyi şey.
Over the last year, one thing has become clear.
Geçirdiğimiz son bir senede, şu konu açıklığa kavuştu.
last thing i remember 30
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are changing 33
things are different 35
things are good 60
things like this 16
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are great 27
things are going well 18
things are changing 33
things are different 35
things are good 60
things like this 16