Loves me traduction Turc
3,544 traduction parallèle
He loves me.
Beni seviyor.
I know Louis loves me, but sometimes I wonder if he understands me.
Louis beni seviyor biliyorum ama acaba beni anlıyor mu merak ediyorum.
Just know that not living with you is the hardest thing I've ever done, but at least I have someone who loves me by my side.
Sadece şunu bil ki seninle beraber olmamak yaptığım en zor şeydi ama en azından şimdi yanımda beni seven biri var.
Zis one loves me.
Bu beni seviyor.
She loves me.
O beni seviyor.
And everybody loves me.
Ve herkes beni seviyor.
And, yes, he may have more of an everyman quality than Nathan did, but he loves me.
Ve, evet, belki de Nathan'la kıyaslandığında daha sıradan bir adam ama beni seviyor.
I'm looking forward to the day when my grandmother loves me again.
Babaannemin beni tekrar seveceği günü sabırsızlıkla bekliyorum.
♪ ♪ How will I know if he really loves me?
* Beni gerçekten sevdiğini nasıl anlayacağım *
♪ If he loves me ♪ ♪ If he loves me ♪
* Beni seviyor mu? * * Beni seviyor mu? *
♪ If he loves me ♪
* Beni seviyor mu? *
♪ If he loves me not ♪
* Beni sevmiyor mu? *
♪ If he loves me ♪ ♪ If he loves me ♪
* * Beni seviyor mu? *
♪ If he loves me ♪
* Beni seviyor mu?
♪ If he loves me not ♪
* * Beni sevmiyor mu? *
♪ With somebody who loves me ♪
* Beni seven biriyle *
♪ Somebody who loves me ♪
* Beni seven biriyle *
♪ Oh, oh ♪ ♪ With somebody who loves me. ♪
* Beni seven biriyle *
The point is : I love Blaine and-and Blaine loves me, but he doesn't exactly make me blush with his texts right now.
Söylemek istediğim, Blaine'i seviyorum, Blaine de beni seviyor ama şu sıralarda mesajlarıyla yüzümü kızarttığı söylenemez.
Every time he says he loves me, I get killed.
Her beni sevdiğini söylediğinde, öldürülüyorum.
I mean, you failed, miserably, but you're the only person who loves me enough to try.
Yani, başarısız oldun, sefil bir şekilde, ama sen bunu deneyecek kadar beni seven tek kişisin.
Because she loves me.
Çünkü beni seviyor.
My daughter pretends to find interesting what I find interesting because she loves me.
Kızım beni sevdiği için bana ilginç gelen şeyleri ilginç buluyormuş gibi yapıyor.
- It's no use, Potty loves me!
- Yararı yok, Potty beni seviyor!
I think she fucking loves me.
Sanırım beni seviyor.
Everyone who loves me.
Beni seven herkesi.
If somebody loves me, then I fuck it up.
Biri beni severse, sıçıp batırıyorum.
Every time he smiles at me, every time he hugs me and says he loves me...
Bana her gülümsediğinde, her sarıldığında ve bana her beni sevdiğini söylediğinde...
She still loves me all these years later?
Tüm bu yıllardan sonra hâlâ bana mı aşıkmış?
Gloria came right out and said that she still loves me?
Gloria kendi gelip hâlâ bana aşık olduğunu mu söyledi?
Maybe she still loves me.
Belki de beni hâlâ seviyordur.
He loves me!
- Beni seviyor!
He told me that he loves me.
- Kızımın bir arkadaşı. - Beni sevdiğini söyledi.
- Jade loves me!
- Jade beni sever!
No, nobody loves me, nowhere.
Hayır,... kimse beni sevmiyor,... hiçbir yerde.
Your daughter loves me a lot.
Kızınız beni çok seviyor.
Well, you know, he still loves me even if I forget to love him.
Onu sevmeyi unutsam bile beni seviyor.
I think she loves me.
Galiba beni seviyor.
John loves me for who I am now.
John beni şu anki halimle seviyor.
He loves me, POPPY...
Beni seviyor baba.
Maybe she'll just tell me that she loves me.
Belki o sadece beni sevdiğini söylüyordu.
He loves me.
O da beni.
I had rather hear my dog bark at a crow than a man swear he loves me.
Aşk yeminlerindense köpeğimin kargaya havlamasını dinlerim.
I know he loves me.
Beni sevdiğini biliyorum.
Daddy loves me too much.
Babam beni fazla seviyor.
I'm alive because she loves me.
Yaşıyorum, çünkü o beni seviyor.
I mean, who else would I give it to but someone who loves me back?
- Tabii. Sonuçta beni böylesine seven başka kime verebilirdim ki?
He told me he loves you, by the way.
Bu arada, seni sevdiğini söyledi.
Well, I appreciate your concern, Hank, but Sam loves the shit out of me.
Endişeni takdir ediyorum, Hank, ama Sam benimle takılmayı seviyor.
♪ If he really loves me? ♪ ♪ How will I know? ♪
* Nasıl anlayacağım beni gerçekten sevdiğini *
You know, my sister has been sending me listings, and she found a place that she really loves.
Kız kardeşim bana ev listeleri yolluyordu ve sonunda gerçekten de beğendiği bir yer bulmuş. Gölün orada.