Lt's okay traduction Turc
470 traduction parallèle
- lt s okay, Tony.
- Tamam, Tony.
- lt s okay, H.
- Tamamdır, H.
- lt's okay.
- Önemli değil.
It's all right. lt's okay.
Her şey yolunda. Tamam.
- lt's okay, Dr. Harris.
- Tamam, Dr. Harris.
Listen, This is what we'll do, lt's kind of funny, A real circus, Just don't move, okay?
Az önce yaptıklarınızı çok hoş buldum. Önceki hayatınızda bira mı yoksa sert bir içki miydiniz? Çok özür dilerim bayan, bu hayattan daha öncesi yok.
Yes, lt's okay,
Kolumu soruyorsunuz.
I almost killed you, Mieze, I really hurt you, I almost killed you, lt's okay, Franz,
Kimin öldüğünü biliyormuşum Cilly?
Old Zeng, you know what to do lt's okay, don't worry
Müdür Zeng, ne yapacağını biliyorsun! Tamamdır, merak etmeyin!
- lt's okay now.
- Simdi bitti. .
No, it's okay. Just, um, just talk to me a minute.
Kullandığımız elektrikli bayıltıcı normal bir insanı öldürebilir.
Let's knock him down quick and get him in the squeeze cage. Yeah. Okay.
Onu hemen bayıltıp kafese sokarız.
[speaking French] lt's okay.
Sorun yok.
( Layla ) lt's okay, Michael.
Sorun yok, Michael.
It's okay, baby. lt's all right.
Sorun yok, bebek. Sorun yok.
- lt's okay.
- Yok bir şey.
That's okay. lt was Tino who saved my neck.
Sorun değil. Tino da beni kurtardı.
- lt's okay. I made a few modifications.
- Pekâlâ. Biraz değiştirdim.
- Something's stuck. lt'll be okay.
- Bir şey sıkışmış. Hallederim.
I'll get it. lt's okay.
Ben getiririm.
Yeah. lt's okay.
Evet, fena değiller.
- lt's okay, we're undercover police.
- Sakin olun, biz gizli polisiz.
- l'm sorry. I thought that thing- - - lt's okay. lt's all right.
- Üzgünüm. Sandım ki o şey - - Tamam herşey yolunda..
lt`s okay.
Zararı yok.
lt`s okay. I thought you were away.
Önemli değil. Burada olmadığını sanıyordum.
- lt's okay. I'm just moody.
Sadece havamda değilim.
- looks all right. lt " s okay?
- Güzel mi, ne dersen?
- lt " s okay.
- İyiyim.
I mean, I used to work. lt was okay.
Yani, eskiden çalışıyordum, sorun yoktu.
- lt's okay. lt's gonna be okay.
- Bir şey olmaz. Hiçbir şey olmaz.
No, don't run. lt's okay.
Hayır, koşma. Bir şey yok.
We're okay. lt's okay.
İyi durumdayız. Bir şey yok.
Barry. lt's okay. lt's okay!
Barry. Yok bir şey. Yok bir şey.
It's okay. lt's okay.
Hepsi geçti. Hepsi geçti.
- lt's okay, just promise.
- Tamam, sadece söz ver.
- lt's okay. I'll get you another one.
- Sana başka bir tane alırım.
- lt's okay.
- İyidir.
- You didn't come. - lt's okay.
- Gelmedin.
Tell you what, you get my Lt's okay it's fine with me.
Bak yüzbaşının onayını alırsan benim için farketmez.
- Okay, okay. lt's freedom.
Özgürlük.
- lt's okay. - Do you know how the TV works?
- Televizyonun nasıl açıldığını biliyor musunuz?
- lt's okay.
- Sorun değil.
Okay. lt's done.
Tamam. Anlaşıldı.
- I know. lt's okay.
Bırak beni... - Biliyorum.
It's okay. lt'll be okay.
Tamam. Sorun olmaz.
- lt's the least you can do. - Okay.
Bari o kadarını yap.
- lt's okay.
Cher, anlamıyorsun.
You'll be all right, I swear. lt's okay, baby.
İyileşeceksin hayatım. Bir şeyin kalmayacak.
- lt's okay.
- Her şey yolunda.
Hello, Marisa. lt's okay.
Merhaba Marisa. Sorun degil.
It's okay. lt's okay.
Tamam. Tamam.