Many times traduction Turc
10,854 traduction parallèle
- Oh, how many times?
- Kaç kere diyeceğim?
How many times have I caught you now?
Kaç defa yakaladım seni ben?
How many times do I have to tell you?
Daha kaç kez tekrar etmem gerek?
I've traveled with him many times.
Defalarca yanında gittim.
We have passed by your store many times and always meant to come in.
Birçok kez mağazanızın önünden geçtik ve hep gelmek istedik.
I have traveled these dead oaks many times.
Bu ölü meşelikte çok defa seyahat ettim.
Those photos are proof that you've met her many times over 15 years.
O fotoğraflar 15 yıldan beri birçok kez görüştüğünüzün kanıtları.
I did this way too many times with my father, but I'll only do it once for you.
Bunu babama birçok kez yapmıştım ama senin için sadece bir kez yapacağım.
I've seen "Silence of the Lambs" so many times, I know it all by heart.
Kuzuların Sessizliği'ni birçok kez izledim, çok iyi biliyorum.
What is it Harsha, you are taking us around this place so many times
Bu ne Harsha, bu evin etrafında sürekli daireler çiziyoruz.
How many times shall I say you?
Sana kaç kere daha söylemeliyim?
You know that I will not stop asking. How many times shall I say you?
Sen de benim sürekli gitmek istediğimi biliyorsun Sana kaç kere daha söyleyeyim?
Okay aunt, how many times will you repeat?
Tamam teyze, Ne kadar söylemeye devam edeceksin?
Put your hand on your heart and tell me how many times you might have thought about the village and villagers.
Elini kalbine koy ve söyle bana. Kaç defa köyünü ve köylüleri düşündün.
How many times do you want me to hack him?
Kaç kez sistemini ele geçirmemi istiyorsun ki?
How many times am I...
Daha kaç kere...
You don't know how many times I almost told you.
Kaç kere sana söylemenin eşiğinden döndüğümü bilemezsin.
How many times do I have to tell you?
Kaç kere diyeceğim?
How many times have I told you?
Daha kaç kez söyleyeceğim sana.
How many times have I been treated inhumanely because of the money? I can't live like this.
Para yüzünden insanlık dışı muamele görerek yaşamaya devam edemem.
When we were asking for a sponsor from the welfare office, you guys ignored us no matter how many times we asked.
Kurumumuz için şirketinizden maddi destek istediğimizde bizi görmezden gelmiştiniz.
How many times do I have to tell you?
Daha kaç kez söyleyeceğim.
Marcus, you've Googled his name I don't know how many times lately!
- Marcus adını Google'da kaç kez aratmışsın bilmiyorum bile!
He will fill her collection plate as many times as she asks. Got it?
Kaç kere isterse istesin her seferinde onun bağış küpünü dolduracak.
How many times did you mispronounce "Delano" in that governor's debate?
"Delano" kelimesini valilik seçimlerinde kaç kez yanlış telaffuz ettiniz?
I know exactly how many times you mispronounced a single word in a debate 17 years ago, and you couldn't tell me my mother's name.
17 sene önce bir seçimde tek bir kelimeyi tam olarak kaç kere yanlış telaffuz ettiğinizi söyleyebilirim. Ama siz annemin adını bile söyleyemezsiniz.
- How many times do I have to say it?
- Daha kaç kere söyleyeceğim?
Everyone always tells me that I've bailed Cory out too many times And he needs to learn a lesson, but Cory... He's not a bad person.
Herkes Cory için yeteri kadar kefalet ödedin artık dersini alması lazım diyor ama Cory kötü bir çocuk değil.
How many times do I have to tell your lot,
Sizin birliğe kaç defa söylemem gerek daha?
Oh I've said so myself many times before.
Ben de kendi kendime bunu defalarca söylemiştim.
I've watched Gothi work so many times,
Birçok kereler Gothi'nin nasıl çalıştığını izledim...
Ugh, how many times are you guys gonna check behind that rock?
Daha kaç kere o kayanın arkasını kontrol edeceksiniz çocuklar?
How many times do we have to hear that?
Daha kaç defa bunu duymak zorundayız?
How many times have I told you?
Kaç kere söyleyeyim?
How many times do I have to tell you?
Daha kaç kere söyleyeceğim sana?
I fought Zoom many times, each time barely escaping with my life.
Zoom ile birçok kez çarpıştım. Her seferinde canımı kıl payı kurtardım.
How many times do I have to say this?
Bunu kaç kez anlatmam gerekecek?
You've been called many times, why not come to you?
Defalarca aradık, neden gelmedin?
- And, Beth, how many times have I been a shoulder for you to cry on?
Ve Beth, kaç kere ağlayacak omzun olmuştum?
Right, but I've told you so many times, I don't like parties.
Evet ama sana kaç kere partileri sevmediğimi söyledim.
I thought I was done, but... No matter how many times I see it, watching things blow up will never get old.
Her şey sıkıcı olmaya başlamışken böyle güzel bir infilak üzerimdeki kızgınlığı alıyor.
How many times have you said that? And it never does.
Ama hiçbir zaman düzelmiyor.
You've gone up against this man how many times?
Bu adamla kaç kez karşı karşıya gelmiştin?
We've met before, many times.
Daha önce birçok kez tanıştık.
- Many times.
- Onu daha önce. - Bir cok zaman.
And many times I've told you an investigation is underway.
Ve birçok kez seni soruşturma devam edilir söylediler.
How many times have you walked down the aisle?
Sen kaç kez evlendin?
I can't even begin to tell you how many times you broke my heart.
Kalbimi nasıl kırdığını sana anlatamam.
L've seen you many times at this place.
Buralarda çok vakit geçirdin.
I chose you and your friends many times.
Sen ve arkadaşlarını defalarca kez seçtim.
Many times, you and your friends chose each other over me.
Defalarca sen ve arkadaşların da benim yerine birbirini seçti.
times 1964
times square 22
times are tough 45
times are changing 28
times before 18
times a week 28
times in a row 26
times change 49
times over 33
times a day 121
times square 22
times are tough 45
times are changing 28
times before 18
times a week 28
times in a row 26
times change 49
times over 33
times a day 121