English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / Many people

Many people traduction Turc

10,313 traduction parallèle
How many people died because you did what you had to do?
Kaç kişi öldü... yapman gerekeni yapmadığın için?
I've killed too many people.
Çok fazla insan öldürdüm.
There are so many people who are relentless...
Bu şekilde amansız çok insan var.
I understand that there are many people on the surface too.
Ama gördük ki sayınız bir elin parmaklarını geçiyormuş.
How many people want to kill you?
- Ne kadar insan seni öldürmek istiyor?
I am many things to many people.
Pek çok kişi için pek çok şey ifade eden biriyim.
You probably heard, my dad is trying to decide how many people he can sue at one time.
Duymuşsundur, babam tek seferde kaç kişiyi dava edebileceğiyle uğraşıyor.
'I mean, how many people has she put behind bars?
Kaç kişiyi hapse yolladı cidden?
But that night, so many people were mad at Alison.
Ama o gece, bir sürü insan Ali'ye kızgındı.
With this many people around, I can't promise anything.
Elimizden geleni yaparız ama etrafta bu kadar insanla, söz veremem.
Helped many, many people escape to the West.
- Birçok insanın batıya kaçmasına yardım etti.
I have many people breathing down my neck.
Beni sıkıştıran bir sürü insan var.
I mean, so many people don't know the difference between an anhinga and a snake bird and a swamp hawk.
Bir sürü insan yılanboyun kuşu ve yılankuşu ve bataklık şahini arasındaki farkı bilmez.
Not many people here know I've been shot, so don't say anything, OK?
Buradaki birçok insan vurulduğumu bilmiyor, bu yüzden bir şey söylemeyin, tamam mı?
There's not too many people I can say that about, but you?
Burada beni tanıyan çok insan yok. Bunu söyleyebilirim, peki sen?
Oh, we're gonna ruin so many people's evenings!
- Bir sürü insanın akşamını mahvedeceğiz.
But if I would have known how many people would have been killed by taking that...
Eğer bir kaç kişiyi alarak öldürdüklerini bilseydim...
My trouble has killed so many people.
Sorunum bir sürü kişiyi öldürdü.
So many people.
Bir sürü kişiyi öldürdüm.
Our family has so many people with such prestigious jobs.
Ailemiz saygın meslek sahibi insanlarla dolu.
Too many people have died today.
Bugün çok insan öldü.
Not many people do.
Çok insanda olmaz bu.
All right, Tom, many people struggle with the concept of wanting to make their parents proud, it's genetic from birth.
Peki, Tom bir çok insan ailelerini gururlandırma fikriyle cebelleşirler. Bu doğuştan gelen bir şeydir.
And not many people can say that.
Birçok insan bunu söylemez.
Whoa! Whoa! How many people have you invited?
Kaç kişi davet etmeyi düşünüyorsun?
You wouldn't believe how many people showed up.
Kaç kişi geldiğine inanamazsın.
I don't care how many people work at your firms. Someone needs to pay their salaries.
Şirketlerinizde kaç kişinin çalıştığından bana ne, biri maaşlarını ödemek zorunda.
Do you know how many people we have on this task force?
Bu özel kuvvette kaç kişi var biliyor musun?
How many people are in the user base?
Kullanıcı tabanı kaç kişiden oluşuyor?
There are just too many people in these movies now.
Filmlerde artık çok fazla insan oluyor.
Not many people realize, but I'm an amateur toppler.
Pek fazla insan bilmez ama amatör bir deviriciyimdir.
Too many people have died already.
Çok insan öldü burda.
I never realized how many people hold hands in malls.
Dalga geçtiğini biliyorum ama ilk filmi inanılmaz derecede etkileyici bulmuştum.
You bring as many people as you want.
İstediğin kadar adam getiriyorsun.
How many people you killed?
Kaç insan öldürdünüz peki?
Well, there have been many occurrences of very rational people like Mr. Martel who have experienced apparitions, though, as we know, none of it proven.
Hayaletler deneyimi olmuş Bay Martel gibi akıl sahibi insanların çok vakası olmuştur, gerçi, bildiğimiz üzere, bunların hiçbiri kanıtlanmadı.
Maybe, but he has access to the kinds of unusual human experiences not many other people have.
Belki, ama O birçok insanın sahip olmadığı türlü alışılmadık insani deneyimlere sahip.
In many of the accounts of the NDEs, people talk about seeing loved ones.
ÖSH deneyimlerinin çoğunda insanlar sevdiklerini gördüklerini söylemişti.
Like many other people.
Tıpkı birçok insan gibi.
But think for a moment how many great discoveries are made because people of science aren't afraid to risk everything to know more.
Ama bir an için düşün bilim insanları, daha fazlasını bilmek için her şeyi riske atmaktan korkmadığından, ne kadar çok muhteşem keşif yapıldı.
Look, I can find the people who killed my son, and prevent the death of God knows how many others.
Oğlumun katillerini bulabilirim. Böylece daha kaç kişinin öldürülmesine engel olabileceğimi Tanrı bilir.
So many choices and decisions, but surround yourself with people you love, listen to your heart, and keep on creating your own happily ever after.
Onca seçim, onca karar... Ama kendinizi sevdiklerinizle kuşatın kalbinizin sesini dinleyin ve sonsuza dek mutlu yaşamınızı yaratmakta diretin.
I have seen many things in Defiance and its people.
Defiance'da ve halkında pek çok şey gördüm.
I've never seen so many mangled people, so many dead people.
Daha önce bu kadar çok ezilmiş ya da ölmüş insan görmemiştim.
How many other people are you selling fake intelligence to?
Başka kaç kişiye sahte istihbarat veriyorsunuz?
Too many scary bitey people.
- Çok fazla korkunç ısırgan insan.
How many more people might have died had your husband not waded into a firefight and dispatched members of a drug ring responsible for so many deaths?
Kocanız o çatışmaya dalıp, birçok ölümden sorumlu çete üyelerini etkisiz hale getirmeseydi daha kaç insan ölürdü sizce?
I know many, many people, Jackie.
Birçok insan tanıyorum, Jackie.
So many hip people here.
Amma lüks insan varmış burada.
A lot of people applied for it out of curiosity... but surprisingly many young people want to seriously learn the skill.
Babası da çok kötü bir insandı. - Hee Ra! - Tamam, dikkatli oacağım.
I have lived for many, many centuries, and the longer my people live, the more difficult we are to kill.
Uzun yüzyıllardır hayattayım. İnsanlarım ne kadar uzun yaşarsa öldürülmeleri de o kadar zor olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]