Match point traduction Turc
115 traduction parallèle
She picks up your revolver and match point!
Revolverinizi yerden alıyor... ve maçı bitiren sayı!
36 hours to match point.
Maç sayısına 36 saat var.
He advanced the mission to Code Orange, an extreme emergency... and started the clock. 36 hours to match point.
Görevi Turuncu Kod'a çevirdi, son derece acil bir durum ve maç puanı için 36 saatlik zaman kaldı.
And according to your message... match point is in 22 minutes.
Ve senin mesajına göre maç puanı 22 dakika sonra.
All right, it's match point.
Pekâlâ, maç puanı.
All right. Match point.
Pekâlâ, maç puanı.
love. Match point.
Maç sayısı.
Match point-
Maç sayısı-
- It was match point.
- Maç sayısıydı.
- Match point.
- Maç sayısı.
I had to make a dive to save match point.
Squash oynarken Maç sayısı için bir hamle yapmam gerekti
We have our first match point.
İlk maç puanımızı gördük.
So here we are... match point.
İşte karşımızda... maç sayısı.
And we have our first match point.
Ve işte ilk maç puanımız.
It's match point.
Maç sayısı.
Match point.
Maç sayısı.
Match point.
Kavuşma noktası.
Match point!
Galibiyet sayısı!
Match point!
Maç sayısı!
Match point, Wang.
Wang için maç sayısı.
Someone's gonna have match point after this.
Birisi bundan sonra maç sayısı atacak.
Match point for Jen Crowe and Diana Wilkes.
Jen Crowe ve Diana Wilkes için maç sayısı.
Just one point between Haines and the match!
Haines ile maç arasında bir puan kaldı!
"West Point Cadet Shooting Match."
"West Point Harpokulu Atış Yarışması."
Point, game and match.
Sayı, oyun ve maç.
The warship continues to match our acceleration curve point for point.
Savaş gemisi bizimle aynı hızda ivmelenmeye devam ediyor.
The night of the earthquake, until what point did you see the match?
Deprem akşamı maçın ne kadarını görebildin?
Point, game, match.
Puan, oyun, maç.
The shirt you were wearing did have the victims'blood on it, but the blood splatter pattern doesn't match the point-of-entry detail.
Üstündeki gömlekle gerçekten kurbanların kanı var ama kanın sıçrama açısıyla çelişiyor.
The point is, sir, the Goa'uld are there..... and the locals aren't much of a match for them.
Efendim, önemli olan Goa'uldlar orada..... ve yerli halk onlarla başedemez.
Point, match £ £ Dad!
Babama maç sayısı!
At which point, I'll pilot the ship to match its movement.
İşte bu noktada, gemiyi kullanarak, mayının hareketleri ile geminin hareketlerinin eşgüdümünü sağlayacağım.
Sixteen-point match, Mr. Verger.
Parmak izi uyuyor, Bay Verger.
Those are two-carat diamonds, not enough surface for a 10-point print, but I put the partial into the computer, it spit out a six-point match.
Bunlar iki kıratlık elmaslar. 10 noktalık bir izin olacağı kadar yer yok ama kısmi izi bilgisayara girdim. Altı noktanın tuttuğu bir iz buldu.
Luther, there comes a point in every boxing match where a fight's gotta start, understand?
Luther, her boks maçında dövüşün başladığı yerde bir amaç vardır, beni anlıyor musun?
One decisive point that can make or break your confidence... and completely determine the outcome of a match.
Bir kararlı nokta kenine güvenini onarabilir ya da kırabilir ve bir maçın sonucunu belirleyebilir.
I promise someday I'll win a 100-point match.
Söz veriyorum bir gün 100'lük bir maç çıkaracağım.
( Point ) Match over!
( Point ) Karşılaşma bitti!
Match point!
Maç puanı!
Point and match, Mr. Ba...
Puan ve maç, Bay Ba...
Because at this point, the fingerprint match is totally up to AFIS.
Çünkü şu andan sonra parmak izi taraması AFIS'e kalmış.
If we are going to operate, It's best to get at least a 5-point match.
Ameliyat yapabilmek için dönör en az 5 noktada uyum sağlamalı.
This match was decided at that point...
Artık aramızdaki bu mücadele sona eriyor.
that is a ten-point match, gibbs.
Bu, 10 noktanın tuttuğu bir teşhis.
Just as a point of interest, what made you think I'd be a good match for a boy who spends most of his time in a box?
Sadece meraktan soruyorum. Neden kutuda yaşayan bir çocukla benim iyi bir ikili olacağımızı düşündün?
Hey, that is a tough break at this point in the match.
Maçın bu anında bu büyük talihsizlik oldu.
It's game, match, and championship point for Nickels and Green.
Nickels ve Green için set, maç ve şampiyonluk sayısı.
They now have game, match and championship point.
Şimdi onlar set, maç ve şampiyonluk sayısı atacak.
Since hes already in position there is no point in breaking away for another wrestling match so he hangs on.
Zaten dişinin üzerinde olduğu için başka bir kavga için ayrılmasının bir anlamı yok. Bu nedenle tutunmaya devam ediyor.
Since hes already in position there is no point in breaking away for another wrestling match so he hangs on.
Konumunu zaten aldığından bir başka dövüş müsabakası için ayrılmak anlamsız olur ve o da tutunmaya çalışır.
Sufficient marks present to match to a.357, lead-core, hollow-point.
357 kalibre oyuk uçlu çekirdekle eşleşen yeterli izler var.
point 398
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point taken 185
point and shoot 18
point is 259
point made 26
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point taken 185
point and shoot 18
point is 259
point made 26