May i traduction Turc
57,546 traduction parallèle
And who, may I ask, are you?
Kim, sorabilir miyim, sen mi?
May I ask what your concern is?
Endişeniz nedir sorabilir miyim?
May I see her room?
Odasını görebilir miyim?
May I trouble you for water to boil rice?
pirinç pişirmek için biraz su alacaktım.
- May I just ask you are there any demons here?
- Sana sorabilir miyim burada şeytanlar var mı?
May I ask how Your Eminence knew I was coming?
Eminent'in benim geleceğimi nasıl bildiğinizi sorabilir miyim?
Although, ES, may I suggest, um, well, it's just that whenever you take out anything more than $ 10,000, it automatically triggers a...
Gene de ES şöyle ki... her 10 bin dolardan fazla para çektiğinde otomatikman...
May I?
Bölebilir miyim?
The Stussy Corporation, having sold all its assets this morning to realignment for $ 100,000, and may I say, very generous of you, but your company is now carrying a debt load of over three hundred million.
Stussy şirketi, bu sabahtan itibaren tüm mal varlığını 100.000 dolara Realignment'e sattı ve emin ol çok bile ödendi. Ama şu anda şirketinizin omuzlarında üç yüz milyondan fazla bir borç var.
And what did you do, may I ask, on your one night together?
Beraber geçirdiğiniz bir gecede ne yaptığınızı sorabilir miyim?
What's the concern? May I ask?
Endişen nedir, sorabilir miyim?
May I ask your name?
Sizin adınız nedir?
May I please speak to Christine Lonas?
Christine Lonas'la görüşebilir miyim lütfen?
May I ask who's calling?
- Kim arıyor?
Lord, forgive my interruption, may I introduce Brother Trew.
Lordum böldüğüm için affedin! Peder Trew'u takdim edebilir miyim?
And may I present to you Queen Hild of the water bucket, scourge of slavers and once thrown out of the nunnery!
Huzurlarınızda su kovası kraliçesi Hild! Köle tacirlerinin bir zamanlar manastırdan atılan kırbacı!
May I help you, ma'am?
Yardımcı olabilir miyim, bayan?
May I use another kiosk, please?
Başka bir kulübe kullanabilir miyim?
May I have the guest's name, please?
Misafirimizin ismi neydi?
May I have your cell phone, please?
Cep telefonunuzu alabilir miyim, Lütfen?
May I ask why you're blocking my driveway?
Yolumu neden kestiğimi sorabilir miyim?
May I see some ID?
Kimliğinizi görebilir miyim?
Don't go and yuck my yum for takin'mine, which, I may add, is the same as yours now.
Ben yolumu seçtim diye iğrenir gibi yapma öyle. Şunu da ekleyeyim ki, seninki de aynı yol artık.
I'm working with a mixed bag here, so you may not have perfect coordination, Morty... Ugh!
Karışım yapıyorum....... yani mükkemel bir koordinasyona sahip olmayabilirsin, Morty.
Okay, I may have up here.
Tamam, elime yüzüme bulaştırmış olabilirim.
I think it may punish them.
Bence cezalandırabilir bile.
I now have something to offer them that may make the ask more attractive.
.. şimdi isteğimizi daha cazip kılacak.. .. bir şeye sahibim.
And for that, I will consider whatever debts I may owe you to be paid in full.
Ve bunun için sana borcumu tamamiyle ödeyebilmek için.. .. her şeyi göze alacağım.
You may not see it, but trust me, I do.
Fark etmemiş olabilirsiniz ama bana güvenin, öyleler.
You and I may not meet again.
Sen ve ben tekrar bir araya gelmeyelim.
As much as I want to hear about this future you've come from, I got a potential witness to interview who may have seen our perp gas up on his way out of town.
Sizin geldiğiniz bu geleceği duymak için can atıyor da olsam mücrimi benzin alıp şehirden çıkarken görmüş olabilecek sorgulamam gereken bir tanığım var.
I think he may have changed his name before he moved here.
Belki de buraya taşınmadan önce adını değiştirmiş olabilir.
Mr. Vargas, V.M., if I may...
Bay Vargas, VM haddimi aşmayacaksam...
Ennis moved to Eden Valley in 1980. But I think he may have changed his name before he moved here.
Ennis, Eden Vadisi'ne 1980'de taşınmış ama buraya taşınmadan önce adını değiştirmiş olabilir.
I got the sense from his lawyer, Feltz, that it may be involuntary.
Avukatından bu işler için gönülsüz olabileceği izlenimini gördüm.
I may jump out a window, so Moscow mule and make it ornery.
Moscow Mule, sert olsun.
And I may need your assistance with printing some posters.
Ayrıca bazı posterleri basmak için yardımınıza ihtiyacım var.
Sir, if I may.
Efendim izin verir misiniz?
Despite your delusions to the contrary, You, madam undersecretary, May be the worst person I have ever met.
Hayallerinizin aksine siz müsteşar hanım tanıştığım en kötü insan olabilirsiniz.
Ma'am, if I may, I feel I owe you an apology.
Efendim izin verirseniz, size özür borçlu olduğumu hissediyorum.
Hell of a lot better than when I saw you in May.
Seni Mayıs'ta gördüğümden çok daha iyi cehennem.
I may be able to get into that.
Belki ona erişebilirim.
I think you may be talking about my sand fleas.
Sanırım kum pirelerimden bahsediyorsun.
We may have saved the arm, but like I said, it's been bleeding for a while.
Kolu kurtarmış olsak da daha önce de söylediğim gibi kanama uzun süredir devam ediyor.
And I think you may be suicidal.
Ve bence intihara da meyillisin.
I can't be sure just yet, Jean, but with the seventh anniversary of October 15th fast approaching, we may see some hellfire moving up from the south.
Henüz emin değilim, Jean, ama 15 Ekim'in yıIdönümü yaklaşıyor. güneyden cehennem ateşi geldiğini görebiliriz.
I'm happy to answer any other questions you may have about the device, technical or otherwise.
Alet hakkında diğer sorularına memnuniyetle cevap verebilirim.
♪ I may not always love you ♪
# Seni hep sevmemiş olabilirim #
I beg your pardon, ma'am, but seeing what I see in your service... I fear there are things I may know about you that even the governor does not yet know.
Bağışlayın efendim ama hizmetinizi görürken valinin bile bilmediği şeyleri öğrenmiş olabilirim.
And while Billy's motive to separate us is painfully transparent, it took me two hours to tell you about it because try as I may to get the conversation out of my head...
Billy'nin bizi ayrı düşürme çabası hiç kuşkusuz ortada. Bu çabasını sana açmam iki saatimi aldı. Çünkü bunu kelimelere döküp kafamdan atabilmek için bile öldüm öldüm dirildim.
If there is anyone on that beach with a desire to disrupt this exchange, I'm concerned Mr. Silver may be first among them.
O kumsalda bu işi bozmaya niyetli biri olacaksa Bay Silver onların başını çekecektir.
may i come in 435
may i help you 738
may i take your order 44
may i be excused 50
may i go 47
may i sit down 84
may i sit here 16
may i ask your name 24
may i speak to you for a moment 23
may i present 30
may i help you 738
may i take your order 44
may i be excused 50
may i go 47
may i sit down 84
may i sit here 16
may i ask your name 24
may i speak to you for a moment 23
may i present 30