Mistakes were made traduction Turc
131 traduction parallèle
I'd just like to see what kind of mistakes were made.
Sadece onların ne çeşit hatalar yaptıklarını görmek istiyorum.
Mistakes were made.
Hatalar yapıldı.
Mistakes were made, and I will find out who's responsible.
Bazı hatalar yapılmış, ben de yapanları bulacağım.
All right, mistakes were made.
Tamam, hatalar yapıldı.
I heard some mistakes were made.
Yapılan bazı hataların olduğunu duydum.
We believe that many mistakes were made because McManus didn't have enough experience dealing with men from the inner cities.
McManus tarafından yapılan pek çok yanlışın, merkezi bölgelerden gelen kişilere yönelik tecrübesizliğinden kaynaklandığına inanıyoruz.
Whatever mistakes were made, were made by the boy.
Yapılan bütün hatalar oğlan tarafından yapılmıştı.
Mistakes were made here!
Burada hatalar yapıldı!
Let's just say that mistakes were made.
Bazı hatalar yapıldı diyelim.
Mistakes were made, but I never intended to hurt anyone!
Hata yapmış olabilirim ama amacım hiçbir zaman birini incitmek olmadı!
Mistakes were made.
- Hata edilmiş.
Mistakes were made.
Yapılan hatalar.
- Serious mistakes were made here today that resulted in the loss of American lives.
Bugün burada, Amerikalılar'ın hayatlarına mal olan... ciddi hatalar yapıldı.
No, mistakes were made... obviously.
Orda olan şeyi savunuyor musun? Hayır, hatalar yapılmış... belli ki.
Mistakes were made.
Hatalar yapılmış olabilir.
Mistakes were made - of that, there's no question.
Bazı hatalar yapıldı buna hiç şüphe yok.
Look, mistakes were made.
Bak, hatalar yapıldı.
All my mistakes were made before I met Fran.
Tüm hatalarım Fran ile tanışmadan önceydi.
Mistakes were made, hearts were broken, harsh lessons learned.
Hatalar yapıldı, kalpler kırıldı, acımasız dersler öğrenildi.
No one denies mistakes were made, Director.
Yapılan hataları kimse inkâr etmiyor.
Mistakes were made, but that's history.
Hatalar yapıldı ama artık mazide kaldı.
Obviously, mistakes were made. Errors in judgment.
Açıkcası, hatalar yapıldı ve hatalar yargılanacak.
Mistakes were made. Terrible mistakes!
korkunç hatalar yapıldı!
What mistakes were made?
Ne hata yaptık?
Mistakes were made.
- Hatalar yapıldı.
Mistakes were made, unfortunately.
Hatalar yapılmıştır, maalesef.
Unfortunately, mistakes were made on the local level... - before we got here. - Oh, you can say that again.
Ne yazık ki biz oraya gitmeden önce yerel polis hata yapmış.
Look, Terence, things happened, mistakes were made, and now there's something I need to talk to you about.
Bak Terence, bazı şeyler oldu, hatalar yapıldı ve şimdi seninle bir konuda konuşmam gerek.
I'm not the least bit sorry... because there were certain mistakes made in my case...
En ufak pişmanlık duymuyorum çünkü benim için yapılan seçimde bir kaç önemli hata vardı.
All the mistakes Yu Jiang made... were because he listened to Tang Dachuan
Efendim, Yu Jiang'ın yaptığı herşey babası Tang Dachuan'ı dinlediği içindi!
And you were a kid before, and you've made mistakes... so you ran. That's all.
Ve önceleri çok gençtin ve hatalar yaptın bu yüzden kaçtın.
So I'd like to go over it and possibly avoid the same mistakes that were made on the Adriano job.
Her şeyi gözden geçir ve Adriano's işindeki gibi hatalardan kaçın.
No, I'm not going to make the same mistakes that were made with me.
Hayır, bana yapılan aynı hataları sana yapmayacağım.
He made so many darn mistakes... we were just laughin'at him.
O kadar çok hata yaptı ki ona sadece güldük.
If Ms. Davis didn't feel she had made mistakes... mistakes that were huge... it might bias her opinion toward Mr. Dawson.
Bayan Davis hatalı olmadığını düşünüyorsa büyük hatalardan bahsediyorum. Bay Dawson'ın durumu için yanlış kararlar verebilir.
Ms. Davis, when your son O.D.'d... did you feel that you might have made mistakes... mistakes that were huge?
Bayan Davis, oğlunuz öldüğünde hatalı olabileceğinizi düşündünüz mü? Son derece hatalı?
Woman :... expressed in yesterday's sessions the aim of this subcommittee is not to determine if mistakes, judgment errors or oversights were made, but when they were made, why they were made, and by whom?
Dün geceki celsede söylendiği üzere bu alt komitenin amacı hataları, yanlış kanıları ya da dikkatsizlikleri saptamak değil bunlar meydana geldiğinde, nedenini ve failini bulmaktır.
We made mistakes... but at least we were trying to get it right.
Hatalar yaparız... ama en azından düzeltmeye çalışırız.
You made mistakes all the time and you were such a hothead.
Tam bir geri zekalıydın ve sürekli hata yapardın.
There were no mistakes made by any member of my team.
Ben ve ekibim tarafndan yapılan en ufak bir yanlışlık yok.
Any mistakes made were made by both of us.
Yapılan her hatası bizim tarafımızdan yapıldı.
There were too many mistakes made last year.
Geçen yıl çok fazla hata yapıldı.
We were all young once and we've all made mistakes, so let them make theirs.
Hepimiz bir zamanlar gençtik ve hatalar yaptık, bırakalım da onlar kendi hatalarını yapsınlar.
Most importantly, you're gonna remember all the mistakes that you made when you were young and stupid.
En önemlisi, siz genç ve aptal biri iken yaptığınız tüm hataları hatırlayacaksınız.
- I'd really just ask them about their, you know, final experiences on this Earth and just what they were thinking, any remorse for any mistakes they had made, any...
Onlara bu dünyadaki son deneyimlerini gerçekten sormak isterdim. Acaba ne düşünüyorlardı? Yaptıkları yanlışlar için herhangi bir pişmanlık hissediyorlar mıydı?
Believe me, no matter how this turns out I've made worse mistakes. You're lying about Christine. You were laying her like carpet.
İnan bana, bunun sonu ne olursa olsun, hayatımın hatasını çoktan yaptım ve sen de Christine Tanner ile ilgili yalan söylüyorsun.
if he'd been able to get beyond some of the personal mistakes that were made, I have no doubt that Cauchy would have worked with him again, and they could have done great things together.
yapılan bazı kişisel hataları aşmayı başarabilseydi, eminim Cauchy yine onunla çalışırdı ve birlikte harika şeyler yaparlardı.
Mr. President, we were talking about the period March 21 to April 30 and the mistakes you made, and so on, and I was wondering would you go further than "mistakes"?
Bay Başkan, 21 Mart ile 30 Nisan arasındaki süreyi ve bu süre içerisinde yaptığınız hataları konuşuyorduk. Peki bu olayda hatadan da öte yardım etmiş olmanız mümkün mü?
Well, it's true. I made mistakes, horrendous ones ones that were not worthy of a president ones that did not meet the standards of excellence that I always dreamed of as a young boy.
Hatalar yaptım, hem de tüyler ürpertici hatalar, bir başkana yakışmayacak, gençken kurduğum hayallerdeki gibi bir mükemmelliğin ölçütüne uymayan hatalar.
I've made mistakes, some of which were unavoidable.
Hatalarım oldu ki bunların bazıları kaçınılmazdı.
In every instance, they were cautious, made zero mistakes.
Her an çok dikkatlilerdi, hiç hata yapmadılar.
mademoiselle 905
made 321
madeleine 197
madeline 244
made in china 19
made you look 18
made man 33
made it 42
made a mistake 21
mademoiselle grey 18
made 321
madeleine 197
madeline 244
made in china 19
made you look 18
made man 33
made it 42
made a mistake 21
mademoiselle grey 18