Mornin traduction Turc
878 traduction parallèle
Mornin'!
Günaydın!
Good mornin', Inspector!
İyi günler müfettiş!
Mornin'.
İyi günler.
Well... anyhow, we won't have to listen to'em in the mornin', rattling'the dishes and talkin'and laughin so loud and cheerful.
Sabahları onları, tabak şangırtılarını, gürültülü ve keyifli konuşma ve gülmelerini dinlemek zorunda kalmayacağız.
And in the mornin, they caught us and put him away.
Ama o sabah yakaladılar bizi.
- I seen it there this mornin.
Hayır, hayır daha bu sabah yerindeydi.
Mornin'ma'am.
Günaydın, hanımefendi.
Good mornin'.
Günaydın.
- Mornin', Miss Edwards.
- Günaydın, Bayan Edwards.
- Mornin', Mr. Douglas.
- Günaydın, Bay Douglas.
- Good mornin', sir.
- Günaydın bayım.
- Can't you send it in the mornin', can't ya?
- Sabah gönderemez misin?
- Why don't you try? - Oh, it's too nice a mornin'.
- Gayet güzel bir sabah, hiç uğraşamam.
How'd I get back here in Georgia? Good mornin'folks!
Georgia'ya nasiI geri döndüm ben Günaydin!
We weren't gonna meet until next mornin'at the factory.
Ertesi gün fabrikada buluşacaktık.
Mornin', Judge Tucker.
Günaydın Yargıç Tucker.
- Top of the mornin', gentlemen.
Günaydınlar, beyler.
Usually early mornin'.
Sabah erken gelir.
And what is your thought, Mr Thornton are you planning to turn White O'Mornin'into a national shrine?
Peki düşünceniz nedir Bay Thornton,.. ... White O ´ Mornin ´ i ulusal bir tapınak mı yapacaksınız?
Ever since I was a kid living in a shack near the slag heaps my mother has told me about Inisfree and White O'Mornin'.
Çocukluğumu o küçük tepenin yanındaki kulübede geçirdim. Ve daha sonra annem bana Inisfree ve White O ´ Mornin ´ i anlattı.
That behind me back, he's trying to steal White O'Mornin'right from under me nose?
Benim haberim olmadan, White O ´ Mornin ´ i almaya çalışıyormuş.
Sure, I said to him " Paggy McFarland, I won't believe that Sarah'd be selling White O'Mornin'".
Elbette, ona dedim ki : "Paggy McFarland, Sarah ´ ın White O ´ Mornin ´ i sattığına beni asla inandıramazsın."
I saw him meself this mornin'.
Bu sabah onu ben de gördüm.
So... He bought White O'Mornin'in spite of you.
Demek senin yerine White O ´ Mornin ´ i o satın aldı.
He used to live here, by the Mornin'.
Eskiden burada yaşardı, Mornin ´ de.
Oh, as I went out one mornin :
Sabah dışarı çıktığımda :
- Good mornin'!
- Günaydın.
- Good mornin'.
- Günaydın.
Good mornin
# Günaydın #
Good mornin Good mornin
# Günaydın # # Günaydın #
Good mornin Good mornin'to you
# Günaydın # # Günaydın size #
So good mornin Good mornin
# Öyleyse Günaydın Günaydın #
In the mornin In the mornin
# Sabahleyin sabahleyin #
So say good mornin
# Öyleyse günaydın de #
Good mornin'to you
# # Günaydın size #
Good mornin Good mornin
# Günaydın Günaydın #
Good mornin Good mornin'to you
# Günaydın Günaydın size #
We best check it in the mornin'.
Sabah bakalım bence.
I'd give anything if things were the way they were this mornin'with me callin'you a fool.
Keşke her şey, sabah beni küçümsediğin zamanki gibi olsa.
I'm pickin'Valentine cos on the mornin'line
Ben Valentine'ı seçiyorum çünkü sabah bülteninde
Two o'clock in the mornin', he died.
Sabahın ikisinde.
I used to walk the streets till three, four o'clock in the mornin'.
Sabahın üçüne, dördüne dek sokaklarda dolaşmaya başladım.
A man of my years needs a little snort in the mornin', heat the boilers. Yeah.
Benim yaşımda bir adam sabahları kazanı çalıştırmak için bir yudum içkiye ihtiyaç duyar.
Good mornin', ladies.
Günaydın, bayanlar.
- Good mornin'.
- İyi sabahlar.
- Mornin'.
- Günaydın.
I'll see the rest of you at Cattleman's Bridge camp in the mornin'.
Geri kalanların hepsi sabah Cattlemen's Bridge Kampı'nda olsun.
Mornin', Laurie.
Günaydın Laurie.
Good mornin'to you
# Günaydın size #
Then he was home this mornin'?
Öyleyse bu sabah evdeydi. Sadece bir saniyeliğine.
MORNIN', GEORGE.
- Günaydın George. - Ben.