Mrs strange traduction Turc
105 traduction parallèle
It was murder, Mrs Strange.
O bir cinayetti, Bayan Strange.
A friend of Mrs Strange, I understand.
Anladığıma göre Bayan Strange'ın arkadaşı.
More uncomfortable, I would imagine, for original Mrs Strange.
Sanırım, ilk Bayan Strange'e biraz rahatsızlık veriyordur.
- Mrs Strange's room.
- Bayan Strange'in odasına.
- Mrs Strange?
Bayan Strange?
Why didn't you object to coming here, Mrs Strange?
Buraya gelmeye niçin karşı çıkmadınız, Bayan Strange?
Well, thank you, Mrs Strange.
Teşekkür ederim, Bayan Strange.
You have a very forgiving nature, Mrs Strange.
Çok hoşgörülü insansınız, Bayan Strange.
Are you friendly with the present Mrs Strange?
Şimdiki Bayan Strange'le dost musunuz?
Well... thank you, Mrs Strange.
Teşekkür ederim, Bayan Strange. Çok yardımcı oldunuz.
She and the second Mrs Strange haven't been getting on too well, have they, sir?
O ve ikinci Bayan Strange iyi geçinemiyorlar, değil mi efendim?
- And the present Mrs Strange?
- Peki, şimdiki Bayan Strange?
I think you'll find, sir, that she's under the misapprehension that the money comes to you and the present Mrs Strange.
Kendisi, mirasın siz ve şimdiki Bayan Strange arasında pay edileceği gibi yanlış bir düşünceye sahip.
Is it yours, Mrs Strange?
Sizin mi, Bayan Strange?
Mrs Strange, I have a warrant for your arrest on the charge of murdering Camilla Tressilian on Monday last, September 10th.
Bayan Strange, Camilla Tressilian'ı geçen Pazartesi günü 10 Eylülde öldürmek suçlamasıyla, sizi tutuklama emri almış bulunuyorum.
Deep breaths, Mrs Strange. Very good for nausea.
Derin nefes alın, Bayan Strange.
In Mrs. Romari's mind, poetry and humor have some strange affinity which they don't have in fact.
Bayan Romari'ye göre şiir ve mizah benzer şeyler. Aslında alakası yok.
It's a strange story, Mrs. Grimes.
Garip bir hikaye, Bayan Grimes.
A strange story, Mrs Delambre.
Garip bir hikaye Bayan Delambre.
Strange. When I was taking Mrs. Vargas to the motel, I picked this guy up.
Hank, garip ama Bayan Vargas'ı otele götürürken yolda karşıma çıktı.
Mrs. Mortar... I've been told you used a strange word in connection with your niece.
Bayan Mortar Sizin yeğeninizden bahsederken garip bir kelime sarf ettiğinizi işittim.
Well I... think that Mrs. Grubach would like to know that there are... strange people wandering around her apartment in the middle of the night. You were starting in that direction that's Mrs. Burstner's room.
Grubach'a soracağım, gece yarısı evinde yabancıların..... dolaştığını biliyor mu?
- Mrs. Robinson, this conversation has become strange.
- İzninizle, konuşmamızın tuhaflaştığını söylemek zorundayım.
It was strange at first, but Mrs Pendrake tutored me and I learned fast.
Ilk basta garip geldi ama Bayan Pendrake ders verince çabuk ögrendim,
( Carlson ) Strange thing, Mrs Williams, when you look at the route your husband must have taken...
Çok garip Bayan Williams. Kocanızın... -... gittiği yola bakıyorum da...
Strange as it may seem, I still prefer Mrs. Heymans.
Garip gelebilir ama hala Bayan Heymans'ı tercih ederim.
Well, this may sound strange, Mrs. Brubaker, don't be upset with me.
Şey bu biraz garip gelebilir Bayan Brubaker, lütfen bana kızmayın.
It has been two weeks now since Mrs Sadie Millstein... has been in her strange predicament... and, typically, New Yorkers have come to accept it... as just another fact of life in the city.
Bayan Sadie Millstein, iki haftadır aynı garip konumda. New York'lular için hayatın bir parçası haline geldi
Mrs Lang, I know this is a really strange question, but when Rachel was growing up did you ever see objects move by themselves?
Bayan Lang, gerçekten çok tuhaf bir soru biliyorum ama... Rachel büyürken, hiç etrafındaki nesnelerin kendiliğinden hareket ettiğini gördünüz mü?
Strange that Mr. and Mrs. Claus didn't have kids of their own.
Noel Baba ve Noel Anne'nin kendi çocukları olmaması garip.
I know that may seem strange to the Mrs. Klingermans of the world... but it's true.
Dünyadaki Klingerman hanımlara tuhaf gelebileceğini biliyorum fakat bu doğru.
I keep thinking about what the vicar said about people knowing, and I got a very strange look in the newsagent's from Mrs Whale.
Papaz'ın, insanların öğrenmesiyle ilgili söylediklerini düşünüyorum. Bu sabah da gazete bayiinde, Bayan Whale'in garip bir bakışını yakaladım.
My body was discovered by my neighbor Mrs. Martha Huber, who had been startled by a strange popping sound.
Cesedim, garip patlama sesiyle irkilen komşum Bayan Martha Huber tarafından bulundu.
This is very strange, Mrs. Letham.
Bu çok garip Bayan Letham.
Seems very strange to see you in London, Mrs Rouncewell.
Sizin Londra'da görmek çok garip geldi, Bayan Rouncewell.
This is very strange, Mrs. Letham.
Bu çok garip, Bn.
Mrs. Lockhart, this is going to sound strange, but most people have somewhat matching wedding bands.
Bayan Lockhart, bu garip gelecek ama çoğu çift birbirine eş alyanslar takar.
I take it Mrs Audrey Strange is aware of this?
Yani Bayan Audrey de böyle biliyor, öyle mi?
Are you sure it isn't yours, Mrs Strange?
- Kesinlikle benim de değil. Sizin olmadığından emin misiniz, Bayan Strange?
No chance of that, Mrs Strange.
Öyle şey olmazdı, Bayan Strange.
Mrs. Carranza, this is Dr. Strange... one of the world's finest neurosurgeons and a specialist in aberrant brain maladies.
Byn. Carranza, bu Dr. Strange... dünyanın en iyi beyin cerrahlarından ve anormal beyin hastalıkları uzmanlarından biri.
Did you know that you can see Strange mrs. Gottwald's bedroom across the street?
Odandan Kaçık Bayan Gottwald'ın yatak odasının görüldüğünü biliyor muydun?
Well, I think it's strange To see my wife billed as "mrs. Van de kamp."
Karımın "Bayan Van de Kamp" olarak afişe edilmesi biraz tuhaf geldi.
I think it's strange to see my wife billed as "Mrs. Van De Kamp."
Karımı Bayan Van de Kamp olarak görmek tuhaf.
Mrs. Hamiyet, there's something strange about you.
Hamiyet Hanım, sizde bir tuhaflık var.
So, much trouble, just for us, Mrs. Strange?
Bizim için çok zahmet vermişsiniz, Strange hanım.
And that must be why Mrs. Frederic sounded so strange.
Bayan Frederic'in sesinin de öyle garip gelmesinin nedeni bu olmalı.
Mrs. Frederic. You told me to let you know if I... I experienced anything strange.
Bayan Frederic tuhaf bir şeyler deneyimlersem eğer sizinle irtibata geçmemi istemiştiniz.
Mrs. Frederic, you told me to let you know if I--I experienced anything strange.
Bayan Frederic, tuhaf bir şey deneyimlemem hâlinde size ulaşmamı söylemiştiniz.
Mrs. Weller, I know this might sound strange, but we need you to tell us everything you can about Samantha's dolls.
Bayan Weller, bu size biraz garip gelebilir, biliyorum ama bize Samantha'nın bebeği ile ilgili hatırladığınız her şeyi söylemeniz gerekiyor.
Mrs. Varley, Rebecca and I have seen a lot of strange things, but I'm pretty sure there are no little green men with ray guns.
Bayan Varley, Rebecca'yla birlikte birçok tuhaf şey gördük. Ama ışın silahları olan ufak yeşil adamların var olmadığından oldukça eminim.