My father told me traduction Turc
616 traduction parallèle
My hand was made for the trigger, my father told me.
'Elim, tetik için yaratılmış', babam böyle derdi.
At that moment, my father told me, Caesar - uh, Caesar
Babamın bana anlattığına göre, tam o sırada Caesar...
My father told me that.
Babam bana bunu böyle söylerdi.
You see, my father told me that his old friend, Mr. Godet would someday help me,
Babam Bay Godet'in eski bir arkadaşı olduğunu ve bir gün bana yardım edeceğini söylemişti.
At least, my father told me that's what he paid for it.
Yani babam yüzüğe o kadar verdiğini söylemişti.
My father told me you ran this valley.
Babam bana bu vadiyi sizin işlettiğinizi söyledi.
My father told me never to tell a lie.
Babam bana asla yalan söylemememi söyledi.
My father told me so in Naples.
Babam söyledi Napoli'de.
My father told me.
Babam söyledi.
My father told me where Favraux is
Babam Favraux'un nerede olduğunu söyledi.
No, but my father told me about them when I was little
Hayır, ama babam ben küçükken bana oradaki insanları anlatmıştı.
My father told me to come see you, that you would help me.
Babam sizi görecek olursam yardımcı olacağınızı söylemişti.
My father told me about the passport.
Babam pasaporttan bahsetmişti.
My father told me everything about you
Babam sizin hakkınızda çok şey anlattı
My father told me that was normal because I'd already learned it in my mother's stomach.
Anamın karnındayken öğrendiğim için babam bunun normal olduğunu söyledi.
My father told me that stars are the dust of good people.
Babam bana demişti ki, yıldızlar iyi insanların tozlarıdır.
My father told me to follow you... so that we could return home and think of a plan
Sizi korumak en birincil vazifem... bunun için hayatımı bile kolaylıkla feda ederim
It's a prisoner my father told me about.
Bu babamın bana bahsettiği bir mahkumdu.
When I was a kid my father told me, "Never hit anyone in anger... unless you're absolutely sure you can get away with it."
Çocukken babam bana "Kimseye asla öfkeyle vurma. Paçanı kurtaracağına kesin emin değilsen." derdi.
My father told me it was wrong to look upon nakedness.
Çıplak şeylere bakmanın yanlış olduğunu söylerdi babam.
My father told me to bring the sacred water.
Babam bu suyu size yolladı
And one more thing. Since he told me to believe whatever I want to believe... tell him that I believe that the lost necklace wouldn't be found in my father's possession.
Ayrıca neye inanmak istersem inanmamı söylediğinden beri o kolyenin onun elinden hiç çıkmadığına inandığımı söyle.
My Sunday School teacher, Mr. Stackhouse, told me that he saw my father coming out of a saloon the other day!
Pazar okulu öğretmenim Bay Stackhouse, babamı meyhaneden ağzında pipoyla çıkarken gördüğünü söyledi.
Everything I ever learnt as a small boy came from my father... and I never found anything he ever told me to be wrong or worthless.
Küçük bir çocukken öğrendiğim her şeyi bana babam öğretti. Onun öğrettiği hiçbir şey sonradan yanlış ya da yararsız gelmedi.
I asked you where your mother lives I won't tell you. I won't lf you don't, who pays for your bail? Ma has never told me my father's name
Annem babamın adını hiç söylemedi.
When my father was dying, he told me to leave.
Babam ölürken buradan gitmemi söylemişti.
She told me how she'd get so miserable sometimes, like everybody, you know? And she says my father always tried to understand.
Bazen, herkes gibi, çok üzüldüğünü ve babamın daima anlamaya çalıştığını söyler.
Well, anyway I told you about my father and, well, he depends on me a great deal.
Sana babamdan bahsetmiştim bana çok bağlıdır.
You know, your father once told me he'd get my ranch, one way or another.
Biliyor musun, baban topraklarımı öyle ya da böyle alacağını söylemişti.
YOU'RE AFRAID. HE TOLD ME, MY FATHER SAID, HE SAYS YOU CAN RUN IF YOU WANT TO.
Babam dedi ki : "İstiyorsan kaç ama Kelby isminde biri hep yerinde duracak ve savaşacaktır."
You know, my father once told me...
Bir keresinde babam şöyle demişti.
Do you remember what you told me after my father's death?
Babamın ölümünden sonra bana ne söylediğini hatırlıyor musun?
And it was then that you took me aside, and told me how Sergeant Rutledge had... Had seen my father die.
ve siz beni bir tarafa çekip, bana Çavuş Rutledge'ın babamın... nasıl öldüğünü gördüğünü söylediniz.
My grandmother told me that if my father didn't bother more with me I'd be put in a Council Orphanage!
Büyükannem babam benimle daha fazla ilgilenmezse Meclis Yetimhanesi'ne konacağımı söyledi!
I told myself in my darkness. ... that father had torn my mother away from me because I couldn't bear her deserting me for him.
Kendi karanlığımda kendime babamın annemi benden ayırdığını söyledim çünkü babam için beni bırakmasına katlanamıyordum.
My father once told me of an ancient legend, of the time of the great earthquakes when the land shook like the sea, and men took to boats and crossed the waters to the North.
Babam bir keresinde eski bir efsane anlatmıştı. Büyük depremlerin olduğu, yeryüzünün deniz gibi dalgalandığı dönemde insanlar kayıklara binip denizleri aşarak kuzeye gitmişler.
My father told it to me, Priest.
Bunu babam anlatmıştı Rahip.
A friend of my father's... has told me about them.
Babamın bir arkadaşı bana onlardan bahsetmişti.
Since I was a kid, my father... told me that we must evade our enemies
Babam beni yetiştirirken...
The sentinel told me of our honoured guests, my father.
Nöbetçi konuklardan bahsetti.
You told my son your father wished to speak to me?
Oğluma, babanın benimle konuşmak istediğini mi söyledin?
My father once told me that barbershops are where all old magazines go to die :
Babam bir zamanlar, berber dükkanlarının eski magazin dergileri çöplüğü olduğunu söylemişti.
Zusho, my father has just told me that the Shogun is rejecting the request for Daigaku to inherit the Asano name.
Zusho, babam az evvel bana Daigaku'nun Asano adını tevarüs etme isteğinin Shogun tarafından reddedildiğini söyledi.
She also told me that my father was ambushed by one of his men 5 years back and that guy is you
Demişti ki... babam 5 sene evvel kendi veziri tarafından tuzağa düşürülmüş ve o vezir de sendin!
Madam, to tell you the truth, I little expected such an event and my father surprised me when he told me to-day of his decision.
Doğruyu söylemek gerekirse hanımefendi, bu benim için de hiç beklenmedik bir gelişme oldu. Babam az önce niyetini açıkladığında çok şaşırdım.
My father used to take me in the trap with him... gave me the reins, and told me to drive to the factory... then to the fields, to the town, to see some special clay...
Babam beni at arabasına bindirir... dizginleri bana verirdi, sonra fabrikaya sürmemi isterdi... tarlalardan geçerdik kasabaya doğru giderken...
That was a substitute for my father who is a reporter. He's never here. My mother's friend told me.
Sadece his transferi yapıyorum, çünkü... babam gazeteci ve hiç yanımızda olamıyor.
They told me that my father predicted that! would be a girl.
Babam, benim kız olacağıma dair kehanette bulunmuş.
My heart told me to participate in this project, but my brain said "Oh, God, what will my father think".
Yüreğim bu projeye katılmak için can atıyordu, ama aklım.. "Oh tanrım, ya babam duyarsa" diyordu. Bilirsiniz işte.
You told me Vader betrayed and murdered my father.
Bana Vader'ın babama ihanet edip onu öldürdüğünü söylemiştin.
My father also told me that mom was very unhappy at first.
Babam, başlangıçta annemin de mutsuz olduğun söyledi.
my father is 24
my father is dead 46
my father 1334
my father was 24
my father's dead 51
my father said 34
my father died 40
my father used to say 21
my father gave it to me 16
my father's 33
my father is dead 46
my father 1334
my father was 24
my father's dead 51
my father said 34
my father died 40
my father used to say 21
my father gave it to me 16
my father's 33
my father was right 16
told me 50
told me what 77
my fair lady 19
my favorite 192
my family 595
my favourite 55
my face 159
my fate 16
my fault 373
told me 50
told me what 77
my fair lady 19
my favorite 192
my family 595
my favourite 55
my face 159
my fate 16
my fault 373