English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / My mother died

My mother died traduction Turc

934 traduction parallèle
No, I had to leave when my mother died in the third year.
Hayır, üçüncü sınıftayken annem öldü, bırakmak zorunda kaldım.
My mother died at 82 in an accident, coming home from a dance
Annem 82 yaşında, danstan eve dönerken öldü.
- No, my mother died years and years ago, and then there was only my father.
- Hayır, annem uzun yıllar önce öldü ve o zaman yalnızca babam kalmıştı.
You see, my mother died a long time ago.
Annem öleli çok oluyor.
My mother died right after that, and I went to live with that woman... my aunt.
Hemen sonrasında annem de öldü, ben de yaşamak için o kadına gittim... teyzeme.
But I have the awful feeling that something is wrong... and I had that same feeling once before, when my mother died.
Ama içimden bir ses yanlış bir şeyler olduğunu söylüyor. Aynı şeyi daha önce de hissetmiştim. Annem öldüğünde.
They had that look in them they had before my mother died. That same look.
Annemin ölümünden önce de aynı ifade vardı gözlerinde.
My mother died when I was born.
Annem ben doğduğumda ölmüş.
My mother died a few years later, and I work for two three years of college.
Annem de babamdan birkaç sene sonra öldü. İki-üç sene boyunca hem okudum hem de çalıştım.
Now I'm old. My mother died at my age.
Farkına varmadan annemin vefat ettiği yaşa geldim.
My mother died when I was a child.
Annem ben küçükken ölmüş.
My mother died when I was small.
Annem ben küçükken öldü.
It was after my mother died.
Annem öldükten sonra oldu.
Since my mother died, my uncle has been horrible to me.
Annem öldüğünden beri dayım bana kötü davranıyor.
You know what I used to think about a lot after my mother died?
Annem öldükten sonra hep ne düşünürdüm, biliyor musun?
My mother died when I was 13... and Dad got married again soon after that.
Annem öldüğünde 13 yaşındaydım. Babam kısa süre sonra evlendi. Bunu biliyor muydun?
Then I was born and my mother died on the same day.
Sonra ben doğmuşum ve aynı gün annem ölmüş.
When my mother died, I inherited the Frankenstein fortune.
Validem ölünce Frankenştayn serveti bana miras kaldı.
Ever since my mother died, I've had to hide what I am, what I'm like, from everybody, to protect myself.
Annem öldüğünden beri kendimi korumak için kim olduğumu nasıl biri olduğumu saklamam gerekti.
My mother died when I was small, far away from here.
Annem ben küçükken buradan çok uzakta öldü.
My mother died that year.
Annem o yıl ölmüştü.
Ay me, poor maid, born in a tempest when my mother died!
Zavallı ben, annem ölürken bir fırtınanın içinde doğdum!
My mother died two months ago.
Annem iki ay önce öldü.
The night my mother died... she knocked on the wall.
Annem öldüğü gece... duvara vurdu.
She cut her throat Thus my mother died
Boğazını kesti.
No, the truth is, when my mother died, I became the mistress of... - the consulate.
Gerçeği şu ki, annem öldüğünde konsoloslukta metres oldum... ev sahibesi anlamında.
My mother died, and my father.
Annem de babam da öldü.
My mother died when I was 10, and Mrs. Taylor took care of me out there.
On yaşımdayken annem öldü. Ve ondan sonra bana, Bayan Taylor baktı.
My mother died needlessly when I was 8.
8 yaşında annemi kaybettim.
After my mother died and I was taken to the temple, I read the sutras every day, chased rabbits and squirrels in the hills, caught magpies and swam with friends.
Annem öldükten ve ben tapınağa kabul edildikten sonra, her günüm tepelerde koşturan tavşanları, sincapları, saksağan avlamayı ve yüzmeyi anlatan Buda öğretilerini okumakla geçti.
After my mother died,
Annem öldükten sonra,
Just cover me with leaves and tell my mother I died with her name on my lips.
Üzerimi yapraklarla örtün ve anneme adını sayıklarken öldüğümü söyleyin.
Mother died the May before my 16th birthday.
Annem 16. doğum günümden önceki mayısta öldü.
Look you how merrily my mother looks and my father died within's two hours!
Baksanıza, annem ne kadar da keyifli, oysa babam öleli iki saat bile olmadı.
My father and mother were the duc and duchesse de Monchartres... and they both died before I was born.
Annem ve babam, Monchartres Dük ve Düşesi idiler. İkisi de, ben doğmadan önce öldüler.
He is the head of my family since my mother and father died.
Annem ve babam öldüğünden beri ailemizin başı odur.
My mother died giving birth.
Annem doğum esnasında öldü.
My father and mother died when I was little.
Babam ve annem, ben daha çocukken öldü.
My mother and father died when I was a child.
Annem ve babam ben çocukken öldü.
When my father died... some ruthless relatives robbed my mother... of what little property she had, leaving us very poor.
Babam öldüğünde acımasız akrabalarımız anneme kalan az bir malı elinden alarak, bizi yoksul bıraktılar.
Mother, you said my father worked at the town hall in Shingu, and that he'd died years ago.
Anne babamın ben bebekken öldüğünü söylemiştin.
No, it was promise he made to my mother, just before she died.
- Hayır, Annem ölmeden hemen önce ona söz vermişti.
My father died, and my mother managed by being on the street, like those women we saw yesterday.
Babam öldü ve annem geçinmek için sokağa düştü. Dün gördüğümüz şu iki kadın gibi.
When your mother died, my making it as a writer meant more to me.
Annen öldüğünde büyük başarıya ulaşmıştım ve bu bence annenin ölümünden daha değerliydi.
- You're about to come into some money. When my dad died, he left my mother boatloads of cash.
Babam öldüğünde, anneme bir vapur dolusu para bıraktı.
I've spent all my adult life taking care of my invalid mother... until she died.
Yetişkin hayatımın tamamını yatalak anneme bakarak geçirdim. Ta ölene kadar.
My mother and brother died in the river.
Annem ve kardeşim nehirde öldü.
My mother worshiped him loved him even as she died.
Annem ona tapardı ölürken bile seviyordu.
You are the twelfth governess... ... to look after my children since their mother died.
Anneleri öldüğünden beri çocuklarıma bakan on ikinci mürebbiyesiniz.
My mother had just died and Daddy wanted to get away so he took a job on the planet Astra.
Annem yeni ölmüştü ve babacığım, oradan kaçmak için Astra gezegeninden iş buldu.
When my father died, my mother and grandmother thought I was such a drain.
Babamın ölümünden sonra annemle anneannem bana devamlı ne kadar çok para harcadığımı söylerlerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]