My neighbor traduction Turc
1,109 traduction parallèle
My neighbor was supposed to take Maggie to school for me this morning.
Komşum Maggie'yi benim için bu sabah okula götürecekti.
- My neighbor got hers out the next day.
- Komşum ertesi gün aldırdı hemen.
My neighbor was killed in that house.
Komşum şu evin içinde öldü.
My neighbor has this dog that barks all night, every night.
Komşumun bütün gece havlayan bir köpeği var. Her gece.
Except for that night that my neighbor broke up with her boyfriend.
Ama komşumun, erkek arkadaşıyla ayrıldığı o gece haricinde.
My neighbor, the count d'artois, argues that the goat's "na-a-h" has more character, but i find it disturbing.
Komşum Kont D'Artois'nın lafını dinleyecek olsanız keçilerin meleşmesinde daha bir zevk alınırmış ama ben hiç katlanamıyorum.
That's my neighbor's property.
Burası da komşumun bağı.
- You know my neighbor, Tiffany?
- Komşum var ya, Tiffany?
I'm sorry, it's my neighbor, okay?
Özür dilerim, komşum geldi, tamam mı?
When I was a kid, my mother wanted me to play in the yard but she didn't have to worry about my neighbor sticking a shiv in my thigh.
Küçükken annem beni avluya oyun oynamaya gönderirdi..,... ama gidip komşumuzun, kıçıma sustalı saplayacağından..,... endişe etmezdi.
Oh, it's my neighbor.
Ah, komşum.
My neighbor knows the family.
Komşum o aileyi taniyor.
She had a demon in her for a while, my neighbor Mrs. Karsh. Mm-hmm.
Ona bir süreliğine şeytan girmişti, komşum bayan Karsh'a.
My neighbor's.
Komşumun.
I was talking about my neighbor.
O benim komşumdu.
... everything and sheeps and everything. He was my neighbor.
her şeyi koyunları, her şeyi bu benim komşumdu
"Bless me, for I slept with my neighbor's wife."
"Kutsayın beni, komşumun karısıyla yattım."
My neighbor was stealing his cable.
Komşum kaçak kablo yayını izliyormuş.
He looks just like Woofie, my neighbor's dog in Boston.
Tıpkı Woolfie'ye benziyor. Boston'daki komşumun köpeği.
She's my neighbor, my friend, she's a human being, and she hasn't given me the key to her beach house yet.
O benim komşum, arkadaşım bir insan ve kumsaldaki evinin anahtarlarını henüz bana vermedi.
- My neighbor.
- Komşumla.
I lent it to my neighbor.
Komşuma vermiştim
Tomorrow I'll ask the queen to punish my neighbor and repay me.
Yarın, kraliçeden komşumun cezalandırıImasını ve bana borcunu ödemesini isteyeceğim.
- He's my neighbor Franta.
- O benim komşum Franta
Yeah. He's my neighbor, Comrade Captain.
Evet, benim komşum, Yoldaş Yüzbaşı.
My neighbor the Lion of Denfert is made of bronze.
Komşum Denfert Aslanı bronzdan yapılmış.
- My neighbor's selling one, a convertible!
- Komşum satıyor, üstü açılanlardan!
- Yeah, so did my neighbor.
- Evet, komşuma göre de öyleymiş.
My neighbor's garden, actually.
Aslında komşumun bahçesi.
- You woke my neighbor too.
- Komşumu da uyandırmışsın.
My neighbor works at the free clinic, And he said that he sawer over there the other day.
Komşum ücretsiz klinikte çalışıyor, ve geçen gün onu klinikte gördüğünü söyledi.
This is my good friend and neighbor, George Kraft.
Bu benim iyi dostum ve komşum, George Kraft.
Look, my kids are at a neighbor's.
Çocuklarım komşuda kaldılar.
He's the upstairs neighbor of my sister in Miami.
Miami'deki kızkardeşimin üst komşusu.
With all due respect, sir, there are no chapters in the history of my own people more tragic than wars which set neighbor against neighbor.
Saygısızlık etmek istemem efendim, ama tarihimizde, komşunun, komşusu ile yaptığı savaştan daha trajik bir olay yaşanmamıştır.
In your zeal to aid your neighbor, you stepped into one of my traps.
Komşuna yardım edeyim derken, benim tuzaklarımdan birine düştün.
You know, I do have a blind date with my sister's neighbor next Tuesday.
Kız kardeşimin komşusuyla haftaya Salı bir randevum var.
- My next-door neighbor.
- Yan komşum. Dinine düşkün adam.
Oh, this is my little neighbor, Kimmy.
Bu benim küçük komşum, Kimmy.
My fellow Americans our neighbor to the north has abused us for the last time!
Benim değerli vatandaşlarım... ... Kuzeydeki komşumuz bize son kez saldırdı!
He's my next-door neighbor.
O benim yan komşum.
And my neighbor.
Şimdi konuşun.
But I don't need no strangers from Cheyenne... come in telling'me who I got to neighbor with... where to put my road, my fence... tellin'me what's mine and what ain't.
Ancak ben hiç bir yabancının Cheyenne'den gelip, bana kiminle komşuluk etmem gerektiğini yolumu ve çitimi nereye koyacağımı ve neyin bana ait, neyin ait olmadığını söylemesini istemiyorum.
My upstairs neighbor.
Üst kat komşum.
For years I asked God to do something about my noisy neighbor with the barking dog, Joe Peshi straightened that cocksucker out with one visit.
Yıllarca Tanrı'dan köpeği havlayan, gürültücü komşularım hakkında bir şeyler yapmasını istedim Joe Peshi o ibnenin icabına baktı tek ziyarette.
Her- - my next-door neighbor.
İşte o- - Yeni kapı komşum.
Are you my new neighbor?
Yeni komşum sen misin?
Well, good-bye, my gentle neighbor.
Elveda benim nazik komşum.
ABC News guy My goddamn next-door neighbor
ABC haberin adamı. Lanet olası bir tanıdığımız.
- He's my next-door neighbor.
- Yan komşum
shall to my bosom be a friend, neighbor, and relative as thou. My sometime... daughter.
Bir zamanlar kızım olan senin kadar, eşim, dostum, akrabam olur.
neighbor 262
neighbors 106
neighborhood watch 19
my nephew 86
my neighbour 17
my new friend 20
my neck 80
my necklace 35
my new assistant 20
neighbors 106
neighborhood watch 19
my nephew 86
my neighbour 17
my new friend 20
my neck 80
my necklace 35
my new assistant 20