My own daughter traduction Turc
525 traduction parallèle
I only hope someday my own daughter... ... will learn to respect the things I stand for.
Günün birinde kendi kızım bana saygı duymayı öğrenecek mi acaba?
You'll be my own daughter.
Sen benim kendi kızım olacaksın.
I just feel like she's my own daughter.
Onu, kendi kızımmış gibi görüyorum.
No right to open my own daughter's letters?
Öz kızımın mektubunu açamayacak mıyım?
You don't actually think I'd bleed my own daughter's friend, do you?
Kızımın arkadaşısın, paranı alacağımı düşünmedin herhalde.
Sherazade, whom I have loved as my own daughter, for whom I have done countless favors.
Kendi öz kızım gibi sevdiğim Şehrazat, sana az emeğim geçmemiştir.
I can't understand how my own daughter can approve of this mess.
Kendi kızımın bu bozuntuyu nasıl onayladığını anlayamıyorum.
My own daughter?
Kizim beni kovuyor ha?
My own daughter won't listen to me.
Öz kızım bile beni dinlemiyor.
I just slipped. But to hear my own daughter -
Bunu yapmak istemezdim, ama söylediklerini duyunca...
She's gone. How can my own daughter do this to me?
Bu kadar fedakarlıktan sonra...
Harm my own daughter?
Kendi kızıma mı zarar vereceğim?
I was thinking of my own daughter.
Kendi kızım aklıma geldi.
If'twere anyone but my own daughter, Master...
Kızımdan başka kimsem yok efendim.
I have loved and cherished her as my own daughter, as I have loved and cherished Israel, of which she has become the living symbol.
Onu kendi kızım gibi sevdim ve bağrıma bastım,... tıpkı İsrail'i sevdiğim gibi, o bu sevgimin yaşayan sembolü oldu.
Allow me at least this much : after 30 years of never telling the truth, I might as well speak truthfully to my own daughter now.
En azından izin ver de gerçeklerin söylenmediği 30 yıldan sonra kendi öz kızımla adilane konuşabileyim.
Do you think I wouldn't know my own daughter?
Ben kendi kızımı bilemeyeceğimi mi düşünüyorsun?
- I know my own daughter, don't I?
Tabii ki eminim. Ben, kendi kızımı bilirim, öyle değil mi?
I always treated her like she was my own daughter.
Ona hep kendi kızımmış gibi davranırdım.
I used to think she was a better girl than my own daughter, Marie.
Kendi kızımızdan daha düzgün olduğunu düşünürdüm hep.
He understands me better than my own daughter.
Beni kendi kızımdan bile daha iyi anlıyorsun.
Betrayed by my own daughter.
Kendi kızım tarafından ihanete uğradım.
Miki's actually my own daughter.
Miki aslında..... benim öz kızım.
So I don't have any authority over my own daughter and I'm as good as buried.
Kızım üzerinde otoritem yok demektir. gömülsem daha iyi.
But not my own daughter
Ama kendi kızımı anlayamıyorum
Even my own daughter.
Kendi kızımı bile.
While my own daughter....
Benim kendi kızım...
If you weren't my own daughter, I'd...
Eğer öz kızım olmasaydın, ben...
On the other hand, can I deny my own daughter?
Bir yandan da, öz evladımı nasıl içimden atarım?
I, the Wrath of God will marry my own daughter and with her I will found the purest dynasty the earth has ever seen.
Ben, Tanrı'nın Gazabı kendi kızımla evlenip dünyanın göreceği en saf hanedanlığı kuracağım.
I want to know as Joëlle if it were my own daughter.
Joëlle benim kendi kızım olsa bunu bilebilirdim.
If you forgive my saying so, I am as fond of her as if she were my own daughter.
Hatta onu kendi kızım gibi sevdiğimi söylesem, inanın abartmış olmam.
Only today my own daughter was attacked by one of them.
Daha bugün... içlerinden biri kızıma sarkıntılık etti.
My own daughter?
Öz kızıma mı?
I have a right to slap my own daughter!
Kendi kızımı tokatlamaya hakkım var!
Do you believe it? My own daughter.
İnanabiliyor musun?
And my own daughter has fallen under this Thulsa Doom's spell.
Kendi kızım da bu Thulsa Doom'un büyüsüne kapıldı.
I know you may not believe this, but I've actually begun to think of you as my own daughter.
Buna inanmayacaksın biliyorum ama gerçekten seni kendi kızım gibi görmeye başladım.
Don't be ridiculous! Do you honestly believe I would stab Stan at my own daughter's wedding?
Sahiden Stan'i kendi kızımın düğününde bıçaklayacağıma inanıyor musun?
- Like you was my own daughter, my own little girl. How could I...
Kendi küçük kızım gibi.
You have no inheritance, for, as you know, my daughter had a child, and it was you who, for your own gain, suppressed the only proofs of his birth and parentage.
Bir mirasın olmadığını biliyorsun, kızımın bir çocuğu oldu ve biliyorsun, kendi çıkarın için onun doğumuna ve anne babasına dair bütün kanıtları yok ettin.
Not my own, my daughter's.
Benim düğünüm değil, kızımınki.
Shall I care more about my daughter's pride than my own?
Kızımın onuruna, kediminkinden daha fazla mı dikkat etmeliyim?
Now, my dear Birnley, Let your daughter deal with stratton in her own way.
Bak, sevgili Birnley bırak da kızın Stratton'la bildiği gibi ilgilensin.
Raised part of the time in my house, with my own dear son, Ari... and with my dear daughter, Jordana, who sits beside him in this place.
Büyükken büyük bir evin yarısını öz oğlum Ari ve burada yanımda oturan Jordana'yla beraber benim evimde geçirirdi.
I'll give your daughter the same judgment I would give my own.
Kendimi nasıl yargılarsam kızını da öyle yargılayacağım.
And a daughter of my own
Ve bir de güzel kızım
But she is my daughter. Perhaps not biologically, but in every other sense. I took her into my home when she was ten and I raised her as my own.
Yani, TV'de bütün şu şeyleri, bu adamla evleneceğini ve ona aşık olduğunu ve... söylediğini gördüğünde neler hissettiğini hesaba katarsak.
You dare compare your daughter's beauty to mine in my own sanctuary?
Ne cüretle kendi mabedimde kızının güzelliğini benimle karşılaştırırsın?
- I guess I'd be... delighted to have you abuse my daughter under my own roof.
- Sanırım ben... kendi kızımı, kendi evimde suistimal etmenden memnun olacağım.
Give me back my daughter! My very own daughter!
bana kızımı geri verin lütfen çocuğumu öldürmeyin
my own 76
my own brother 20
my own son 16
daughter 495
daughters 66
daughter time 24
daughter dance 36
daughter thing 16
my own brother 20
my own son 16
daughter 495
daughters 66
daughter time 24
daughter dance 36
daughter thing 16