Nec traduction Turc
29 traduction parallèle
Oh, but that isn't nec -
Ama bu...
Termination of exurban links DD, NEC-08.
Şehir dışı hatları DD, NEC-08 son durak.
It is modest on this single point, for its official non-existence must also coincide... with the nec plus ultra of historical development, which is due simultaneously to its infallible leadership.
Fakat yalnizca bu noktada dürüsttür, çünkü resmiyette var olmayan bu bürokrasi ayni zamanda tarihin önde gelen basarililarini kendi sasmaz liderligine baglamaktadir.
I need an NEC computer...
NEC marka bilgisayara ihtiyacım var..
I need the NEC.
NEC'ye ihtiyacım var.
Yeah, this is the NEC Powermate Two.
Evet, bu NEC Powermate 2.
The witness stated that what Lavell actually said was "Deh Fers't"... which, in our language, roughly translates as...
Şahit, Lavell'in "Ö'lm Nec E'glir" dediği yönünde ifade verdi. Kabaca tercüme etmek gerekirse "otoritene boyu eğiyorum" anlamındır.
"Nec prius absistit quoad protero prodigium."
"Nec prius absistit quoad protero prodigium."
Our guys come back from Japan with this NEC and it's loaded with Microsoft programs. Your Microsoft programs.
Adamlarımız Japonya'dan bu NEC ile döndüler içinde Microsoft programları yüklü.
"Namque aIid ex alio cIarescet nec tibi caeca nox..."
"Namque alid ex alio clarescet nec tibi caeca nox."
- That won't be nec...
- Bu...
Many of my clients are found not guilty at the CSRT Tribunals. And then the Military thinks that doesn't sound so good. They were being called " Not Enemy Combatants, NEC,
Müvekkilim mahkemeye çıkarılsa suçsuz bulunabilirdi, ancak ardından ordu buna pek sıcak bakmadı, Düşman Olmayan Askerler olarak kısacası DOA olarak, adlandırmaktan kaçındılar yerine Artık Düşman Olmayan Askerler yani ADOA olarak adlandırdılar çünkü vermek istedikleri mesaj ;
Quarterbacks do not take home nec.
- Kaptanlar eve ekonomisi dersine girmezler.
Andi was a freshman at the time, and was about to transfer to NEC to study modern composition with Lampl.
O zamanlar birinci sınıftaydım ve NEC'e geçiş yapıp Lampl'la modern bestecilik okuyacaktım.
On the other hand, uh, we got the X-rays back, and he's developed nec.
Öte yandan, röntgen sonuçlarını aldık. Nekrotizan enterokolit gelişmiş.
Survival rate for treating nec surgically has gotten way better.
Nekrotizan enterokolitin cerrahi yolla tedavisinde hayatta kalma oranı epey arttı.
Heard what you did for that kid with nec-fasc.
"Nekrotizan fasiit" olayında yaptıklarını duydum.
That's-that's not really even nec...
Buna hiç gerek- -
Um, ooh, "why does a patient with," uh, uh, "the nec..."
Ooh, Um, "neden olan bir hasta, yok" ah, ah, "Başka yerde sınıflandırılmamış..."
Nec... Necro-who?
Ölü ne?
Hey, look. I need to run to my nec fasc surgery.
Nekrotizan fasiit ameliyatına girmem gerekiyor.
NEC for 14 months.
14 aydır kanser belirtisi yok.
Well, in any case, the cellulitis is now nec fasc.
Her halükarda, deri altı yangısı artık nekrotizan fasciculus olmuş.
Nec... tar.
Nektar.
It's a kid with strep throat turned into nec fasc in the chest.
Boğaz ağrısıyla gelen çocukta nekrotizan fasiit çıkmış.
Young kid with advanced nec fasc.
İlerlemiş nekrotizan fasiit hastası genç bir çocuk.