English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Neither would i

Neither would i traduction Turc

184 traduction parallèle
Neither would I.
Ben de öyle.
- Neither would I.
- Ben de.
Neither would I want you to lie to me if I were a truck driver or a disk jockey.
Bir kamyon sürücüsü de olsam, plak çevirip duran biri de olsam... yalan söylemenizi istemezdim.
Neither would I. How do you account for it, my flower?
Ben de diyemem. Sence durum nasıl çiçeğim?
Neither would I.
Ben de öyle.
Neither would I want to deprive them of your company, Mr Restif.
Bay Restif, ben de onları sizin eşliğinizden yoksun bırakmak istemem.
Neither would I.
Ben de bırakmazdım.
Neither would I
Al benden de o kadar.
Neither would I, Michael, neither would I.
Ben de öyle Michael.
Neither would I.
- Ben de.
I wouldn't turn my back on one of them. Neither would I.
Ben bunlardan birine bir saniye bile sırtımı dönmezdim.
- Neither would I.
- Ben de yapamam.
Neither would I.
Bende.
Yeah, neither would I.
Evet ya, ben de almazdım.
Neither would I but if we go home, 8,000 people are going to cease to exist.
Bunu yaparsak Biz eve gitmiş olacaz ama 8.000 kişi Ortadan kalkacak
- Neither would I.
- Ben de.
I swear to you. Neither would I.
- Tanrıya yemin ederim.
Neither would I. It was a great plan.
Benim de. Harika bir plandı.
And neither would I.
Ben de yapmazdım.
- Neither would I.
- Ben de yapmam.
And neither would i.
Sadece bilgi istiyor.
Neither would I.
Onu tehlikeye atmam.
Well, neither would I if he wasn't constantly looking in my direction.
Benim de olmazdı. Ama adam sürekli bu tarafa bakıyor.
I wouldn't like that, and neither would my daughter.
Bu hoşuma gitmedi, kızımın da hoşuna gitmez.
Though neither humanity nor friendship would permit me to refuse, while discharging my duties, I explained to my unfortunate comrade my hesitation at granting his request.
Ne insanlık ne de arkadaşlık bunu geri çevirmeme izin vermemesine rağmen... görevimi yerine getirirken talihsiz dostuma,... isteğini gerçekleştirirken ki tereddüdümü anlattım.
What he would wish for more than anything else in the world is that neither he, nor his sister, nor I be the last
Ama onun dünyada en çok istediği şey kendinin, kız kardeşinin, yada benim son olmamamız.
- I didn't say I would, neither.
- Ben de demedim.
I think we had reached an agreement whereby neither party would cease fighting.
Sanırım bir karara varmıştık. Öyle ki hiçbir parti savaşmayı bırakmayacaktı.
well, I would love to, but try to understand, how can you stay with me if I have neither house nor home?
Şey, isterdim, ama anlamaya çalış, benimle nasıl kalırsın, ben de sıcak bir yuva yok ki?
Neither, I suppose, would the rabbi's son.
Haham'ın oğlu'nun da hoşuna gitmezdi herhalde.
Even if I could, neither of us would want it.
Yapabilseydim bile, ikimiz de bunu istemezdik.
Neither I nor my father, would care if you're alive or dead now.
Artık ne babam nede ben senin ölü yada diri olmanla ilgiliyiz.
If I had to select an epitaph for them it would be, "Neither with you, nor without you", but I doubt whether I'll be asked.
Eğer onlar için bir mezar taşı yazısı seçmek zorunda kalsaydım şöyle bir şey olurdu :
I would suggest that it is neither prudent nor wise to be a half-hour late from lunch, especially on your first day.
Öğle paydosundan yarım saat geç dönmek pek akıllıca değil. Özellikle de ilk gününde.
Neither would I.
Ben de.
And I would not, neither, if it were not for me brae Scotch lad.
Cesur Skoç delikanlısı olmasaydı gelmezdim de.
I swear, three days ago neither one of us would've ever pulled a stunt like this, but if you was ever to meet my husband, you'd understand why.
İnanın, üç gün önce böyle bir şeyle karşılaşacağımız aklımıza gelmezdi. Kocamı tanısaydınız ne demek istediğimi anlardınız.
Neither would I.
Benimkini de.
Neither would I.
Benimkini de.
Would I be correct in thinking that you can neither see nor hear me?
Beni göremediğini ya da duyamadığını düşünmem doğru mu acaba?
Though I know to divide him inventorially would dizzy th'arithmetic of memory and yaw neither in respect of his quick sail.
Ancak onun değerlerini sayıp dökmek insan belleğinin aritmetik değerlerini aşar. Ölçeği kaçırmadan şunu söyleyebilirim.
But if you didn't think I was in trouble, you wouldn't be here. And neither would you.
Ama eğer başımın belada olduğunu düşünmeseydin, burada olmayacaktın ve sen de öyle.
I'm not qualified to say who would be the best parent.Neither are you.
Ben onun için en iyi aileyi seçmek için yeterli değilim.
I guess if we never had this conversation, neither one of us would be in this mess.
Galiba bu konuşmayı hiç yapmamış olsaydık, hiçbirimiz bu belada olmazdık.
I would have expected neither.
Albay kalabalığa hitap etmeme izin vermeli sonra da askerlerini çekmeliydi. Hayır.
Prayers would save neither of us, I fear.
Korkarım dualarımız ikimizi de kurtaramayacak.
Then I - neither Cleopatra, the rain, the hail, nor the locusts - would be Egypt's worst nightmare.
Bundan böyle en kötü kabusun ne Kleopatra, ne yağmur ne dolu, ne çekirgeler olacak. Ben olacağım.
I thought we had an agreement that neither side would have the advantage.
İki tarafın da avantajlı olmayacağı konusunda anlaşmıştık.
If I believed that, I wouldn't be here. Neither would you.
Burada olmamam gerektiğine inansam sen de burada olmazdın.
I suppose neither would Pike or Dunbar.
Sanırım ne Pike ne de Dunbar anlardı.
Since I am neither, it would be inappropriate.
İkisi de olmadığıma göre, elimden bir şey gelmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]