New job traduction Turc
2,487 traduction parallèle
Waffles, a new job, and a party in your honor?
Waffle, yeni bir iş ve onuruna bir parti mi?
I won't be around much between school and my new job at "The Spectator."
Okul ve "The Spectator" daki işim yüzünden çok fazla etrafta olamayacağım.
I... needed a new job, so thank you for introducing me to Diana.
Bir işe ihtiyacım vardı o yüzden beni Diana ile tanıştırdığın için sağ ol.
Ray Jay feels abandoned by me because of my new job with the Hawks.
Ray Jay, Hawks'la çalıştığım için kendini terk edilmiş hissediyor.
Ma... I love your new job.
Anne, senin yeni işini seviyorum.
So does this have something to do with your new job?
Peki bu senin yeni işinle alakalı bir durum mu?
I--I got a new job at the T-shirt shop, and I met Brandon.
T-shirt dükkânında yeni bir işim vardı ve Brandon'la tanışmıştım.
Oh, just, uh, it's a perfect situation, with her new job offer.
Ona da yapılan yeni iş teklifini düşünürsen mükemmel işte.
Uh, I got a new job.
- Yeni bir işim var da.
It's a new job.
Yeni bir iş var.
Take the new job.
Yeni işi kabul et.
Yann, the new job's great, but I'm not making enough to get a place.
Yann, yeni işim harika ama eve çıkacak kadar para biriktiremedim.
It's like starting a new job with a really weird interview.
İşe başlarken tapılan tuhaf iş görüşmesi gibi. Endişelenme.
First task of my new job?
Yeni işimdeki ilk görevim bu mu?
When were you planning on telling us about your new job, Daniel?
Bize yeni işini ne zaman söylemeyi planlıyordun Daniel?
You jumping into this new thing with Emily, your dad cutting you off, and now starting this new job...
Emily ile bu yeni ilişkiye bir anda atlıyorsun ve baban fonunu donduruyor ve bu yeni işe başlıyorsun...
So it was like having a brand new job.
O nedenle benim için çok yeni bir işti.
Hey, thought you were starting your new job today. Shh.
Hey, bugün yeni işe başlıyorsun diye biliyordum.
But now I put my new job first, and that job is to be Kayla's mom, the most important profession in the whole world.
Ama artık yeni işime daha fazla önem verdim, ve o iş de, Kayla'nın annesi olmak. Dünyadaki en önemli görev.
I'm about to get a new job and everything will get better.
Yeni bir iş bulmak üzereyim. Her şey düzelecek.
I got you a new job doing something I used to love to do- - delivering pizzas.
Daha önceden yapmayı sevdiğin bir iş ayarladım sana- - Pizza dağıtma.
Good luck finding a new job, idiots.
Yeni iş aramada iyi şanslar, gerzekler.
Good luck with the new job.
Yeni işinde başarılar dilerim.
I thought you weren't interested in a new job.
Ben senin yeni bir isle ilgilenmedigini saniyordum.
I don't even think you have a new job.
Senin yeni bir işin olduğunu düşünemiyorum bile.
Since I know he won't do it himself, I just want to take a sec to toast Pop on his new job.
Bunu kendisini yapmayacağını bildiğimden yeni işinden dolayı dedem için kadeh kaldırmak istiyorum.
So, David and his friend, Laimikie, have taken on a new job.
Bu yüzden David ve arkadaşı Laimikie'nin yeni bir işleri var.
Yes, technically my new job is my old job, but I'm not some boring, Jerry Gergich-type guy.
Evet, teknik olarak yeni işim aslında eski işim ama ben sıkıcı bir Jerry Gergich değilim.
I need a new job.
Benim yeni bir işe ihtiyacım var.
I'll have a new job tomorrow.
Hemen yarın bir tane bulacağım.
My heart was really set on this new job.
Kalbimi bu işe o kadar çok adamıştım ki.
We get new readers, and Diana gets to keep her job.
Biz yeni okuyucular kazanırız, ve Diana işini elinde tutar.
Unlike you, flashing your new badge at every Tom, Dick, and Joe Friday who's willing to look, I've been doing my job.
Bakmaya istekli herkese yeni rozetini gösteren senin aksine ben işimi yapıyorum.
- I used to do my job well, E, but this new guy just really sucks.
- Eskiden isimi iyi yapardim E ama bu yeni çocuk gerçekten çok kötü.
You did an outstanding job holding us together making this new business work.
Kulübü bir arada tutmakla ve bu yeni anlaşmayı uygulamakla müthiş bir iş başardınız.
You have a new job.
Yeni taşındınız, yeni bir işiniz var.
My dad got a job working construction to pay the rent, but when my brother needs a new pair of shoes or the TV busts, these abs pay for it.
Babam kirayı ödeyebilmek için inşaat işinde çalışıyor ama kardeşimin yeni bir çift ayakkabıya ihtiyacı olduğunda ya da TV bozulduğunda, bu vücut ödüyor.
What about that great new job you got?
- Clifford. Diane.
Maybe they hired somebody new to finish the job.
Belki de işi bitirmesi için başka birini tutmuştur.
Been, uh, looking for a new job for you.
Ben de senin için iş aradım.
He did mention the guy that brought him the job was new to the racket.
Yeni bir dolandırıcılık işi için onu tutan bir adamdan söz etti.
New job?
Yeni iş?
Did you see that new girl just set her tray down and start dancing like she didn't have a job to do?
Yeni kizin yapacak isi yokmus gibi sigaraligini birakip dans etmeye basladigini gördün mü?
For a new job.
Yeni bir iş için.
Once again I'm doing the NYPD's job for them.
Yine New York polis teşkilatının işini ben yapıyorum.
Our job is to build the new world.
Bizim işimiz yeni dünyayı kurmak.
I thought when they told me that they wanted you to help us that that meant that you would stay in New York... ( Voice breaks ) At your current job.
Bize yardim etmek istediklerini soylediklerinde Bunun New York'ta kalacagin anlamina geldigini sanmistim... Şu anki gorevinde.
I was new on the job.
İşin acemisiydim.
He was dreaming that you would complete MBA and get a good job and he would buy a new scooter with your first salary
MBA'yı tamamlayıp iyi bir iş bulacağını düşlüyordu böylece senin ilk maaşınla yeni bir mobilet alabilecekti.
The two guys who left the firm asked me to quit my job and partner with them at the new agency.
Şirketten ayrılan iki adam yeni acentede ortaklık teklif etti bana.
Blow job, together with the work of Jean Cocteau and Kenneth Anger led the way for what became known as new queer cinema of the 1990s.
"Sakso" ve Jean Cocteau ile Kenneth Anger'ın işleri 1990'ların Yeni Eşcinsel Sineması'na giden yolu açar.