No internet traduction Turc
443 traduction parallèle
Without me, there would be no laptops, no Internet, no bar code readers.
Ben olmadan, Laptop olmayacak, internet olmayacak barkot okuyucuları olmayacak.
No internet.
İnternet de yok.
There's no Internet.
İnternet yok.
No internet casinos. No pools. No bullshit.
İnernet kumarı yok, fon yok, saçmalamak yok ve avrupa da yok.
It'll be no Internet tonight.
Bunu tekrar duymak istemiyorum, yoksa bu akşam internet yok.
There's no Internet connection in auto shop.
Kaportacıda internet bağlantısı yok.
- No Internet ads.
- İnternet ilanı olmaz.
No internet, no TV, just your books.
İnternet yok, TV yok, sadece kitapların.
There's no Internet either.
Her ikisindede internet yok.
And there's no Internet contact- -
İnternet bağlantısı da yok.
No Internet, no Xbox for a week.
Bir hafta boyunca internet yok, X-Box yok.
No phone, no Internet, no video games for a week.
Bir hafta boyunca telefon, internet ve bilgisayar oyunu yok.
When Cosmos was first broadcast there was no World Wide Web it was a different world.
COSMOS'un ilk yayinlandigi yillar bugünkünden oldukça farkliydi ve Internet bile yoktu.
I'm a message board junky and I think there's alot of value there every time you go on the internet you have no idea what people are gonna respond to and what's amazing to me is how closely people watch the show
Bence orada çok değerli bilgiler var. İnternete girdiğinizde insanların ne tepki vereceğini hiç bilmiyorsunuz. Benılas.ı.l şaşırtan şey ise, insanlarsın
I thought I'd post it on the Internet, no?
Internet'ten yolladığımı sanıyordum, değil mi?
No. It's true.
Maude ve ben Internet üzerinden dini içerikli duvar halıları satıyoruz.
Hey, what's up? No. I was thinking that all these lawyers at my firm have been investing in all these internet stocks, and they have been making some stupid money.
Şirketteki tüm avukatlar internet hisseleri alıp acayip paralar kazanıyorlar.
And so the 3 villains were launched up into the Internet, where they would be heard from no more.
Ve üç kötü adam internete fırlatıldı, fazladan duyulmuş olacakları yere.
- No regulations for the Internet!
- İnternet için düzenleme istemiyoruz!
I had no idea there was so much information about the Van Lewens on the Internet.
İnternette Van Lewen'lar hakkında bu kadar çok bilgi olduğunu bilmiyordum.
When we collared him, he was sitting in first class no cap, no beads, styling in totally westernized Internet casual.
Şapkası, tespihi yoktu. Batılı giysiler giymişti.
no cap, no beads, styling in totally westernized Internet casual. His wardrobe isn't helping me.
Giysilerinin bana faydası olmaz.
Pimple-faced college dropouts who have made unhealthy sums of money forming Internet companies that create no concrete products, provide no viable services and still manage to generate profits for all of its lazy, day-trading, son-of-a-bitch shareholders.
Somut bir ürün üretmeyen Internet şirketlerini başında... olup da bir sürü para kazanan ve hala karşılığında tutarlı bir... servis hizmeti vermeyen, hisselerle günlük oynayan... sivilceli kolej fırlamaları.
Yeah, web site interviews, no problem.
Evet, internet sitelerindeki röportajlar hiç sorun değil.
Jim! It's an Internet site that finds people, and I found this. No.
Bu kayıp insanları bulan bir internet sitesi.
Once I started working on the Web, I no longer had to go anywhere.
İnternet üzerinden çalışmaya başladığımda hiç bir yere gitmek zorunda değildim.
I don't even think we can get online there. No, we can.
Orada internet olduğunu bile sanmam.
No. No, he just discovered the internet.
Hayır, interneti keşfetti.
- I'd have no use for it. I wouldn't dismiss it so fast. The Internet is more than just good porn.
İnternette artık iyi pornodan çok daha fazlası var.
Yes. Once they desire to connect with the Internet or someone, they try to do it no matter what. If it's with a certain person, they try to share their thoughts thus committing a ghost hack, or they die trying to break through the other's offensive protection.
ne pahasına olursun bunu gerçekleştirmeye çalışırlar. ya da diğerinin ofansif duvarını aşmayı denerken ölüyorlar.
No, dog, I went on the Internet.
Hayır adamım, internete girdim.
I visited the station's homepage, but there were no staff photos.
Karakolun internet sayfasını ziyaret ettim ama hiç çalışanların fotoğrafı yoktu.
No man who answers an Internet ad is after a deep personal connection... that doesn't involve his penis.
İşin içine penisini bulaştırmayan hiç kimse internette bırakılan mesaja cevap verip... ilişkiye girmeye çalışmaz.
No, the big lie is the bottom story we put out as a rumour - left-wing magazines, the net...
Hayır. Asıl yalan, bizim çıkaracağımız bir söylentiden oluşan'esas hikaye'. Sol kanat magazin, internet vs için.
No, it's not a cybercafé.
Hayır orası internet kafe değil.
No lm researching orgies on the internet
Hayır, internette ograzm araştırması yapıyorum.
No cars, no phone, no world wide web.
Araba yok, telefon yok, internet yok.
Well, no more Internet when I'm not here.
Artık ben burada değilken internet yok.
No one owns the Internet.
Kimsenin kendine ait interneti yoktur.
No, girlfriend is always e-mailing me these Internet videos.
Hayır, kız arkadaşım bana internet videoları yollar.
Oh, no, just a bit of internet research.
İnternette araştırma yapıyordum.
What else? He was on our radar but no more than a lot of the internet freakshow.
Radarımızdaydı, ama internette yayınlanan bir ucube şovundan daha fazla değil.
There will be no in and out privileges and no communication with the outside world, including the Internet.
Dışarıyla bağlantı kurulmayacak ; internet de dahil buna.
No. Internet.
İnsanlar beraber değilken ellerim terlemiyor.
No internet either.
internet de.
No, I have that, uh... Webster disease.
Hayır, bende, hımm... internet hastalığı var.
No. This paper or one like it is posted online.
Hayır, bu ödev ya da benzeri İnternet'te dolaşıyor.
He used Internet cafes, paid cash, made sure there were no cameras.
İnternet kafe kullanmış, nakit ödemiş, kamera olmamasına dikkat etmiş.
Whatever the heck that means, i have no idea, But that's what the internet fringe Seem to think.
Bu da her ne demekse, hiç bir fikrim yok,... ama internettekiler bu şekilde düşünüyor.
Someone without a porny internet name and--and perhaps no criminal past.
Pornografik bir takma ismi olmayan ve muhtemel bir suç kaydı olmayan biriyle.
No fucking the construction cruise like my former assistant, then broadcast it on the internet.
Önceki asistanımın yaptığı gibi inşaat sahasında sevişip .. bunu internet yayınlamak yok.