No one told me traduction Turc
496 traduction parallèle
No one told me.
Kimse bana söylemedi.
Miss Cheney, no one told me you were in the museum.
Bayan Cheney, müzede olduğunuzu söylemediler bana.
- No one told me.
- Kimse bana söylemedi ki.
Honestly, sir, no one told me about it.
İnanın kimse bana bundan söz etmedi, efendim.
No one told me about Sabbath.
Kimse bana cumartesilerden bahsetmemişti.
No one told me.
Kimse bana söylememişti.
No one told me anything
Sosyal Hizmetler bana bir şey söylemiyor.
No one told me about anybody else.
Kimse bana birilerinden bahsetmedi.
No one told me about it!
Kimse söylemedi bana!
No one told me anything.
- Kimse. Kulak misafiri oldum?
- No one told me.
- Kimse söylemedi.
No one told me.
Bana kimse söylemedi.
No one told me anything about it.
Bu konuda kimse bir şey söylemedi bana.
No one told me.
Kimse bana birşey söylemedi.
No one told me anything.
Kimse bir şey söylemedi.
No one told me you had a beard.
Kimse bana sakalın olduğunu söylememişti.
No one told me you were here.
Kimse bana burada olduğunuzu söylemedi. Üzgünüm.
No one told me.
Bana kimse bildirmedi.
No one told me the party had moved upstairs.
Kimse bana partinin üst kata taşındığını söylememişti.
No one told me that lt's true, angels are men
Bundan haberim yoktu. Bu doğru, melekler erkektir.
No, no one told me.
Hayır, kimse bana söylemedi.
Finals. No one told me about a test.
Kimse bana sınavdan bahsetmedi.
No one told me about losing toes.
Kimse baş parmağımı kaybedebileceğimi söylemedi.
Did it happen last night and no one told me?
Dün gece bir anda oldu da kimse bana mı söylemedi?
You also told me you no longer believed in killing, yet you killed one of my men.
Artık öldürmediğini de söylemiştin ama bir adamımı öldürdün.
Well, no. My uncle had this team of mules. When I was born, he told my old man he'd give him any one that he named me after.
amcamın inadı yüzünden ben doğduğumda bana ismini verecek kişiye beni vereceğini söylemiş buyüzden buck secti
The one you hit the day you told me my services were no longer required.
Artık hizmetlerime ihtiyaç duymadığınızı söylediğiniz gün yumrukladığınız tavan.
No, Mr. Maine, no one's ever told me that before.
Hayır Bay Maine. Hiç kimse bana bunu söylemedi.
He told me that it was no use to repeat my story because no one would believe me.
Bana bu masalı tekrar etmemin bir işe yaramayacağını söyledi. Çünkü hiçkimse bana inanmıyordu.
- No one ever told me.
- Kimse söylememişti.
I told you no one would dance with me.
- Kimsenin benimle dans etmeyeceğini söylemiştim.
You told me no one knew she was here.
Bana burada olduğunu kimsenin bilmediğini söylemiştin.
She told me no one would get killed.
Bana hiç kimse ölmeyecek demişti.
This man has told me no one will be hurt if no one interferes.
Bu adam bana, hiç kimse müdahale etmezse kimsenin zarar görmeyeceğini söyledi.
I had him torture Gaetulicus to get some information out of him, and we got no information and he died under torture, and one of the guards told me that Cassius wept.
Gaetulicus'u konuşturması için Cassius'a "işkence yap" emrini verdim ağzından laf alamadık, adam işkencede öldü muhafızlardan biri bana, Cassius'un ağladığını söyledi.
Told me not to tell no one.
Kimseye söyleme, dedi.
Dr. Haase told me, and no one can stop it now.
Ben de Dr. Haase'den duydum.
No one. Dr. Haase told me, and no one can stop it now. No one.
Ve artık kimse durduramaz.
The bastard told me no one can die without his permission.
Pis herif, önce ondan izin almam gerektiğini söyledi.
... I told you no one called him but my wife just told me they called him... a few times.
Size onu kimse aramadı demiştim ama karım bana aradıklarını söyledi. Birkaç kez...
So far, no one's told me much about anything.
Şu ana kadar kimse bana bir şey anlatmadı.
Miss Hayes told me you found a bank account with money in it that no one knew about.
Bayan Hayes kimsenin bilmediği bir hesapta para bulduğunuzu söyledi.
When they told me no Americans could ever match the amount of cars made by the Japanese in one month it took about a dozen guys to hold my ass down.
Bir ayda Japonlar tarafından yapılan araba miktarını Hiçbir Amerikalının yapamayacağı bana söylendiğinde Ben onlara tam aksini söyledim.
no one's ever told me where these things lead.
Hiç kimse bana bu şeyin nereye gittiğini söylemedi.
No sweat. He told me he owns one.
- Bana borçlu olduğunu söyledi.
When it was over they told me you're dead, you don't exist, no one can touch you.
Her şey bittiğinde sen ölüsün dediler, yoksun, kimse sana dokunamaz.
You always told me you served no one, Madmartigan.
Hiç kimsenin buyruğuna girmem derdin Madmartigan
One day you told me no one knew what life had in store for them and despair was a sign of vanity
Bir keresinde hayatın bize neler göstereceğini bilemeyiz demiştin çaresizlik de kibir işaretidir dedin.
Wh...? Well, no... no one... told me.
Kimse bana bundan bahsetmedi.
You know, you got me up, in the middle of the night and no one's told me what I'm supposed to be doing.
Gecenin bir yarısı beni uyandırıyorsunuz. Sonra da ne yapmam gerektiğini söylemiyorsunuz.
I don't know what this about, but if something's hanging out my nose and no-one's told me, it's trouble.
Ne hakkında olduğunu bilmiyorum ama eğer burnumda bir şey varsa ve kimse söylemiyorsa bu çok kötü.
no one cares 99
no one is coming 18
no one 1789
no one else 150
no one leaves 33
no one is safe 26
no one knows 236
no one will 35
no one can know 35
no one's coming 31
no one is coming 18
no one 1789
no one else 150
no one leaves 33
no one is safe 26
no one knows 236
no one will 35
no one can know 35
no one's coming 31