English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Now come

Now come traduction Turc

22,295 traduction parallèle
Now come inside for some lemonade.
İçeri gel de limonata vereyim.
- Now come on.
- Şimdi hadi gidelim!
Ain't got no time for stories now, Irene. Come on.
Hikâyeler için zamanım yok Irene.
- Come on, now.
- Hadi artık! - Yardım edin!
- Come on, now. - Break his wrists if you have to!
- Zorunda kalırsanız bileğini kırın!
Them Bushwhackers gone for now. They gonna come back.
Pusucular şimdilik gitti, geri gelecekler.
Cyrus said you had a rough go. It's time to come home now.
Cyrus zor zamanlar geçirdiğini söyledi.
Come on, now, boys.
Hadi çocuklar!
And y'all want to chase him off? Come on, now.
Yine de onu kovmak istiyor musunuz?
Come on, now.
Hadi bakalım.
Come on now, Mingo!
Hemen şimdi Mingo!
Come on, now!
Hadi!
Now, you are all men of refinement and discretion, but why'd y'all come here today?
Hepiniz kibar ve aklıselim insanlar olduğunuz halde bugün buraya neden geldiniz?
Come on now, George.
Hadi George.
Now, come on.
Hadi!
Come on now, you little bastard.
Göreyim seni küçük piç.
Come on now, George!
Hadi George!
Come on now!
Hadi!
Come on now, Red!
Hadi Kızıl!
Come on! Come on, now!
Hadi!
Would you agree to come to our wedding a month from now?
Bir ay sonra düğünümüze geleceğine söz verebilir misin?
Now, come help me restock the shelves.
Şimdi gelip rafları doldurmama yardımcı ol.
Now I come all the way down here from my office to your shitty room to impress on you how important this is, how important this is to me.
Şimdi buraya kadar ofisimden geliyorum Boktan odana, bunun ne kadar önemli olduğunu, Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu.
Hey, come on, now.
Hadi ama!
Now. Kizzy, come with me.
Benimle gel Kizzy.
Now, you've worked for me for a long time, Belle, since I was a young man, and I can honestly say this is a day I hoped would never come.
Uzun süredir, gençliğimden beri benim için çalışıyorsun Belle. Dürüstçe söyleyebilirim ki bugünün gelmesini hiç istemedim.
Now, Mrs. Willis, if you'll come with me, I'll be able to fill you in on the details of your son's disappearance.
Şimdi Bayan Willis, benimle gelirseniz size oğlunuzun kaybolmasıyla ilgili detaylardan bahsedebilirim.
Now, come on.
Onları camdan atmama yardım edin hadi.
Come on now!
Gidin! Hadi şimdi!
Oh, so now you hipsters want to come in now that we don't want you.
İstemeyince hipsterlar olarak gelmek isterseniz tabii.
I'll call Franz now and tell him to come home.
Şimdi Franz'ı arayıp eve gelmesini söyleyeceğim.
If you come now, you won't be arrested.
Eğer şimdi gelirsen, tutuklanmazsın.
And now the only way for me to learn how to get faster and stop the singularity from happening was to come here.
Daha hızlı olmam için ve tekillik oluşmadan önce durdurmamın tek yolu buraya gelmekti.
How come I've never seen one of these until now?
Şimdiye kadar neden görmedim?
And here, now, you've come back.
Ve şimdi, burada geri döndün.
Hey. Come away now, this minute.
Gel bakalım buraya.
Come quietly now.
Sorun çıkarmayın.
Now, it would help if you would come to my department and look through some images of other individuals...
Eğer benim bölümüme gelip bağlantılı kişilerin fotoğraflarına bakabilirsen çok yardımı olur.
Now, I have no idea where this other SIM Card has come from.
Diğer SIM kartın nereden geldiğine dair hiçbir fikrim yok.
Now, at some point, every one of you has come to me for spiritual guidance, and I've always been there to provide it.
Gün geldi her biriniz benden manevi açıdan yardım istedi ve ben de her zaman bu konuda yanınızda oldum.
Now, whether they come from you three, you three or you three!
Bunlar ya sizden gelir ya sizden ya da sizden.
We've lost Snow, you've lost your speed, and now... now Zoom can come through that breach anytime he wants.
Snow'u kaybettik sen hızını kaybettin. Şimdiyse Zoom istediği zaman o gedikten gelebilir.
Now, they're gonna come after me and each of you... ask questions, play to your weaknesses, but it won't work as long as everyone in this room keeps their mouth shut.
Şimdi her birimizin peşine düşecekler sorular sorup zayıf yanlarımıza vuracaklar ama bu odadaki kimse ağzını açmazsa bir sıkıntı çıkmayacak.
I'm gonna come in now, all right?
İçeriye geliyorum tamam mı?
Right now, come home.
Şimdi, eve dön.
Come on, now.
Hadi ama.
Come on, now, Nathaniel.
Hadi Nathaniel.
Come on, now.
Hadi, şimdi.
Come now, Sterling I thought you'd be excited to sit back and relax and watch a true vessel of God do His work.
Hadi, Sterling... Arkanıza yaslanıp gevşemekten heyecan duyacağınızı düşünmüştüm... Ve gerçek bir tanrı gemisinin yaptığı işi seyredin.
Now, she wants to come here, years later, and... and...
Yıllar sonra kız buraya gelmek istiyor...
Can we come out now?
Çıkabilir miyiz artık?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]