Nut job traduction Turc
392 traduction parallèle
- The guy's a nut job.
- Bu herif kafayı yemiş.
That Venza's such a nut job we're bound to pick him up in a few days.
Bu iş o kadar pis bir iş ki onu hemen yakalamak zorundayız.
- He's a nut job!
- Çatlak herif!
He's a nut job.
Kafadan kontak biri o.
He was a nut job, he prayed to chickens.
O piliçlere dua ederdi.
We just wasted 15 bucks. That's half a day's wage to listen to this nut job talk about his plastic pants.
Tam 15 doları, yani yarım günlük yevmiyemi bu manyağın plastik donunu duymak için heba ettik.
You do something, because I don't want to be known... as the brother-in-law of the town nut job.
Bir şeyler yap, çünkü kasabanın delisinin kayınbiraderi olarak tanınmak istemiyorum.
She's a fucking nut job.
Kadın tam bir kaçık.
Some nut job who claims she's Abby's mom.
Abby'nin annesi olduğunu iddia eden bir deli.
He's a nut job.
B.ktan bir meslek o.
You're going to listen to a nut job over me?
Bana karşılık deliye mi inanacaksınız?
How does a nut job like that get a set of gate coordinates?
Nasıl böyle bir işte geçit koordinatları karşımıza çıkabilir ki?
What a nut job.
Ne geri zekâlı yahu.
All he needs is a change of pace, a new crowd... and to get away from the nut job... that unfortunately is my sister.
Sadece biraz değişikliğe, yeni insanlarla tanışmaya ve kız kardeşimin yaptığı çatlak işerden uzak kalmaya ihtiyacı var.
Hughes, you're a fucking nut job!
Hughes, sen iyice kafayı sıyırdın!
Good writer, what a fucking nut job.
İyi yazar, tam bir deli.
She's a fucking nut job, Mace.
Kadın delinin teki Mace.
It's not like you helped me back there with that nut job, you know?
O kaçık herife karşı pek yardım etmedin.
This guy's a nut job vigilante.
Bu adam çatlak bir cellat.
/ Yeah, he was an accountant who steals from the mob. He's a nut job.
Mafyadan para çalan bir muhasebeciymiş.
Some nut job comes out of the woodwork and makes these crazy accusations, and the press actually reports it.
Çatlağın biri ortaya çıkıp delice iftiralar ortaya atıyor, basın da buna alet oluyor.
She's a real nut job.
Tam bir kaçık.
I must come off like a complete nut job or something.
Kafamdan bir sorunum falan olmalı.
If that nut job who jumped out of his closet... Reddi-wipped is still hanging around, I think you're fine.
Dolaptan fırlayan kremayla kaplı manyak hâlâ oralardaysa bence sana da bir şey olmaz.
I'm a crazy man. I'm a nut job. I'm a freakball.
Ben, çılgın bir adamım.
I don't want to be around someone who's a nut job.
Kaçık birinin etrafında olmak istemiyorum.
- Just hike the ball, nut job.
- Sadece topa vur, kaçık.
Security, can we get rid of this nut job?
Bu manyaktan kurtulabilir miyiz?
What a nut job.
Deli işi.
I hope as you viewed yourself through my beautiful yet anonymous eyes... that you saw what everybody else in the restaurant saw, which was a total nut job.
Umarım yaptığının delilik olduğunu restorandakilerle birlikte tanımadığın güzel gözlerimden okumuşsundur.
All signs pointed to Eddie Foster, the nut job who dressed like the killer from Halloween.
Bütün kanıtlar Halloween'deki katil gibi giyinmiş olan manyak Eddie Foster'ı işaret ediyor.
Nut job.
Delinin tekiydi.
Face it, you're just dying to cut this nut job loose.
Gerçeklerle yüzleş, bu çatlaktan ayrılmak için sabırsızlanıyorsun.
Sure, sure, look, uh, you're a nut job, lady.
Tabi, tabi, bak, uh, sen kafayı yemişsin kızım.
Wildcat says you're a nut job.
Wild Cat işinde iyi olduğunu söyledi.
You're a nut job.
Sen kaçığın tekisin.
So you're saying that this nut job could be somebody that I know.
Bu manyağın, tanıdığım birisi olabileceğini mi söylüyorsunuz?
Guy's a nut job.
Herif kafayı sıyırmış.
The guy's a nut job.
Adam kaçığın teki.
Some nut-job... obsessed with the Candyman killed Miguel and that girl.
Bir serseri, şekeradam'a özenip onları öldürdü.
Recalling your nut-job sister struggling with her underpants in a straitjacket.
Deli kız kardeşinin, iç çamaşırlarıyla deli gömleğinde debelenmesini.
Police are on it, but my sense is it's more demonic than some murderous nut-job.
Polis araştırıyor, ama bence bu kafayı yemiş bir katilin cinayetinden çok daha iblisçe.
Hey, nut job!
- Hey, çatlak herif!
Find out who else saw your nut-job.
Senin manyağı gören olmuş mu öğrenmeye çalışacağım.
For Simon, "Whacko" or "Nut-job" meant "I like you?"
Simon için, "deli" "seni seviyorum" demekti.
# Trapped in a box By a Cockney nut-job
# Bir kutuda sıkıştı Londralı kuş beyinli
Oh, I'm a Cockney nut-job.
Oh, Ben Londra manavı gibiyim.
The only thing that links Watkins to this crime... other than the word of a total nut-job is Alice Heller's body.
Alice Heller'ın cesedinin bulunmuş olmasını öğrenmesi Watkins'i harekete geçirtecektir.
It's notyourfault that nut-job is still out there.
Bu manyağı hala yakalayamamaları senin suçun değil.
You're not an animal rights nut-job?
Hayvan hakkı savunucusu çatlaklardan değilsin umarım?
It's the only way your nut-job mother is going to let you off the hook.
Bu senin kafayı yemiş annenin seni rahat bırakmasının tek yolu.