English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / One does

One does traduction Turc

4,965 traduction parallèle
Having a large house is all well and good, but one does tend to rattle around in it.
Geniş eve sahip olmak iyidir, ama birisi içinde ses etmeye meyillidir.
Having a large house is all well and good but one does tend to rattle around in it.
Büyük bir eve sahip olmak güzel ama insan etrafında birileri olsun istiyor.
The repugnant one does have a point.
Çirkin olan haklı.
No one does that for her.
Kimse bunu onun için yapmıyor.
Which one does the housework?
Ev işlerini hanginiz yapıyor?
Um, I suppose if one does, but we went a more straightforward route.
Sanırım öyledir fakat biz daha çok dürüst yollardan hallettik. Hayır yani, zordur...
No. I mean, no one does. But, still, the bitch is after my man.
Hayır, kimse bilmiyor zaten ama yine de sürtük benim erkeğimin peşinde.
This one does.
Bu işe yarıyor.
No-one does, Dad, it's done.
Kimse istemiyor baba. Kaybettik.
No one does.
Kimse bilmiyor.
At first, I didn't think I belonged there, no one does.
Başta oraya ait olmadığımı düşündüm, kimse değildir.
One does tend to lead to the other.
Bir tanesiyle hepsini idare etmeye niyetlisin yani.
One battle does not make a war.
Bir muharebe savaş çıkarmaz.
Thanks to you, this one still does.
Senin sayende, program devam ediyor.
So how does one go about, you know, teaming up - with a ghost?
- Bir hayaletle takım olma işi nasıl başladı?
There -'s still a few things I don't understand, like how does anyone in this town afford to open a new one?
Hala anlamadığım birkaç şey var. Mesela bu şehirde yeni bir restoran açmanın altından nasıl kalkabiliyorlar?
Maybe one you hired. How does a broke man hire an assassin?
Bu fakirlikle nasıl yapabilirim?
Just so you know, I am the only one in my class who does not have one.
Bilgin olsun, sınıfımda tek telefonu olmayan benim.
One of these girls is emerging as the new Supreme, and as her powers grow, so does the cancer.
Bu kızlardan biri, yeni Yüce olmak üzere kendini göstermeye başladı ve onun güçleri geliştikçe benim kanserim de büyüyor.
How does one politely refuse a dish in circumstances such as these?
Böyle bir durumda biri bir yemeği kibarca nasıl reddedebilir ki?
One decision does not define a man.
- Tek bir kararla kim olduğun belirlenemez.
How he does it, no one knows.
Nasıl yaptığını kimse bilmez.
You know, the one where Neal does something wrong, finds a way to justify it, and puts you in the hot seat as a result.
Biliyorsun, önce Neal yanlış bir şey yapar sonra yaptığını haklı çıkaracak bir yol bulur ve sonuçta, seni ateşten koltuğa oturtur.
Well, hoe does one raise twin boys and nobody knows about it?
Pekâlâ, nasıl olur da bir kadın tek başına iki çocuğu büyütebilir ve bundan kimsenin haberi olmaz?
At what point does one finally just let go?
Boş verip gitsen ne olur yani?
No one wants your quinceañera to be more perfect than your mother does.
Aması falan yok. Kimse yaş günü partinin mükemmel olmasını annenden fazla isteyemez.
You think just leaving her in there all alone will scare her straight, but what it really does... it makes her feel like no one gives a shit about her.
İçeride bir başına bırakınca, korkup, kendini toplayacağını sanıyorsun. Ama aslında kimsenin onu umursamadığını... -... hissetmesine sebep olur.
- One thing, this definitely does not do video.
- Bu video çekmiyor. - Nasıl?
What does that one say?
Onun üzerinde ne yazıyor.
Well, one of us does have an octopus tattoo.
İçimizden birinin ahtapot dövmesi var.
But if He does exist, He's the one that should be doing the atoning, not you.
Fakat eğer Tanrı varsa asıl kefaret ödemesi gereken o. Sen değil.
You're the... Yes, I'm the one who does it.
- Evet, yapacak kişi benim.
She is the one who will tell us who does this.
Buna sebep olan kişiyi o söyleyecek.
Don't worry! I'll get us out of here! Uh, Siri, how does one escape fire?
Ah, Siri, ateşten nasıl kaçılır?
Does anybody jump out at you?
Sana göre öne çıkan biri var mı?
Yes, you're the only one who does the work, don't you?
Evet, tüm işi sen yapıyorsun zaten değil mi?
'So, what does one more matter for us? '
Yani, bir tane fazladan dövüş ne fark eder?
She already heard one cautionary tale tonight, she does not need to hear another.
Bugünlük bir tane eğitici öykü dinledi. Fazlasına gerek yok.
Yes, Cora does very well, even if one cannot always rely on her instincts.
- Evet, Cora çok iyi gidiyor. Her zaman hislerine güvenemesem de.
No one knows the ins and outs of counterintelligence like Jeanne does.
Jeanne kadar kimse karşı istihbaratın girdisini çıktısını bilemez.
How does one go from Schroeder to Starchild?
Schroeder'dan Starchild'a nasıl geçilir?
Does evil exist, and if so, can one detect and measure it?
Varsa saptanabilir ve ölçülebilir mi?
What does this one say?
Burada kaç yazıyor?
So how long does it take to get one?
İzin çıkması ne kadar sürer?
No one knows counterintelligence like Jeanne does.
Jeanne kadar kimse karşı istihbaratı bilemez.
Does there happen to be one hidden in the novelty-sized can of baked beans sitting on the bookshelf?
Kitap rafındaki fasulye konservesinin içinde mi olacak?
Hmm. So, Dom, what does a girl have to do to listen to one of your cds?
Peki Dom, bir kızın senin albümünü dinleyebilmesi için ne yapması gerek?
No one does.
Kimse düşünmüyor.
A weird image, but one that does not diminish my enthusiasm.
Ama içimdeki heyecanı azaltmadı.
Does one shortcut diminish everything that comes after?
Sadece bir kestirme ardından gelen her şeyi alçaltır mı?
On top of that, I genuinely believe - that one bullet did do... - It does not have the ability
Bunlara rağmen ben de tek bir merminin tüm bu zararı verdiğine inanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]