English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / Operable

Operable traduction Turc

60 traduction parallèle
Number three tube is operable, sir.
Demek ki hâlâ yüklü. 3 numaralı torpido tüpü çalışıyor, efendim.
- Fully operable, Scotty?
- Çalışıyor mu?
Instruments are only slowly returning to an operable condition as the ion storm slowly disperses.
Aletler çalışabilir bir düzeye gelmeye başladılar artık, iyon fırtınası da etkisini kaybediyor.
Subspace communications remain blocked. However, by diverting impulse power to our sensors, we have made them operable, and we have detected one small area on the surface which seems relatively stable.
İletişim halen kapalı, ancak itici gücümüzü sensörlere yönlendirerek çalışır hale getirdik.
Looking on the brighter side, I think the snowram is operable.
İyi tarafından bak Yüzbaşı. Sanırım kar aracı çalışıyor.
Captain, I'm not sure how long the engines will remain operable... against that much force when we turn back.
Kaptan, motorların daha ne kadar bu güce karşı... işlevsel kalacağından emin değilim, geri döndüğümüzde daha da artacak.
We repaired the damage and became operable again.
Hasarı onardık ve tekrar işlevsel hale getirdik.
- Well, whatever it is... he seems cooperative enough about getting us operable.
- Şey, o her ne ise... Bize istediklerimizi vererek yeterince işbirlikçi görünüyor.
Or that they've redrawn the regional boundaries so that the current figures aren't operable.
Veya bölgesel sınırlar yeniden düzenlendi böylece şu an geçerliliğini yitirdi deriz.
You also told me this machine couldn't have a collision. Not if the system is operable.
Bana bu arabanın bir yere çarpmayacağını da söylemiştin.
KITT's laser isn't operable.
KITT'in lazer takımı hâlâ çalışmıyor.
SHOCKWAVE : Repeat. The space bridge will be operable for a maximum of four minutes.
Tekrar : uzay köprüsü en fazla 4 dakika açık kalacak.
Commander, the miners report they have very few operable shuttlecraft. They want to know when we will be joining the search.
Komutan, madenciler kullanabilecekleri çok az mekik olduğunu rapor ettiler.
It is also possible that this drive system, if operable, could render theRed October undetectable to our warning nets.
Red October'ın bu yeni kullanım sisteminin elimizdeki mevcut uyarı sistemlerince saptanması da çok zor.
But they do not appear to be operable.
Ama çalışıyor gibi görünmüyorlar.
Where can I obtain a helium grafting device operable at eight fathoms?
Sekiz fersahta çalışan bir helyum aygıtını nerden bulabilirim?
The force fields have been deactivated and all the doors on the station should be operable.
Güç alanları devre dışı bırakıldı, tüm kapılar işlevsel olmalı.
The tumor was operable right up to the end, but he refused to have it removed.
Tümör operasyonla alınabilirmiş ama alınmasını hep reddetmiş.
Is it operable?
Ameliyat ile iyileştirilebilir mi? - Hayır.
Only half the sandcrawlers are operable but we'll have most of the ornithopters working soon.
Kum tırtıllarının ancak yarısı çalışıyor. Ama ornithopterlerin çoğu yakında işler hale gelecek.
Ignition system operable.
Ateşleme sistemi çalışır durumda.
Not much, until we determine if the tumour's operable, which we are working on.
Pek az şey. Önce bizim, tümörün ameliyat edilip edilemeyeceğine karar vermemiz gerek. Bunun üzerinde çalışıyoruz.
Even if the tumour's not operable, she has a real chance.
Tümör ameliyat edilemeyecek olsa bile, annenin gerçek şansı çok yüksek.
If you look in my contract you will see that I have a license to perform undisclosed tests to the system until such date as the system is deemed fully operable.
Kontratımda da görebileceğiniz gibi, sistem tam faaliyete geçene kadar, gizli denemeler yapmaya yetkim var.
Non-operable.
- Ameliyat yapmak için artık geç.
If it's there, and it's operable, we go get it. And Andie walks out of here.
Eğer orada ve ameliyata uygun durumdaysa, onu çıkarırız ve Andie buradan yürüyerek taburcu olur.
Non-operable.
Ameliyat edilemez.
It's written there : "non-operable".
Öyle yazıyor : "ameliyat edilemez".
I want all operable missile tubes loaded with Mark Three tactical warheads.
Bütün çalışır füze tüplerinin Mark Üç savaşbaşlıklarıyla doldurulmasını istiyorum.
But in most cases, they are operable.
Ama genellikle ameliyat edilebilir vakalardır.
You told us that the looking glass was in-operable
İZLEYEN MERCEK'in çalışmadığını söylemiştin,
And it may be operable.
Belki ameliyat edilebilir.
At first they said that not only was her cancer operable, but it had been caught early and she had an excellent chance.
İlk başta kanserinin ameliyat edilebilir olduğunu erken teşhisten dolayı yaşama şansının yüksek olduğunu söylediler.
The drainage system is only operable when the room is sealed from the inside.
Sistem ancak içeriden müdahale edilirse çalışır.
It's operable.
Ameliyatla tedavi edilebilir.
Operable?
Ameliyat edilebilir mi?
It's operable.
Bu ameliyat edilebilir.
Core systems fully operable.
Çekirdek sistem tam çalışır durumda.
We need your help to make it operable.
Senden, onu ameliyat edilebilir hale getirmeni istiyoruz.
The operable lies and deception?
Yalan dolana sebep olan mı?
It's not even operable.
Ameliyat edilemezmiş. Tanrım.
Three, but only two are operable... cameras 8 and 7.
Üç, ama sadece ikisi çalışıyor. 7. ve 8. kameralar.
But, you know, operable.
- Ama, ameliyat edilebilir bir tümör tabii.
- it's operable.
- Ameliyat edilebilir ama, değil mi?
The brain tumor, it is operable, and the kids abandon their father on a rat-infested island.
Beyin tümörü ameliyatla alınabilecek türden. Çocuklar babalarını fare istilasındaki bir adada terk ediyorlar.
If his kick-ass chemo shrunk the tumor to an operable size, he'll live.
Eğer aldığı esaslı kemoterapi tümörü ameliyat edilebilir boyuta indirdiyse yaşayacak.
Operable.
Çalışır durumda.
Gun's operable.
- Silah çalışır durumda.
The space bridge will be operable for a maximum of eleven minutes.
Mükemmel.
Operable.
Ameliyat edilebilir.
Is it operable?
Ameliyat yapılabilir mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]