Or something else traduction Turc
842 traduction parallèle
Or something else, but I was told that I would be freed by a great victory.
Ya da başka bir şekilde ama bana büyük bir zaferle kurtulacağım söylendi.
We'll check if it's the Borgia plant or something else.
Borgia mı, değil mi, kontrol edeceğiz. - Anlaşıldı mı?
That... or something else.
O ya da başka bir şey.
Is it ego or something else?
- Ama egosu mu? Veya başka şey mi? - Açıkla.
You'll break your other arm... or something else.
Diğer kolunu ya da başka yerini de kıracaksın.
Maybe she needs a doctor or something else?
- İyide, doktor falan gerekebilir.
The important thing first of all... is to study the market, to find buyers, and to understand... that when clothing doesn't sell, you have to switch to furs or something else.
İlk başta yapılması gereken şey piyasayı araştırıp alıcıları bulmak olmalıdır. Şunu da unutmamalı ki, konfeksiyon malzemeleri satılmazsa kürk veya başka bir alana geçiş yapma durumunda kalınabilir.
You can swallow three trips at once, or something else to turn you on
Aynı anda üç yolculuğa çıkabilirsin ya da canın ne çekerse alabilirsin
Whether it's me or something else is beside the point now.
Ama bu şu an konuyla alakasız.
Once in a while when I get drunk... just every once in a while... I can turn into someone else, or I can even become something else.
İçtiğimde sıklıkla, fazla sıklıkla başka birine ya da başka bir şeye dönüşürüm.
Do they think I did it or is it just something else to pin on me?
Benim yaptığımı mı sanıyorlar, başka bir suçtan mı arıyorlar?
We'll have to do something for Hollis or else he'll go into shock.
Hollis için bir şey yapmalıyız yoksa şoka girecek.
Let me tell you something... but you mustn't tell Nelly or anyone else... I am ill.
Sana bir şey söyleyeyim ama Nelly'e ya da başka birine hasta olduğumu söylememelisiniz.
Or possibly, it's something else.
Veya muhtemelen, başka bir şey daha var.
'Course, he has no fortune or anything... but he sort of hinted he had something else.
O zengin değil, elbette. Ama onun başka bir şeyi var.
Something else, then? Or something to eat?
Başka birşey içmek veya yemek ister misin?
I'm too old a man to have any illusions about the constancy of women, or to be seriously disturbed by the lack of it but when your intrigues start interfering with my plans that's something else again.
Ben, kadınların bağlılık konusunda hayal kurmak ya da bu eksiklikten dolayı rahatsızlık duymak için çok yaşlı bir adamım ama senin entrikalarının, benim planlarımla karışmaya başladığında bu farklı bir şeydir.
Or have they done something else to those poor minks while I was away?
Yoksa ben yokken o zavallı vizonlara başka bir şey mi yaptılar?
Are you just trying to be different, Mr. Parrish, or is it something else?
Sadece farklı görünmeye mi çalışıyorsunuz, yoksa başka bir nedeni mi var Bay Parrish?
Or are you afraid of something else?
Ya da bir şeylerden mi korkuyorsun?
Or do you have something else in mind?
Yoksa başka bir fikrin var mı?
Or is there something else?
Yoksa başka bir şey mi var?
I guess so, but something else'll happen in a day or two.
Sanırım bu birkaç gün sürer.
You know, you did something for her that you wouldn't have done... for Ma or Wes or me or anybody else.
Annem, Wes, ben ya da herhangi biri için yapmayacağın şeyleri onun için yaptın.
He made a mistake, thought he was killing somebody else, went to the wrong house or something.
O bir hata yaptı, başka birini öldüreceğini düşündü, yanlış eve falan gitti.
Well, maybe if we didn't call it a cemetery, maybe if we called it something else, like a resting place or something.
Şey, belki ona mezarlık demeseydik, belki ona başka bir isim verseydik, sözgelimi, dinlenme yeri falan gibi.
Could've been something else : Demerol or sodium pentothal.
Demerol veya sodyum pentothal da aynı etkiyi gösterebilir.
Doinel, go to the janitor and... get something to remove that nonsense... or else you'll lick it off!
İkincisi Doniel, derhal müstahdeme iniyorsunuz ve şu zırvaları silmek için bir şeyler buluyorsunuz yoksa size yalattıracağım, sevgili dostum!
Or do you prefer something else?
Yoksa başka bir şeyler mi istersin?
- Or else I'll do something crazy.
- yoksa çılgınca şeyler yaparım.
I don't know if you're just curious or if it's something else, something more.
Sırf meraktan mı yoksa başka bir şey mi var bilmiyorum.
Or maybe something else- - because you don't want to know.
Ya da belki başka bir şeydir. Belki bilmek istemiyorsundur.
Or is there something else you have to account for?
Ya da hesabını vermek zorunda olduğun başka bir şey mı var?
Or is it making you something else?
Yoksa başka bir şey mi?
For instance, I feel I'm missing something, but don't know what or else I feel afraid with nothing to fear
Örneğin, bir şeyi özlediğimi hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum veya hiç endişem olmamasına rağmen, bir şeylerden korkuyorum.
He said you could be hypnotized out of it without getting something else instead, you know, like fat or nervous or acne.
Hipnozla bırakılabileceğini söyledi. Hem de yerini başka bir şey almadan, yağ, sinir veya sivilce gibi.
we must do something, or else I shall not be able to endure it.
Yoksa buna katlanamayacağım.
If I couldn't go to sleep... or think of something else... I gave in, then forbade myself to pray.
Eğer uyuyamıyorsam, ya da başka bir şey düşünemiyorsam, teslim oldum ve dua etmeyi kendime yasakladım.
The sensation that something that is flowing from me naturally to somebody else without it's being prettied up or...
Benden bir şeyin başka birine... doğal haliyle aktığı duygusu, ... üstelik güzelleştirilmeden. Demek istediğim, beni korkunç halde gördü!
Well, he must have seen something else, or else he wouldn't have wasted his time on you.
Kendisine yeni birini bulmalı aksi halde zamanını boşa geçirmiş olur.
But no something else to do... or almost.
İlgisi olmayanı suçlamak. Veya her nedenle...
I said I wanted to be an actress, or do something else within the theatrical world, but they laughed at me.
Oyuncu olmayı yeğlediğimi söyledim. Ya da hiç değilse tiyatroyla ilgili bir şey yapmak istediğimi. Bana güldüklerini anımsıyorum.
You better get that wiggle out of your voice or take up something else.
Sesinin titremesine engel olsan iyi edersin, ya da başka bir meslek seç.
That person is either using something else to light his cigarettes... or he put in a new flint.
O kişi ya sigaralarını yakmak için başka bir şey kullanıyor ya da çakmağa yeni bir taş takmış.
And think of something soon, or else you're gonna be out on your ass.
Ve bir an evvel birşeyler bul yoksa kıçına tekmeyi yersin.
Not with my mind or intelligence... -... with something else. - You're right.
Aklım ya da zekam değil söz konusu başka bir şey.
This guy up here, man, he may not be any straighter than anybody else, but he sees something'down here that he wants to use or he wouldn't even be messin'with us.
Hiç kimseleri yok. Şu helikopterdeki adam belki diğerlerinden farklı değil. Ama burada kullanmak istediği bir şey görüyor.
Most reports of UFOs turn out to be something else, like the refracted image of a planet or re-entry of an artificial satellite.
Birçok UFO bildirisi daha sonra, ışığı kırılmış bir gezegen görüntüsü,... veya atmosfere geri dönen bir suni uydu gibi farklı hallere dönüyor.
Yeah, you should think of something, or else you'll end up with a photo of this guy.
Evet, aklına bir şey gelmeli yoksa elinde bu admın fotoğrafı kalır.
Or else you'd hear that someone had met him at a party and he'd been telling people... that he talked with trees or something like that.
Oysa partide onunla tanışmış birinden, insanlara ağaçlarla konuştuğunu filan anlattığını duyabilirdiniz.
Or else trying to say something.
Ya da bir şey anlatmaya çalışıyor.
or something 1072
or something like that 186
something else 372
something else is going on 19
else 102
elsewhere 63
or so they say 20
or so 139
or so i'm told 21
or someone else 41
or something like that 186
something else 372
something else is going on 19
else 102
elsewhere 63
or so they say 20
or so 139
or so i'm told 21
or someone else 41