Overrun traduction Turc
602 traduction parallèle
The Sioux have overrun the North, beaten Crook and wiped out Custer.
Siyular, Kuzeyi istila etmiş, Crook'u yenmiş, Custer'ı da öldürmüş.
My hacienda is overrun with them.
Çiftliğim bunlarla doludur.
He's created a beautiful home in this paradise here... and I wouldn't want to see it overrun and destroyed.
Cennet gibi bir yerde güzel bir ev yapmış... ve bunların mahvolmasını görmek istemiyorum.
But for the desperate attack of the 7th Cavalry Terry's force would've been wiped out, squatters massacred the whole frontier overrun, Bismarck itself destroyed.
7. Süvari alayı olmasa Terry'nin birliği yok olur, yerleşimciler öldürülür, Bismarck mahvolurdu.
Bugandi, our rightful territory, will soon be overrun.
Bugandi, bizim hakkımız olan bölge, yakında istila edilecek.
At the time when France, losing the hundred years war, was overrun by her enemies, her cities ruined, her farms stripped bare, her people hopeless.
O dönemde Fransa, yüzyıllık bir savaşı kaybetmiş düşmanı tarafından ezilmiş, şehirleri yıkılmış, çiftlikleri yağmalanmış ve halkı ümitsizliğe düşmüştü.
How long between the time he went back and you got overrun?
Gitmesiyle sizin vurulmanız arasında ne kadar zaman vardı?
These days it is overrun by grass.
Bugünlerde yolu otlar istila etmiş.
I guess we kind of overrun our schedule.
Sanırım programımızdan biraz saptık.
- Quick, before they overrun the courtyard.
- Çabuk, gidelim.
They do say there's money buried around here on the grounds... at the time Grant overrun the country on the way to Vicksburg.
Etrafta para gömülü olduğunu söylerler. Vicksburg yolunda Grant'in ülkeyi yönettiği zamanlarda.
Commander, any time the Japanese are ready, they can overrun this island.
Komutan, Japonlar her an adayı ele geçirmek için saldırabilirler.
Last night they overrun Las Vegas.
Dün gece de Las Vegas'ı yendiler.
Ben Yusuf can strike out from there, overrun all Spain.
Ben Yusuf oradan çıkarma yapabilir ve tüm İspanya'yı istila edebilir.
The rising water of the Seine has overrun its banks flooding out thousands of homes in the low-lying areas.
Seine nehri taşmış ve alçak yerlerdeki binlerce evi sel basmış.
Unless Venice has been overrun by the French.
Venedik Fransızlarca istila edilmediyse.
If you don't wish to see her humiliated and overrun by Frenchmen.
Onun küçük düşürüldüğünü ve Fransızlarca istilasını görmek istemiyorsanız.
half of Europe has been overrun and occupied.
Avrupa'nın yarısı işgal edildi.
But 500-odd years ago, the land was overrun by the Turk. And from that day the Greeks and the Armenians lived here but as minorities.
# Beşyüz küsur yıl önce, bölge Türkler tarafından istila edildi... #... o günden sonra, Yunanlar ve Ermeniler burada yaşadılar... #... ama azınlık olarak.
The castle's overrun with plumbers, the moat is leaking.
Şato tesisatçılarının istilasına uğramış durumda. Hendekte sızıntı var.
It gives Noghai the perfect answer to overrun the country.
Bu Noghai'ye ülkeyi işgal etmesi için mükemmel bir imkân sağlıyor.
One hour ago, following an armed entry into West Berlin by Russian and East German troops, two NATO armoured divisions attempted to force an entry through to the city and were themselves overrun by outnumbering Communist forces.
Bir saat önce Rus ve Doğu Alman askerlerinin silahlı olarak... Batı Berlin'e girmesini takiben... iki NATO zırhlı bölüğü şehre ulaşma teşebbüsünde bulundu. Ancak sayıca üstün Komünist güçler tarafından bastırıldılar.
Barricade the stairs! If they overrun us down here...
Merdivenlere barikat kurun.
Without it, Charlie can overrun camp.
Charlie onsuz kampı aşabilir.
I've sent them to Fort Bridger for reinforcements... on the possibility that our position should be overrun.
Durum daha da vahim bir hal alabilir diye, takviye kuvvet çağırmaları için Fort Bridger'a yolladım.
Villa's going to be overrun. - Of course he is.
Villa kaybediyor.
Huerta is waiting for me to be overrun.
Huerta kaybetmemi bekliyor.
First we knew the bastards would overrun us... was when we tried to land.
İlk karaya çıkarken haydutların bizi ezip geçeceğini sandık.
They're gonna be overrun any minute. - Klinger!
Hangi hastane?
Country like this, overrun with outlaws...
Kanunsuzların her yanı istila ettiği bir bölgede...
Australia is not the only place to have been overrun by rabbits.
Avustralya, tavşanlar tarafından işgal edilen tek yer değildi.
Yeah, I saw a beaver dam that was overrun with plaster tailings.
Evet kunduzların yardıma ihtiyacı var.
Romania had capitulated, Bulgaria had been overrun, Greece cut off, and a link-up effected with Tito's partisans in Yugoslavia.
Romanya teslim olmuş Bulgaristan istilâ edilmiş Yunanistan koparılmış ve Yugoslavya'da, Tito'nun partizanlarıyla bağlantı tesis edilmişti.
The trouble is the Germans have overrun the dropping zones.
Sorun şu ki, Almanlar iniş noktalarını tutuyorlar.
Yes, and Hansa Bay is not some little outpost... that we can overrun with galoshes and determination.
Evet, Hansa Bay ayakkabılarımızı ve kararlılığımızı kullanarak istila edebileceğimiz küçük bir karakol değildi.
All this excitement has overrun the circuits in my counterpart here.
Bütün bu olanlar arkadaşımın devrelerini çok zorladı.
If Saruman strikes now, he will overrun Edoras in a single night.
Saruman şimdi saldıracak olursa bir gecede Edoras'ı ezer geçer.
Well, money, a woman, maybe a desire for revenge, let my boss be overrun by a car, that I can understand.
Para, bir kadın, belki bir intikam arzusu. Let my boss be overrun by a car, that I can understand.
- Come on, they have overrun half Europe, us - they will leave for seeds.
- Yapma, Avrupa'nın yarısını, bizi işgal ettiler. Tarla gibi biçiyorlar.
Mussolini ( The Duce ) : "We will overrun the earth..."
Dünya'ya hükmedeceğiz.
Tomorrow we may be completely overrun.
Yarın tamamen istila edilmiş olabiliriz.
I'm hangin'in there, like an interim post-war government waiting for the palace to be overrun by younger men.
Evet beraberdim. Şimdi, benden daha genç bir adamın gelip kaleyi kuşatmasını bekliyor. Anladın mı?
Casualties were said to be light in skirmishes along the Santa Fe trail... as a number of alien outposts were overrun and destroyed.
Santa Fe yolu boyunca birkaç uzaylı karakolunun basılıp yokedildiği. çatışmalarda kayıpların az olduğu belirtiliyor.
Then we will overrun the Muslims.
Sonra Müslümanları ezeceğiz.
They'll be overrun anyway.
Oralar çoktan dolmuştur.
No. We let them overrun us.
Yo, sayılarının bizi geçmesine izin verdik.
They have overrun us, you know.
Sayıları bizden fazla biliyorsunuz.
With 1,000 males and 5,000 females... a breeder would be overrun with 30,000 rabbits the first month... and two million by the tenth month!
1000 erkek ve 5000 dişi tavşandan başlayarak üretici, 30000 tavşanı ilk ayda aşabilir. Onuncu ayda ise iki milyon tavşan!
I am shocked, shocked, to find our state overrun...
Birazdan çok.
While the Moors hold Valencia, Ben Yusuf can strike out fromthere and overrun all Spain.
Berberiler Valencia'yı ellerinde tuttukları sürece,
Face! [Murdock] His position " s been overrun.
Yerini buldular, adamlar onun peşindeler.