Overslept traduction Turc
398 traduction parallèle
I think I overslept.
Galiba uyuyakaldım.
I overslept.
Uyuyakalmışım.
Well I overslept I had wonderful dreams
Uyuya kalmışım. Çok güzel rüyalar gördüm.
Nine little Indian boys sat up very late... one overslept himself and then there were eight.
Dokuz küçük Kızılderili çok geç yatmışlar biri uyanamamış ve sekiz kişi kalmışlar.
- One overslept himself.
- " Biri uyanamamış...
We all overslept.
Hepimiz uyuyakalmışız.
- Freddi overslept or something.
- Freddi uyuyamı kalmış ne.
She said Freddi had overslept.
Freddi uyuyakalmış demişti.
- Overslept.
- Uyuyakalmışım.
Miss Robey overslept.
Bayan Robey uyuyakalmış.
All right, I overslept.
Tamam, uyuyakalmışım.
I overslept.
İşyerinde kıyamet kopmuştur şimdi.
I overslept.
- Özür dilerim, uyuya kalmışım.
I overslept!
Uyuya kaldım gene.
I'm sorry, I overslept.
Özür dilerim, uyuyakalmışım.
I slept very badly at first... worry, you know, and then overslept in the morning.
Gece çok kötü uyudum. Endişeliydim, sabah da uyanamadım.
I'm afraid I overslept this morning.
Korkarım bu sabah geç kalktım.
Ohh, I overslept, and on your first morning, too!
Oh, uyuyakalmışım, hem de ilk sabahında!
We overslept.
Uyuyakalmışız.
No, I overslept
Uyuyakaldım
IT'S THE OLDEST EXCUSE IN THE WORLD, BUT I OVERSLEPT AND RUSHED WITHOUTTHINKINGTO CALL.
Bu dünyanın en eski özrü, ama uyuyakalmışım ve sizi aramayı düşünemeden evden çıktım.
It's been so long since I've been here, I overslept.
Buraya geleli çok uzun zaman oldu, çok uyumuşum.
I overslept.
Fazla uyumuşum.
I overslept.
Uyuya kalmışım.
No, no. We just wanted to make sure in case he might've overslept.
Uyuyakalma ihtimaline karşı bir bakalım dedik.
It's late. We both overslept.
Geç vakit.İkimizinde uykusu kaçtı.
I overslept.
Hayır, hayır, geliyoruz. Ben uyuyakalmışım.
I told her I'd done the night shift, and had overslept.
Ona gece nöbetçi olduğumu, o yüzden uyuyakaldığımı söyledim.
I overslept.
Çok uyumuşum.
No, I overslept again.
Hayır, yine uyuyakaldım.
I had little sleep the past few nights, I must have overslept.
Birkaç gecedir uyuyamıyorum, dalmışım.
I guess maybe she overslept.
Belki uyuya kalmıştır.
We overslept.
Fazla uyumuşuz.
Coach, I'm sorry. I overslept.
- Koç, üzgünüm.
Fifty-three years! We overslept the best years of our lives!
53 yıI, hayatımızın en güzel yılları boyunca uyuduk!
Oh, my goodness, I ´ ve overslept!
Tanrım, fazla uyumuşum!
I ´ ve never overslept in my whole life before, Ward.
Hayatımda hiç uyuya kalmamıştım, Ward.
I overslept.
Uyuyup kalmışım.
You've overslept, for God's sake!
Amma uyudun be!
- Thank God for that, I thought I'd overslept.
Tanrı'ya şükürler olsun, ben de uykuyu fazla kaçırdım sanmıştım.
I've overslept!
Aman Tanrım! Uyuyakalmışım!
" I overslept, and I have medical school today.
" Bugün tıp dersim var.
I was taking a nap on the roof and overslept, sir!
Çatıda öylece uzanırken içim geçmiş, efendim!
Sorry I'm late, I overslept.
Özür dilerim, uyuyakalmışım.
- I overslept!
- Uyuyakalmışım!
Sorry, I overslept again
Üzgünüm yine uyuyakalmışım.
I overslept.
Geç kalktım.
I overslept because I was up late cooking.
Uyuya kalmışım çünkü geç saatlere kadar yemek pişirdim.
We overslept.
Uyuyakalmıştık.
- Hi, are you again overslept?
- Selam, yine uykun mu var?
- Well, I overslept.
Gelmeyeceğini düşünüyorduk.