Overwork traduction Turc
74 traduction parallèle
" Mild depression, overwork.
" Hafif depresyon, aşırı çalışma...
My boy, you're suffering from a romantic delusion... aggravated by overwork and incessant daydreaming.
Romantik bir aldanmadan dolayı acı çekiyorsun, evlat... aşırı iş yükü ve hayaller kurmak seni yıpratmış.
Life can overwork us
Hayat bize fazla mesai yaptırabilir.
Famine, overwork, bullet wounds, snakebites Saito.
Açlık, aşırı çalışma, kurşun yaraları, yılan ısırıkları Saito.
You told me that when you overwork you get nervous and lose weight.
Çok çalıştığınızda asabi olup zayıfladığınızı söylemiştiniz.
Dr. Bradley said no more overwork or excitement.
Dr. Bradley fazla mesai ve heyecan yapmasını istemediğini söyledi.
He thought my illness was caused by overwork... in getting my papers ready for publication.
Hastalığımın sebebinin kitabımı baskıya hazır hale getirmek için çok çalışmaktan olduğunu sanıyordu.
- Overwork and excitement.
- Fazla çalışma ve heyecan.
You're not to overwork your eyes, Miss Annie.
Gözlerinizi bu kadar yormayın Bayan Annie.
I've already had a dozen or so of my men go under just with the strain... overwork.
Daha şimdiden bir düzine adamım çöküntü yaşadı. Yaşadıkları stres... ağır iş yükü yüzünden.
If we can wear him out, overwork him, that might do it.
Eğer onu yorabilirsek, bu olabilir.
Well, my diagnosis is exhaustion brought on from overwork and guilt.
Teşhisim, bu yorgunluk, aşırı çalışma ve suçluluk duygusuyla oluştu.
The poor dear is tired from overwork.
- Zavallı kız çalışmaktan öldü.
Think of your health and don't overwork yourself.
Sağlığını da düşün ve kendini fazla yorma.
Now, don't overwork yourself, Mother Nuckells.
Kendini çok yorma, Nuckells anne.
The premature delivery was most likely caused by straining or overwork, and the sudden loss of blood has caused her to slip into a coma.
Erken doğum genellikle kendini zorlamaktan ve aşırı yorgunluktan olur ve ani kan kaybı onun komaya girmesine neden oldu.
- Overwork.
- Yoğun çalışmaktan.
The official reason for his premature retirement from the entertainment world was some nervous fragility due to overwork.
Eğlence dünyasından zamansız emekli oluşunun resmi nedeni aşırı iş yogunluğu nedeniyle sinirsel kırılganlığa sahip olmandı.
This is a temporary thing due to overwork, stress, or, uh... over use.
Bu geçici bir şey. Mesai, stres ve şey... Fazla kullanımdan ötürü.
No one who was in Hiroshima must overwork.
Hiroşima'da olmayan kişiler fazla çalışmalı.
A classic case of stress-related ailments brought on by overwork.
Aşırı çalışmanın yol açtığı, klasik stres ilişkili rahatsızlık.
Stress, perhaps, overwork, that's why he hasn't come near you.
Stres, belki, fazla çalışma, bu yüzden sana yaklaşamadı.
Overwork, simply.
Çünkü çok çalışıyorum.
Now, don't let them overwork you.
Seni çok fazla çalıştırmalarına izin verme sakın.
- I thought it was overwork.
Çok çalışmandan zannetmiştim.
Sport, overwork, dieting and over-eating, lack of sleep...
Spor, sürmenaj, rejim ve aşırı beslenmelerin peşpeşe gelişi, uykusuzluk.
Remove man, and the root cause of hunger and overwork is abolished forever.
İnsanları defedin ve açlık ve fazla mesainin kaynağını ortadan kaldırın.
I thought it was overwork.
Çok çalışmaktan kaynaklandığını düşündüm.
As for Sawaguchi Chinami-san, her father was a newspaper reporter, and he died from overwork when she was in her 4th year in college.
Sawaguchi Minami'nin babası araştırmacı gazeteciymiş. Ancak o daha üniversiteden mezun olmadan önce, babası hastalık sonucu vefat etmiş.
What with divorces, depressions, overwork, trauma, she helped pretty much everyone in town.
Her ayrılık, depresyon, yorgunluk, travmada, kentteki herkese epey yardım etti.
I just wish you wouldn't overwork yourself, especially after- -
Ben senin sadece gücünün üstünde çalışmamanı istiyorum, özellikle o şeyden sonra...
Don't overwork yourself.
Kendini zorlama.
Look, guys, I'm not here to overwork you.
Bakın, millet, sizi çok çalıştırmak için burada değilim.
- What happened? - A heart transplant case... overwork stressed out the business man.
- Çok çalışmaya bağlı... stresten kalp nakli
I couldn't have the chance because of overwork.
İşten güçten fırsat olmuyor.
Overwork, personal issues.
Aşırı çalışma. Kişisel meseleler.
"Stress due to overwork robbed this country of one of its most dedicated public servants."
"Aşırı çalışmadan dolayı stres, bu ülkenin kendini en çok adamış devlet memurlarından birini bizden aldı."
How could you collapse from overwork?
Fazla çalışmak seni resmen çökertti.
They really overwork you.
Onlar gerçekten seni çok çalıştırıyorlar
There's no need to overwork yourself to get into college.
Sevilmeyen birisin değil mi, Kotoko?
I can only imagine this unfortunate behavior is the result of overwork.
Bu talihsiz davranışınızı çok çalışmanıza bağlıyorum.
No need to have my Q.I. to see the police not to overwork.
Polislerin bir an önce evlerine dönmek için bu hikayeyi kabul ettiklerini anlamak Beaumonde kadar zeki olmayı gerektirmiyor.
Don't overwork yourself studying, okay?
Kendini çok fazla yorma, tamam mı?
You know, I don't wanna overwork the machine, so...
Makineyi çok fazla çalıştırmak istemiyorum. Yani...
She's trying to overwork you, so you crack under pressure.
Seni çok çalıştırmayı deniyor, Böylece baskı altında olacaksın.
It's worse in times of overwork, but it has nothing to do with your soul, wherever that resides now.
Aşırı çalıştığın zamanlarda kötüye gidiyor ama bunun ruhunla falan alakası yok.
It was because of overwork.
Aşırı çalışmaktanmış.
But please don't overwork yourself.
Ama lütfen kendini işe fazla kaptırma.
I don't think it'll turn into a cardiac infarction. But if he continues to overwork himself like this,
Sanmıyorum ama ağrı kalıcı olursa bir şansı daha olmayabilir ve miyokart enfarktüse dönüşebilir.
I told him... You suffered from a mental breakdown due to overwork.
Ben de ona aşırı çalışma sonucu ruhsal bir sorun yaşadığını söyledim.
Mental breakdown due to overwork.
Aşırı çalışma sonucu ruhsal bir sorun.