Overwrought traduction Turc
92 traduction parallèle
You're overwrought, madam.
Aşırı gerginsiniz, hanımefendi.
In the name of the overwrought citizens here and in the name of the power invested in me, I proclaim :
Buradaki sinirleri gergin vatandaşlar adına ve bendeki kuvvet adına beyan ederim :
Well shall we see a little overwrought Watson?
Peki buna bozulmalı mıyız Watson?
A case of overwrought.
Sinirleri bozuk.
Simple overwrought.
Sadece sinirleri bozuk.
I can quite understand your being overwrought if you lost your dog...
Köpeğini kaybettiysen gergin olmanı anlayabiliyorum.
- That could change the course of the war. You're just overwrought, son because you been took.
- Bu savasın gidişatını değiştirebilir.
- You're just overwrought.
- Senin sinirlerin bozuk.
We were both a bit overwrought.
İkimiz de epey gergindik.
Did she seem a trifle overwrought to you?
Size azıcık bitkin göründü mü?
She's overwrought, Captain Smollet.
Aşırı yorgundu, Captain Smollet.
I think you're overwrought.
Bence siz çok heyecanlısınız.
- Majesty, you're overwrought.
- Majesteleri, sinirleriniz bozuldu.
It's just that he's highly overwrought, sir.
Aşırı derecede hassas olmasında dolayı, efendim.
He is much overwrought.
Sinirleri aşırı bozuk.
Guy, you're overwrought.
Guy aşırı heyecanlısın.
In some way cruelly overwrought with emotion, primitive.
Kimi yönlerden zalimce aşırı hislerle dolu ve ilkelceydi.
Can't have a nervous, overwrought, unhappy housewife... telling America about Happy soap.
Amerika'ya Happy sabunu anlatırken sinirli, aşırı gergin ve mutsuz bir ev kadını olamazsın. Kendine bak.
We're all somewhat overwrought.
Bir şekilde hepimizin sinirleri gerildi.
She's overwrought.
Sinirleri bozuk.
You're just overwrought at the moment, understandably so.
Şu anda sinirlerin haklı olarak çok bozuk.
I excuse your rudeness on the grounds that you are justifiably overwrought.
Kabalığını aşırı sinirli olman nedeniyle affediyorum.
Wait terrified and overwrought To find what he will do
# Heyecanla bekleyin, # bakalım ne yapacak
Now this young lady certainly has an imagination and she's overwrought.
Bu genç hanımefendinin kesinlikle büyük bir hayal gücü var ve ayrıca çok yorgun, çok heyecanlı idi.
Relax. You're overwrought.
Sinirlerin çok bozuk.
The ideal remedy for the overwrought business man.
İşkolik bir yöneticinin silahları.
Darling, don't get overwrought.
Hayatım, heyecanlanma.
He's very overwrought.
Peki mahkeme ne olacak?
Mr. Danner, why don't you go to your room? You're very overwrought.
Bay Danner, neden odanıza gitmiyorsunuz?
William Hickey said you were overwrought, Minister.
William Hickey, "çok çalışmaktan bitkin düştü" demiş Bakanım.
Just "overwrought"?
- İçkili olduğumdan bahsetmemiş mi?
Nothing about being drunk? Just "overwrought".
- Sadece "çok çalışmaktan" demiş.
"Overwrought as a newt", actually.
"Bir semender kadar çok çalışmaktan" demiş aslında.
- She was overwrought.
- Sinirleri çok gergindi.
Listen, love, you're overwrought and no wonder in the condition you're in.
Dinle aşkım, sinirlerin bozuk ve bu çok normal.
And your wife's rather overwrought.
Bir de üstelik karınız çok gergin. Ne dediğimi anlarsınız.
I have been a little overwrought.
Sinirlerim biraz bozuktu.
You're overwrought, Grant.
Fazla gerginsin.
Homer, you're overwrought.
Homer, sen aşırı gerginsin.
She is overwrought, naturally.
Doğal olarak biraz sinirleri bozuk.
I'd say he was overwrought.
Bence sinirleri çok bozuk.
We're all overwrought.
Hepimiz öyleyiz.
She is just overworked and overwrought... and this could put her over the edge.
Bu sıralar çok fazla çalıştı ve sinirleri bozuldu iyice. Ve bu durum artık bardağı taşıran damla olabilir.
I know you're game, but, Monica, you seem very overwrought.
Oyun oynadığını biliyordum, ama, Monica, aşırı telaşlı görünüyorsun.
She is... overwrought.
Kabul etmiyor.
You're overwrought.
Sinirlerin iyice zıvanadan çıktı.
- I'm overwrought.
- Sinirlerim bozuk.
- Overwrought and calm is a bad mix.
Sinir bozukluğuyla sakinlik kötü bir kombinasyon.
She's overwrought. Someone wants to shut down her mud-wrestling club.
Birileri, can sıkıcı bir iddiayla onun çamur güreşi kulübünü kapatmaya çalışıyor.
I know it sounds a little overwrought, but really she's right.
Biliyorum, biraz abartıIı ama aslında haklı.
And no amount of overwrought rationalization will alter that fact.
Heyecanla anlattığın bu bahanelerin bunu değiştirmeyecek.