Paperwork traduction Turc
4,514 traduction parallèle
I suppose it's possible the paperwork is askew.
Sanırım bu mümkün. Kayıtlar hatalı olmalı.
- I'll start the paperwork.
- Ben işlemlere başlayayım. - Teşekkürler.
This office is becoming a powerhouse of paperwork processing.
Bu büro evrak işlemenin dinamosu olmaya başladı.
Just need to file the paperwork, and she's all yours.
Evrak işlerini hallettikten sonra alabilirsiniz.
I'll start drawing up the paperwork.
Geçiş işlemlerini başlatayım öyleyse.
However, that only leaves us four hours to get our paperwork in order, so we're gonna have to hustle.
Ancak, bu yalnızca Bize dört saat bırakır için bizim evrak almak için, bu yüzden olacak acele zorundayız.
I got a mountain of paperwork I got to climb.
Hazırlamam gereken bir sürü evrak birikti.
If we don't get this rascal's paperwork right he'll find a loophole to escape from the law.
Eğer bu alçakları hemen kayıt altına almazsak kaçmak için bir yolunu bulurlar.
So, there's... there's a problem with the adoption, with Callie's paperwork.
Bir... Evlat edinmeyle ilgili bir sorun var, Callie'nin evrak işleriyle.
I'll need you to fill out the requisite paperwork and I'll go ahead and file a petition for adoption.
Gerekli evrakları doldurmalısınız ve ben de evlat edinmeniz için mahkemeye dilekçe vereceğim.
Well, I don't handle paperwork, Agent Booth, so I wouldn't know...
Evrak işlerine ben bakmıyorum Ajan Booth bu yüzden- -
Duke had no idea because the P.A.'s office misfiled the paperwork.
Duke'un bir fikri yok çünkü posta idaresi evrakı yanlış dosyalamış.
But here's the paperwork.
Ama evraklar bunlar.
Is his name on any of the paperwork?
- İsmi hiçbir yerde mi yok?
Technically that piece of paperwork's pending.
Teknik olarak, bu anlamsız bir kağıt parçası.
When you get your paperwork together then please bring it back, and I'll try to help you.
Evraklarını bir araya getirdikten sonra lütfen geri gelin.
If I arrest you, it's gonna be a lot of paperwork.
Seni tutuklarsam bir yığın evrak işi çıkar.
We have some paperwork to do.
Yapmamiz gereken kagit isleri var.
Well, Donna can help you get started on the paperwork.
Peki, Donna size evrak işlerinde yardımcı olur. .
I just gotta find that girl's paperwork.
O kızın formlarını bulmalıyım.
Ben, I'm here helping Philip with the paperwork for his visa.
Vizesi için Philip'in evrak işlerinde yardımcı oluyorum.
I know Laners gave you the keys and paperwork for several cars.
Laner'leri tanıyorum, bir kaç arabanın anahtar ve evrakları lazım.
We recovered the keys and paperwork of a number of stolen cars which were about to be disguised and sold abroad.
Anahtarları ve evrakı yurtdışına satılmak üzere olan çalıntı arabalardan birinde bulduk.
I was doing paperwork and I just... drifted off.
Bir kaç kağıt işi yapıyordum ve ben... dalmışım.
So I turn around, and I sit down on this couch, and I start filling out the paperwork.
Arkamı döndüm, oturdum ve evrak doldurmaya koyuldum.
And as I'm filling our the paperwork, outside the door, I hear...
Ve evrak doldururken, kapının önünde şunu duydum :
Lose the paperwork.
Evraklar kaybolur.
I hate paperwork.
Kağıt işlerinden nefret ederim.
I'll take care of the paperwork, then I'll send your stuff over.
Ben evrak işlerini hallederim sonra da eşyalarını yollarım.
Yeah. My paperwork's in order.
Bürokratik işler tamamlandı.
Actually, I've got paperwork due in the morning.
Aslında sabaha yetiştirmem gereken evrak işlerim var.
Paperwork's been filed. Just as matter of routine approvals.
Sadece rutin onayları bekliyor.
Well, there's still the paperwork to be done, and then the drive. But I should be home in a few hours.
Doldurulması gereken evraklar ve yolculuk var daha ama birkaç saate evde olurum.
Oh, no, it's my retirement paperwork.
Emeklilik kağıtlarım. - Ne?
You're gonna wake up in the morning to paperwork. You're gonna go to bed at night to paperwork.
Uyandığınızda evrakla uğraşacaksınız, yatmaya gittiğinizde evrakla uğraşacaksınız.
Barry does paperwork, but he's my friend.
Barry kağıt işlerini halleder ama o benim arkadaşım.
Jackson, you will master this paperwork.
Jackson, bu evrakların denetimini yap.
Just filling out the final paperwork to make your old house my new one.
Eski evini yeni evim yapacak olan evrakı dolduruyordum.
Pascal, you can get the paperwork started, mon ami.
Pascal dostum, işlemleri yürütmeye başlayabilirsin.
Hey, all the paperwork on those buildings are under my dog's name, so if you got a problem, take it up with Princess.
O mülklerin hepsi köpeğimin üstüne zaten bir sıkıntın varsa Prenses'le görüş o yüzden.
"The chains that bind mankind are made of office paperwork."
"İnsanları birbirine bağlayan zincirler ofis işlerinden kuruludur."
After the loss of the paperwork, I was at a loss, but over the past weeks we've computerized our system, we got rid of the paper, and I'm proud to have the most eco-advanced office in the IDF.
Kağıtların başına o malum iş gelince ilk başta yıkıldım, ama geçen haftalarda sistemimizi bilgisayara geçirdik ve kağıtlardan da kurtulduk ve bu sebeple bize inanılmaz faydası dokunan ekoloji subayımıza bizzat çok teşekkür ediyorum.
Do you have our paperwork?
- Belgeleri aldın mı?
Your divorce paperwork.
- Sizin boşanma belgelerinizi diyorum.
It's not just scrubbing toilets, you do paperwork, too.
Bu sadece tuvaletleri yıkamak değil, evrak işleri de yapıyorsun.
I can show you the paperwork if you want.
İsterseniz evrakları size gösterebilirim.
First you have to do the paperwork.
Önce evrak işlerini halletmen gerek.
Right now she is hopefully in heaven, because her sister like just signed the paperwork to have her taken off life support.
Umarım cennettedir çünkü kardeşi fişinin çekilmesine onay vermiş. Kardeşi mi?
I love paperwork.
Evrak işlerini severim.
So have your boy work up the exit paperwork. Jonathan will sign off.
Bu yüzden senin çocuğa söyle de Jonathan'ın imzalayacağı çıkış evraklarını hazırlasın.
I guess Victorian paperwork was just not all it was cracked up to be. - Yep.
Evet.