English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Parisian

Parisian traduction Turc

287 traduction parallèle
Listen here, Parisian.
Bana bak Parisli.
In his office, the inspector Juve, of Parisian Safety, charged with inquiries on crimes of Fantômas...
Fantomas'ın işlediği suçlara dair soruşturmanın başındaki Paris polisinden Dedektif Juve ofisinde.
Later I learned she was a Parisian.
Sonrasında Parisli olduğunu öğrenmiştim.
One summer Sunday in 1860, Monsieur Dufour, Parisian ironmonger.. ... borrowed a milk cart and set off to commune with nature accompanied by wife, mother-in-law, daughter and intended son-in-law
Sene 1860, bir pazar sabahı, Parisli bir nalbur olan Mösyö Dufour, bir süt arabası ödünç alarak, karısı, kayınvalidesi, kızı ve müstakbel damadı ile birlikte bir kır gezisine çıkar...
But your accent isn't Parisian.
Fakat, aksanınız Paris aksanı değil.
A Parisian only goes to the Tower in moments of despair to jump off.
Bir Parisli, kuleye ancak ümitsiz anlarında atlamak için gider.
Come, Ninotchka, let's make it in real Parisian style.
Haydi Ninotchka, tam Paris tarzında yapalım.
A Parisian would understand. Not her.
Parisli bir kadın anlayabilir ama o Avusturyalı anlamaz.
The only useful purpose for these gatherings is to give provincial doctors the chance to cheat on their wives with Parisian women.
Bu toplantıların tek faydalı yanı taşralı doktorlara karılarını Parisli kadınlarla aldatma fırsatı veriyor olmasıdır.
She looks more like a country lass than a Parisian girl.
Parisli bir kızdan çok, taşralı bir kıza benziyor.
"Parisian Furs."
"Paris Kürk"
The anecdote is told by a Parisian columnist to whom I'll lend my voice
Hikaye, sesimi ödünç vereceğim Parisli bir köşe yazarı tarafından anlatılmaktadır.
A few more such adventures and you'll be a true Parisian!
Birkaç macera daha yaşarsanız tam bir "Parisli" olacaksınız!
I'll dazzle the younger generations with my wonderful Parisian romance.
Paris romansımla genç nesillerin gözlerini kamaştıracağım.
We've got to make a Parisian out of you.
Seni bir Parisli yapmalıyız.
It's that Parisian thing you've got, that certain quelque chose as they say on the Left Bank, that piquant soupçon of aperitif.
İşte en Parisli yanın. Kesinlikle hiçbir şeyin eksik olmayacak. Sol kıyıdakilerin dediği gibi hep mükemmel olacaksın.
It's the Parisian woman's car.
Parisli hanımlar için ideal bir arabadır.
Slim as a willow, dressed like a Parisian model and not a day over 30.
Söğüt ağacı kadar ince, Parisli bir model kadar şık ve 30'dan bir gün bile fazla değil.
You're a Parisian?
- Sizde mi Parislisiniz?
The man from Granada is pursued by the Parisian.
Parisli adam Granada'lı adamı takip ediyor.
The Parisian's running away.
Parisli kaçıyor.
Will the little Parisian get past the lady?
Parisli bayan öne mi geçiyor?
And most of them are dogs like Parisian girls.
Ayrıca genelde Parisli kızlar kadar çirkinler.
And now, in comparison, here is the ugly blackened shell of the Parisian Georgette.
Ve kıyaslamak amacıyla kararmış kabuğu içinde Parisli Georgette.
- Quit it, Parisian!
- Yapma şunu!
Here comes a Parisian!
Bir Parisli daha geldi.
François Mignac, a model Parisian.
François Mignac, tipik bir Parisli.
- She seemed Parisian.
- Parisli bir kadına benziyordu.
I've made a lot of friends here among the bohemians, painters, and writers, both Parisian and foreign.
Burada bohemlerden, ressamlardan yazarlardan, Parisliler'den ve yabancılardan bir sürü arkadaş edindim.
I grow Parisian mushrooms.
Ben aslında yeraltında mantar yetiştiriyorum.
Some Parisian followed us.
- Bizi izleyen bir Parisli var.
A simple story of a simple Parisian working girl and how she spends July 14th.
Basit bir öykü, sıradan Parisli bir kız ve 1 4 Temmuz'u nasıl geçirdiği.
A picturesque Parisian square, where the holiday festivities are in progress.
Paris'te çekici bir meydanda kutlama hazırlıkları yapılmaktadır.
A simple Parisian working girl, who looks remarkably like you, Miss Simpson, emerges from her simple Parisian dwelling and makes her way through the crowd and across the square.
Size benzeyen sıradan Parisli bir kız sıradan bir evden çıkar ve kalabalığın arasından geçip meydanın öbür ucuna varır.
Parisian individualism is well tested.
Parislilerin bencilliği test edilmiş ve onaylanmıştır.
Ah! Women Parisian women
Paris'in küçük kadınlarına.
Women Parisian women
Paris'in küçük kadınları.
I'm a Parisian I work in the Métro
HALKBİLİMİNE GİRİŞ
-... with 4 centuries of Parisian history.
Ülkenin ve Paris'in yüzyıllık tarihinden esintiler.
- Oysters, Parisian style. They're oysters in milk soup.
Karlar içinde Paris..
When I return, I may wish to study further details of Parisian nightlife.
Döndüğümde Paris'te gece hayatının ayrıntılarını incelemek istiyorum.
They've damaged the Dauphine. SCENE OF PARISIAN LIFE
PARİS YAŞAMINDAN BİR KESİT
Parisian bitch! THE CLASS STRUGGLE
SINIFLARIN ÇATIŞMASI
Suppliers of Parisian antiquities.
Paris Saint Germain antikacıları için çalışan soysuz ayaktakımı!
Justine, did you see the Parisian?
Söylesene Justine, babana iş veren Parisli adamı gördün mü?
You should come and meet my husband. He's a displaced Parisian.
Paris'ten ayrılmak zorunda kalmış.
Say, you're a Parisian?
İran'lımısın?
So the right-thinking women of the Parisian bourgeoisie decided to form a committee to entertain our valiant soldiers, to provide them with a more pleasant view.
Bu yüzden Paris'li burjuva sınıfının sol görüşlü hanımları yiğit askerlerimizi eğlendirmek, onlara daha güzel bir manzara sağlamak adına bir komite oluşturdular.
The Jewish warmongers and Parisian plutocrats, with their suitcases full of gold and precious stones, have fled.
Valizleri altın ve kıymetli taşlarla dolu Yahudi savaş tellalları ve Paris'li plütokratlar kaçtılar.
The journalist notifies the Parisian Police
Akabinde gazeteci, Polis Emniyet Müdürlüğü'nü uyarır.
Parisian policemen are absolute darlings. But not these two!
Ama bu ikisine değil!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]