English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Peter's

Peter's traduction Turc

5,806 traduction parallèle
This was supposed to be 23 minutes of silence and there's kind of a lot of conversation going on. ( Peter screams in pain )
Bu 23 dakikalık sessizlik olmalıydı ama şu anda burada çok fazla konuşma oluyor.
Peter, for God's sake, did you eat this entire roll of raw cookie dough? Oh, is that what that was?
Peter, Tanrı aşkına pişmemiş kurabiye rulo hamurunun hepsini sen mi yedin?
Hey, Peter, my kid's selling Girl Scout cookies and- -
Peter kızlarım izci kız kurabiyesi satıyor ve- -
No, no, Lois, l-l-let's get it all out.
- Peter... - Hayır, hayır Lois! Her şeyi ortaya dökelim.
Peter's the only one.
Öyle düşünen sadece Peter çıktı!
Peter, that's not why they're here.
Peter burada bunun için değiliz.
Peter, it's true.
Peter bu doğru.
Oh, Peter, look, your mom's old photo albums.
Bak, Peter annenin eski fotoğraf albümü.
You must be Peter.
Sen Peter olmalısın.
Peter, the two of you should hang out together.
Peter ikiniz birlikte takılmalısınız.
That's very clever, Peter.
Çok zekice Peter.
That's okay, Peter.
Sorun değil Peter.
- [Peter chuckles] - 11 1 / 2, but who's counting?
Onbir buçuk, ama sayan kim ki?
Why don't I have Peter's car take you home?
Peter'ın arabasıyla dönsen nasıl olur?
- Yeah, the island Peter's building.
- Evet, Peter'ın inşa ettiği ada.
Peter's not really big on walking.
Peter yürümekten pek haz etmez.
I've been subpoenaed by Nelson Dubeck, the Office of Public Integrity, and he's using it to pressure me to get to Peter Florrick.
Kamu Bütünlüği Dairesinden Nelson Dubeck tarafından tebliğ edildim, Peter Florrick'e ulaşmak için bana baskı yapıyor.
Peter Florrick's wife?
- Peter Florrick'in karısı mı?
It's not normal! Peter?
- Bu normal bir şey değil!
You know, Peter, it's so nice that after all these years we've been together, we can still...
- Biliyorsun, Peter bu çok güzel. Onca yıla rağmen hâlâ birlikte...
Peter, that's exactly what addicted means. You have a serious problem.
Peter, işte bu bağımlılığın tanımı.
Peter, i-it's horrible!
- Peter berbat görünüyorsun!
I'm sorry, Peter, it's over.
- Üzgünüm Peter. Buraya kadarmış.
Peter, that's not how it works.
Peter, bu iş öle ha deyince olmaz.
- Peter's house.
- Peter'ların evinde..
Here's the thing. I... No.
- Tamam Peter, mesele şu.
Peter's a proud man.
Peter gururlu bir adam.
Well, hell, eli, tell her not to. It's lauren, peter.
Lauren Peter, senin stajyerin.
Thank you to Peter, Claire's brother, for giving her away and to Claire's mother Betty.
Uygun gördükleri için Claire'in ağabeyi Peter'a ve Claire'in annesi Betty'e teşekkür ederim.
Peter, it's Quagmire's.
- Peter kutu Quagmire'a ait.
Peter's right.
Peter haklı.
Peter's dead, folks.
Peter öldü, millet!
That's our Peter!
İşte bizim Peter'imiz!
Uh, she's Wendy, I'm Peter.
O, Wendy. Ben Peter.
Peter's giving Neal an opportunity to pass a message... if Boothe has backup, hidden gun, anything we need to know before we move in.
Peter, Neal'a bir mesaj göndermesi için, fırsat verdi. Boothe'un yedek silahını, gizli silahını, harekete geçmeden önce bilmemiz gereken her şeyi.
What's going on, Peter?
- Neler oluyor Peter?
I wish I could go to first grade again.
Keşke yine birinci sınıfa gidebilsem. Bilmiyorum, Peter.
You should go for a run.
Hemen koşuya çıkmalısın. - Peter!
What's wrong with you, Peter? !
- Senin sorunun ne, Peter?
Peter, I have put up with your nonsense for 20 years, but today you crossed a line.
Peter, 20 yıldır saçmalıklarına katlanmak zorunda kaldım ama bugün sınırı aştın.
Peter's become a nightmare.
Peter tam bir kâbus haline büründü.
Well, we got to do something,'cause this new Peter just sounds all wrong.
Bu konuda bir şeyler yapmalıyız. Çünkü yeni Peter kulağa çok yanlış geliyor.
Tell him you're a friend of mine and Peter's.
Ben ve Peter'la arkadaş olduğunu söylersin.
Peter, you are a politician with a reputation.
Peter, sen ün yapmış bir politikacısın.
- Shoot. - What's going on with Peter and you?
- Peter ve senin aranda neler oluyor?
Just so you know, Peter, I have worked before with politicians who have made arrangements to keep their extramarital activities from becoming public.
Bil diye söylüyorum Peter, daha önce de, halk öğrenmeden, evlilik dışı ilişkilierini saklamak için anlaşmalar yapan politikacılarla da çalıştım.
You're listening to Peter? It's a three-hop warrant.
Üç kademeli emirdi.
It's me, Peter.
Benim, Peter.
Do I know you, Peter?
Tanışıyor muyuz, Peter?
Not a "drink" drink, I know you know Peter from AA, but there's coffee made, or I can offer you a soda.
Öyle içki değil tabii. Peter'la Adsız Alkolikler'desiniz, biliyorum. Hazırda kahve var, gazoz de getirebilirim.
Then I guess Peter's standing outside right now because he what?
Peki Peter'ın yanımızda değil de dışarıda olmasının nedeni ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]