Phone for you traduction Turc
1,739 traduction parallèle
Jane, phone for you.
Jane, telefon sana.
Okay, I'll put her on the phone for you.
Tamam, onu vereyim.
The problem I have is they're sending up all kinds of red flags and I've got somebody on the phone for you from the FBI down there in Washington.
Şöyle bir problemim var ki tüm her yerde alarmlar öttü oradan, Washington'dan sizi arayan bir FBI mensubu şu anda telefonda... Biraz bekleyebilir misin evlat?
Phone for you.
Size telefon var.
Phone for you.
Sana telefon var.
Is there anyone I can phone for you? Let them know where you are.
Sizin için arayıp burada olduğunuzu haber verebileceğim kimse var mı?
! It's William on the phone for you.
Jenny, William telefonda.
Hey Arturo.phone for you!
Hey Arturo. Telefonun var!
Agent Park is on the phone for you.
Ajan Park arıyor.
Ms.Hewes, I have a daniel purcell on the phone for you.
Bayan Hewes, Daniel Purcell adlı biri telefonda, sizi arıyor.
Could you get liz's cell phone for her so i can say a proper good bye?
Carl, Liz'in cebini buraya getirebilir misin? Böylece ona uygun bir şekilde güle güle diyebileyim?
If you want to remedy the situation, you can contact the phone company, set up your own WiFi and pay for it, or you may apologize to me.
Eğer sorunu çözüme kavuşturmak istiyorsan telefon şirketiyle irtibata geçip kendi paranla Wi-Fi bağlatabilir ya da benden özür dileyebilirsin.
Could you just... Stay on the phone with me for, like, 5 more minutes?
Sadece biraz daha telefonda kalsan, Beş dakika kadar?
How do you spend your life waiting for a phone call?
Hayatını, gelecek bir telefonu bekleyerek nasıl geçirebiliyorsun?
You've got time for one more phone call in your life.
Sadece tek bir telefon görüşmesi yapacak kadar ömrün var.
The phone records you ordered for Andrew Costello, sir.
Andrew Costello'nun cep telefonu kayıtları.
You still work for that cell phone company?
Hala cep telefonu şirketinde çalışıyorsun değil mi?
Or if you're looking for something immature, You could tell him you left the phone in the gallery And never got the message.
Ya da çocukça bir şey istiyorsan, telefonu galeride unuttuğunu ve mesajı görmediğini söyleyebilirsin.
Mom, the phone's for you.
Anne, telefon sana.
Sir, there's a phone call for you.
Miss Teeger arıyor. - Kim?
Be by your phone for when I call you back.
Aradığımda telefonunun başında ol.
Hey, can you believe he fell for that old cell-phone gag?
O eski cep telefonu numarasını yediğine inanabiliyor musun?
Fact, according to the phone company, for two months, you and your casual sex partner, Isabelle, talked nonstop.
Gerçek : Telefon şirketine göre, iki ay boyunca sen ve "öylesine birlikte olduğun kişi", Isabelle sürekli görüşmüşsünüz. Gerçek :
Ring, ring. The phone's for you.
Sana bir telefon var.
You couldn't phone him for me, could you, Mark?
Ona benim yerime telefon eder miydin, Mark?
Excuse me, can I trouble you for 50 pence for a phone call?
Pardon, telefon açmam için 50 peni verebilir misiniz?
Do you even know how much you pay for rent and your phone bills?
Ev kiranın, telefon faturalarının ne kadar olduğu hakkında bilgin var mı?
- A phone call for you, sir
- Acil bir telefon var, paşam.
A phone call for you sir, he says it's urgent
Acil bir telefon var, paşam. Arayan kişi çok acil olduğunu söylüyor.
A phone call for you, sir
Size bir telefon var paşam.
They left a phone number for you.
Sana bir telefon numarası bıraktılar.
But while alive, you wait in vain wasting years for a phone call or a letter or a look from someone or something to make it all right.
Ama yaşamak varken, sen, birinin gelip her şeyi düzeltmesini bekliyorsun. Bir telefon için, bir mektup için ya da bir bakış için yıllarını harcıyorsun.
There's a phone call for you up at the front.
Ön tarafta sizin için bir telefon var.
Have you looked for a phone yet?
Bir telefon buldun mu?
She said it's okay for you to go in the house instead of using your cell phone.
Ve onu aramak yerine eğer sakıncası yoksa eve gelmeni söyledi.
You won't get him on the phone for me for one fucking second?
Bir saniye telefona gelemiyor mu yani?
Then we check the papers again, and if there's still nothing in them, we phone him and say,'Harry, thank you for the trip to Bruges,'it's been very nice, all the old buildings and that,
Sonra kağıtlarımıza göz atar, hala bir numara yoksa ona telefon açıp, " Harry, Bruges tatili için sana minnettarız tüm tarihi binalar falan muhteşem ama artık Londra'ya dönme vaktimiz geldi.
Oh. So, um, on the phone, you said something about needing a sitter for a gathering?
Görüşmemizde, toplantı nedeniyle bakıcıya ihtiyacınız olduğundan bahsetmiştiniz.
Ok, man. How much you want for this phone? I do not know.
Herşeyimiz var, en iyi kısmı, hiç para ödemenize gerek yok sadece oturun ve...!
Dr. Doback, the phone's for you.
Dr. Doback, sizi arıyorlar.
I'm not going to make you wait. I've got that phone number for you.
Aslında olmayacak bu gece, sana vereyim telefon numarasını.
Yeah, I'm calling about your ad saying you're looking for phone sales people.
İlanınız üzerine aramıştım, telefondan satış elemanı arıyormuşsunuz.
You want me to call someone for you on your phone?
Senin için birisini aramamı ister misin?
Well, for starters... you're gonna make a phone call.
Başlangıç olarak bir telefon edeceksin.
We are very happy to welcome you, but it was not necessary for you to come all the way here over one phone call.
Sizi gördüğümüze çok sevindik ama bir telefon görüşmesi için buralara kadar gelmeniz gerekmezdi.
And then when you can't stand the pain anymore you'll make a phone call for me.
Ve artık acıya katlanamadığın zaman bir telefon edeceksin.
When you were stalking Conor the other night were you obsessing about him calling constantly pacing back and forth, staring at your phone for days even though the date was just kind of mediocre?
Geçen gece Connor'ı sinsice takip etmeden önce randevun sıradan olduğu halde takıntı yapmış mıydın? Günlerce evinde volta atarak seni aramasını beklemiş miydin?
- I got you the phone for emergencies, honey. - Well, this is an emergency.
Bu da acil.
Madam president, there's a phone call for you.
Bayan Başkan sizin için bir telefon var.
A phone call for you.
Telefonunuz var.
Now the only thing I need are my codes, which, judging from your text messages, you have been so sweet as to enter them into your phone just for me.
Artık bana tek gereken şifreler, mesajlarından anladığım kadarıyla onları benim için telefonuna kaydetmişsin.
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your wife 22
for your help 20
for your time 16
for your loss 23
for your own safety 97
for your trouble 28
for your family 28
for you too 25
for yourself 58
for your father 16
for your help 20
for your time 16
for your loss 23
for your own safety 97
for your trouble 28
for your family 28
for you too 25
for yourself 58
for your father 16
for your own protection 24
for your son 19
for you and me 24
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
for your son 19
for you and me 24
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63