Pick me traduction Turc
5,418 traduction parallèle
And now, here I am on a piss smelling pay-phone asking you to pretty please pick me up before the fuckin'cops do.
Ve şimdi, burdayim, çiş kokan ödemeli telefonda... siktigim polisleri almadan beni almani kibarca rica ediyorum.
She always had to pick me up in her van.
O beni hep karavanına alırdı.
If I have a problem, I'll call you and you can come and pick me up. No, no.
Eğer bir problem olursa, ararım ve gelip beni alırsın.
Wait, Ma, you're not gonna pick me up or anything?
Dur, beni sen almayacak mısın anne?
Supposed to pick me up from school.
Beni okuldan alması gerekiyordu.
You were supposed to pick me up from school.
Güya gelip beni okuldan alman gerekiyordu.
You know why don't you just pick me up on your way back.
Biliyormusun beni bunun dışında tutabilirsin.
Can you pick me up?
beni alabilir misin?
Can you pick me up something to eat?
Bana yiyecek bir şey alır mısın?
You do not have to pick me up.
Benim almak zorunda degilsin.
The boys came to pick me up, they took me in.
Çocuklar geldiler, beni alıp içeri götürdüler.
No, you're not going to want to come pick me up and then drive me to your place, and then back to mine a few hours later.
Hayır, beni arabayla evine götürüp birkaç saat sonra yeniden kendi evime bırakmak istemeyeceksin.
Besides, if you don't pick me up, who knows what kind of trouble I might get in.
Kaldı ki, eğer beni almazsan, kimbilir neler gelir başıma.
I called my parents to come pick me up.
Anne babamı beni almaları için çağırmıştım.
- Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up and then I just decided to walk home, - Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up and when I was walking through the woods
- Pekala, bir süre babamın gelip beni almasını bekledim... ve sonra yürüyerek eve gelmeye karar verdim,
- Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
ve ormanda yürürken...
- Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
- Devam et.
- Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up but I can't remember their names. - Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
- Üç kişi daha vardı, ama isimlerini hatırlamıyorum.
- Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
- O admları bir daha görsen tanır mısın?
I've got these who should pick him up, are me or my emergencies.
Tamam, alın işte. Merhaba tatlım gel buraya.
Is there anything else she wanted me to pick up?
Almamı istediği başka birşey var mıydı?
Do you want me to pick you up after school?
Okuldan sonra sizi almamı ister misiniz?
If they come out of there at a certain point just give me a call and I'll come pick him up.
Bir süre sonra oradan çıkarlarsa beni ara. Gelip onu alırım.
So, you know, every year on my birthday I pick out a card that I think he would get me... and I sign it from him.
O yüzden, bilirsin, her yıl doğum günümde bana alacağını düşündüğüm bir kart seçer ondan gibi yazarım.
I know you can hear me, pick up.
Beni duyduğunu biliyorum, cevap ver
- I'm not even 20, and you want me to pick out my own burial site?
- 20 yaşında bile değilim sen de benden kendi mezarımı seçmemi mi istiyorsun?
You want me to pick up this bag and bring it to you, and that's it?
Çantayı alıp sana getirmemi istiyorsun. Hepsi bu öyle mi?
He asked me to make the pick-up... he's busy? It's not what you think.
Düşündüğün gibi değil.
Feel me? Seventh pick...
- Yedinci sıra...
Give me six and I'll give you our second-round pick this year and our second-rounder next year.
Bana altı numarayı ver, ben de sana bu seneki ikinci tur ve bir dahaki seneki ikinci tur haklarımızı vereyim.
Mike, I told you don't pick them pants, so, don't put that on me.
Sana o pantalonu giyme demiştim Bu benim suçum değil.
Brought you a little pick-me-up before you leave, sir.
Ayrılmadan önce bir kadeh alırmıydınız efendim?
They told me to pick you up and drop you off. That was it.
Seni alıp bırakmamı istediler hepsi buydu.
Want me to pick a song?
Ben seçeyim mi?
That's me, pick up.
O benim.
Oooh... Okay, pick up the video chat, that's me.
Tamam, görüntülü aramayı aç.
Yeah, this has been fun and all, mate, but I gotta chip back home and pick up me stuff.
Evet, eğlenceliydi, dostum ama eve dönüp eşyalarımı toplamalıyım.
She wouldn't pick you over me.
Beni geçip seni seçmez.
For some reason, the part of me that goes for you ducks out for the small talk... and leaves me to pick up the wet patches.
Nedense, senden hoşlanan tarafım kısa bir sohbet için kaçıyor ve bana ıslak çarşafları toplamak kalıyor.
You've got a bone to pick with me, then spit it out.
Benimle görülecek hesabın var, dökül bakalım.
AND NOW IS THE TIME YOU PICK TO HIT ON ME? I'M STATING THE OBVIOUS.
Cidden, titreyen bir kase keşkül kadar savunmasızken mi asılacaksın bana?
Look, you were always there to pick up the pieces for me.
Ne zaman dağılsam hep yanımdaydın.
Go on, pick that shit up for me.
Topla onları bana.
- I need a volunteer, I need one volunteer... - Pick me, pick me!
- Bir gönüllüye ihtiyacımız var, Bir gönüllü...
- I'll pick you up after school, okay? - Just wait for me, alright?
- Okuldan eve gelebilecek kadar büyüdüm artık- -
I saw this man in the old train tunnel. - Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
Eski teren geçidinde o adamı gördüm.
- These three men, did they do anything to you? - Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
- Bu üçadam sana birşey yaptılar mı?
- They just showed me this trick. - Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
- Bana bir numara gösterdiler.
- Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
Ne tür bir numara gösterdiler sana?
- Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
- Aptalca bir sihir numarası.
I'd seen it before, it was nothing. - Okay, so I was waiting for Dad for a while to pick me up
Daha öncede görmüştüm, Önemli birşey değildi.
pick me up 51
pick me up at 25
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235
mercedes 285
pick me up at 25
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235
mercedes 285