Pretending traduction Turc
5,572 traduction parallèle
We're just pretending to be a couple, all right?
Sadece çiftmişiz gibi rol yapıyorduk.
"but I was pretending, Pretending as if I hadn't lost everything."
Ama her şeyi... her şeyi kaybetmemişim gibi davranıyordum.
She was pretending.
- Numara yapıyordu.
Pretending what?
- Ne numarası?
"let's stop pretending to be OK because no one is OK."
"İyiymiş gibi davranmayı keselim çünkü hiç kimse iyi değil." diyordu.
He's been pretending to write a novel there for the last four years.
Dört yıldır bir roman yazıyormuş rolü yapıyor.
So start out by pretending that you don't know how to work your phone.
Yani taklidi işe başlamak Telefonunuzu nasıl çalıştığını bilmiyorum.
but she's pretending not to know.
Başkan da bunu biliyor ama bilmiyor gibi davranıyor.
I was pretending to be something I wasn't for the sake of a fry-up.
İngiliz kahvaltısı uğruna, farklı bir kimse gibi davranıyordum.
It's time to stop pretending.
Rol yapmayı bırakmanın zamanı.
They're pretending to be a couple you'll hate so much, that you'll beg Cheryl to come back.
Cheryl'nin geri gelmesi için, senin nefret... edeceğin bir çiftmiş gibi davranıyorlar.
She tried to play me by pretending she was Derrick's new girlfriend and then she made him fall in love with her.
Benimle oynamayı denedi... beni oyuna getirirken Derick'in yeni kız arkadaşı oldu... Ve sonra onu kendine aşık etti.
She's pretending like she didn't get me a present.
Anladım. Hediye almamış gibi davranıyorsun.
And I will be having drinks in the same place as last year where I'll be pretending I'm the same age as last year.
Ve geçen seneki yerde bir şeyler içeceğim. Geçen senekiyle aynı yaştaymış gibi davranacağım.
The beauty of climbing for me is that you can not justify it not pretending to be anything useful
Bana göre tırmanışın güzel yanı, onu gerekçelendiremiyor olmanız. İşe yarar bir şey olduğu iddiası yok.
Couple guys who keep pretending to be blind.
Kör taklidi yapan bir kaç kişi.
We're both done pretending.
İkimiz de rol yapıyoruz.
So you were pretending to be heartless?
Acımasız numarası yapıyordun yani.
- He is just pretending otherwise.
- Sadece numara yapıyor.
That is Mara pretending to be Audrey.
O, Audrey'miş gibi davranan Mara.
How long has she been pretending?
Ne zamandan beri Audrey'miş gibi davranıyor?
Your job is to interview them pretending it's case research, of course, until you find us a traitor.
İşiniz onlarla görüşme yapmak. Dava için araştırma yapıyormuş havası vererek tabii. Ta ki haini bulana kadar.
I can never remember which one you're pretending to be, Simon.
Hangisiymiş gibi davrandığını hep unutuyorum Simon.
I just hope they don't get themselves killed pretending they're me. Hmm.
Benim gibi davranarak kendilerini öldürtmezler umarım.
My point is, pretending to be an alien is a valuable coping mechanism I've used many times.
Demem o ki uzaylıymış gibi davranmak bir çok kez kullandığım faydalı bir başa çıkma tekniğidir.
Here's a question- - as an alien pretending to be human, are you planning to engage in any post-prom mating rituals with Amy?
Bir sorum var. İnsanmış gibi davranan bir uzaylı olarak Amy ile balo sonrası çiftleşme ritüellerine girmeyi plânlıyor musun?
See from your perspective, she was throwing Max out, but from mine, she was pretending to throw Max out.
Senin bakış açına göre, annemin Max'i dışarı attığına, ama bana göre, Max'i dışarı atıyormuş gibi yaptı.
Well, now he's back to pretending he never found it, but I have a killer in my county who leaves crow feathers in the... in the bodies of his victims.
Şimdi, asla tüy bulunmamış gibi yapıyor ama... kasabamda kurbanlarının vücuduna... karga tüyü bırakan... bir katil var.
I think we're both done pretending.
İkimizin de rol yaptığını düşünüyorum.
Well, good job pretending to listen.
Dinliyor gibi davranmakta iyisin.
Hooking up with Tamara, and then pretending to be all sweet with me?
Tamara'yla takıImak.. ... ve bana karşı böyle tatlı davranmak?
I can't make a living with this face, so I'm just pretending to be a transgender.
Bu yüzle hayatımı kazanamıyorum. Hâliyle transseksüel rolü yapıyorum.
I am sneaking around, pretending to work so that I can spend time with you.
Çalışıyormuş gibi görünüp etrafında sinsice dolaşarak seninle daha çok vakit geçirmeye çabalıyorum.
I mean, us pretending to be your mom to text you.
Yani annenmiş gibi yaparak sana mesaj göndeririz.
Zelda, pretending to be Kiki, called the studio, told them I was passing,'cause she didn't want me to leave the country.
Zelda, Kiki'ymiş gibi yaparak, stüdyoyu arayıp, pas geçtiğimi söylemiş. Çünkü ülkeden ayrılmamı istememiş.
Are you pretending my pregnancy test is yours?
- Hamilelik testim seninmiş gibi mi davranacaksın?
I'll keep on telling myself that I'm a model citizen and you keep on pretending that that badge ain't tarnished.
Ben kendi kendime örnek bir vatandaş olduğumu söylemeye devam ederim sen de o rozet lekesizmiş gibi oynamaya devam et.
You were clearly pretending to be someone else.
Kesinlikle başka birisi gibi davranıyordun.
You're not the one pretending to need professional help to get a date.
- Randevu almak için profesyonel yardıma ihtiyacı olan adam rolünü sen oynamıyorsun.
I remember you pretending to look into my eyes while you checked out my cleavage.
GÖzlerime bakıyormuş gibi yaparak dekoltemi gözetlediğini hatırlıyorum.
Okay, Dana... why don't you stop pretending that you had a good date.
Pekala, Dana... Neden iyi bir randevu geçirmişsin gibi davranmayı bırakmıyorsun.
And, Peter... why don't you stop pretending that you weren't waiting for Dana?
Ve Peter... Neden Dana için beklemiyormuş gibi davranmaktan vazgeçmiyorsun?
How long have you been pretending to hate stuff that you actually love?
Ne kadar zamandır sevdiğin şeylerden nefret ediyormuş gibi yapıyorsun?
Am I still pretending like I've seen it?
Hala önceden izlemiş gibi mi yapmam gerekiyor?
And you are not even pretending to listen to me, are you?
Ve beni dinliyormuş gibi bile yapmıyorsun, değil mi?
That is mara pretending to be audrey.
O, Audrey'miş gibi davranan Mara.
- She doesn't know that we know That she's pretending to be audrey.
Onun Audrey gibi davrandığını bildiğimizi bilmiyor.
And back when she was pretending to be audrey,
Audrey gibi davrandığında ona söylemedik.
Remember that book you're pretending to write?
Yazıyormuş gibi yaptığın şu kitap vardı ya?
- And all she wanted, ever since she was pretending to breast-feed her Baby All Gone, was to have her own baby. There is a quote from one of my favorite books, The Little Prince by Antoine de...
Burada çok sevdiğim bir kitaptan Küçük Prens'ten...
I'm tired of pretending.
Bıktım.